Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, geçtiğimiz günlerde kırmızı ve pembe renkte aka
Candan Yüceer, Ergene Nehri’nin Trakya Bölgesi’nin en ciddi çevre felaketlerinden biri olduğunu ifade ederek “Ergene Nehri'nin kirliliği on yıllardır bir türlü çözülemeyen çevre felaketi olarak karşımıza çıkıyor. Nehre bağlı Çorlu Deresi’nin önceki gün kan kırmızı akması, nehrin kirliliğini tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Kirlilik sadece doğal yaşam alanlarını değil, insan sağlığından bölge ekonomisinin temelini oluşturan tarımdan hayvancılığa, turizmden sanayiye kadar birçok alanı önemli derecede olumsuz etkiliyor” dedi.
VATANDAŞLARI TEDİRGİN EDİYOR
Yüceer ve Biçer’in araştırma önergesinde “Ergene Nehri’ndeki kirlilik, son yaşanan gelişmeyle birlikte bölgede yaşayan yurttaşları ciddi şekilde tedirgin etmiştir. Bu sorunun çözülmesi, bölge halkının ve canlıların yaşam koşullarının ve doğal dengenin iyileştirilmesi adına büyük önem taşımaktadır. Çorlu Deresi’nin kırmızı renkte akmaya başlamasının ardından Çerkezköy Kaymakamlığı ve Tekirdağ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerinin numune alarak gerekli incelemeyi yapacaklarını ifade edilse de dere çevresindeki birçok fabrikanın, kimyasal atıklarını dereye salması nedeniyle kirliliğinin olduğu ve dereye kırmızı rengini veren kimyasalın ise boya fabrikasından salınan bir kimyasal olabileceği yazılı medyada yer almış ve uzmanlar tarafından açıklanmıştır. Çorlu Deresi'nin kırmızı akmasının yanı sıra, Ergene Nehri’nin yıllarca sanayi bölgelerinden geçen kollarıyla gelen kirlilik nedeniyle bazı alanlarda simsiyah aktığı da kamuoyu tarafından bilinen bir gerçektir” denildi.
“TARIM ARAZİLERİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR”
Kirlilik yüzünden kanser vakalarında adeta patlama yaşandığı ifade edilen önergede “Ergene Nehri’nde çevre kirliliğinin ulaştığı boyut, bölgedeki yaşam fauna ve florasını ciddi düzeyde olumsuz etkilemektedir. Trakya’nın verimli tarım arazileri nehrin kirli sularından olumsuz yönde etkilenirken, bölgede kanser vakalarında da adeta patlama yaşanmaktadır. Üniversitelerin ve ilgili yaptığı istatistiklerde Trakya bölgesinin Türkiye genelinde kanserin en sık görüldüğü bölgelerin başında geldiği ortaya konulmaktadır. Ergene Nehri’nin çevresindeki sanayi tesislerine kesilen para cezalarına karşın her gün yaklaşık 330 bin metreküp atık suyu nehre bırakması nedeniyle özellikle nehir çevresinde yaşayan nüfus gün geçtikçe daha da kalıcı şekilde sağlık sorunları ile boğuşmaktadır” denildi.
“NET ÇÖZÜM İRADESİNİ ORTAYA KOYMALI”
İktidarın bu sorunu sürekli erteleyerek görmezden geldiği kaydedilen araştırma önergesinde “Ergene Nehri’ndeki kirliliğe ilişkin yıllardır gerek parlamentoda, gerek medyada, gerekse sivil toplum kuruluşları ve sivil inisiyatifler ‘çözüm çağrısında’ bulunsa da, ne yazık ki, devlet yetkilileri bu sorunu sürekli erteleyerek görmezden gelmiştir. Siyasi iktidar tarafından 2011 yılında sunulan “Ergene Havzası Eylem Planı” gibi çözüm projeleri de sürekli olarak ertelenmiş ve en son 2019’da tamamlanacağı söylenerek yeni bir tarihe ötelenmiştir. Ergene Havzası Eylem Planı hayata geçtiği takdirde Ergene’deki kirliliği Marmara Denizi’ne taşıyacağı yönünde meslek odaları ve sivil toplum temsilcilerinin uyarıları da benzer şekilde göz ardı edilmektedir. Bu noktada, siyasi mekanizmaların ve parlamentonun, bu halk ve çevre sağlığı sorunu karşısında somut ve net bir çözüm iradesi ortaya koyması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.
NEDENLERİ VE BOYUTLARI ARAŞTIRILMALI
Araştırma önergesinde, Ergene Nehri’nin kirlilik sorununun tüm Trakya bölgesinin başta halk sağlığı olmak üzere, tarım, hayvancılık ve turizmini ciddi şekilde olumsuz yönde etkilediği belirtilerek, bu noktada, yeni proje isimleriyle sözler vererek sorunu ötelemek yerine bu sorunun net olarak araştırılması ve anlaşılması ve sorunun ivedilikle doğayı daha fazla kirletmeden halk yararına çözülmesi gerektiği ifade edildi ve Ergene Nehri’nde kirliliğin nedenlerinin ve kirliliğin boyutunun araştırılması, kirliliğin insan ve doğal yaşam nezdinde neden olduğu olumsuzlukların belirlenmesi, bu olumsuzlukların kısa vadede çözümlerinin tespit edilmesi ve nehrin doğal dengeye uygun şekilde temizlenmesinin bilimsel yollarının araştırılması amacıyla araştırma komisyonu kurulması istendi.
