Belediye personeline beslenme ve hayat tarzı önerileri

Türk Böbrek Vakfı (TBV) Mütevelli Heyet Üyesi Ali Arda tarafından Kapaklı Belediye Meclis Toplantı Salonu'nda Belediye personeline "Sağlıklı Beslenme ve Hayat Tarzı Önerileri" konulu seminer verildi. BÃ

GÜNDEM 27.09.2018 12:30:00 0
Belediye personeline beslenme ve hayat tarzı önerileri

Kapaklı Belediye Meclis Salonu'nda düzenlenen etkinlikte böbrek sağlığının korunması için beslenme yöntemleri ve alınacak tedbirleri anlatan Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Ali Arda, "Yapılan araştırmalar beslenmenin doğrudan günlük hayatımızla ve hastalıklarla ilişkisi olduğunu ortaya koyuyor. Beslenme sağlıklı yaşam için, hastalıklardan korunmak için, ideal kiloda olmak için ve kendimizi iyi hissetmemiz için çok önemli" dedi.

 

TEMEL KURAL SAĞLIKLI BESLENMEK

Böbrek sağlığını korunmanın temel kuralının, sağlıklı ve dengeli beslenerek, hareketli bir yaşam olduğunu ifade eden Arda, böbrek hastalığının tıbbi, ekonomik ve sosyal olmak üzere 3 boyutu olduğunu belirtti. Beslenme hataları yapıldığını ve bu hataların böbrek ve kalp hastalıkları, şeker, felç, kemik erimesi ve hatta kansere sebep olabildiğine dikkat çeken Arda, "Böbrek sağlığını korunmanın temel kuralı, sağlıklı ve dengeli beslenerek, hareketli bir yaşamdan geçmektedir. Türkiye’deki nüfusun yüzde 30’u yüksek tansiyon altında. Yüzde 12.6.sı da şeker hastası riski taşıyor. Nüfusumuzun yüzde 17’sinden fazlası, çeşitli evrelerde böbrek hastası olup, bunların 60 bini son dönem kronik böbrek yetmezliği safhasında hayatlarını diyaliz tedavisi ile sürdürmekte, 25 bini de Sağlık Bakanlığı ulusal organ bekleme listesinde kayıtlı olarak, kadavradan böbrek nakli için beklemektedir" dedi.

 

"HASTALIK ORANINI DÜŞÜRÜRSEK ÜLKEMİZ BU PARAYI HARCAMAYACAK"

Arda, böbrek hastalığının 3 boyutu olduğunu ifade ederek, "Tıbbı, ekonomik ve sosyal boyutu var. Tıbbi boyut deyince vücuttaki bütün sistemleri etkiliyor. Ekonomik olarak bir diyaliz hastasının yıllık ülkeye maliyeti 35-40 bin dolar. Türkiye’de şuan 60 bin diyaliz hastası olduğunu düşünürsek ülkeye 2 milyar 400 milyon lira devletimiz para ödüyor. Bu 2016 değerleridir. Farkındalık yaratıp bu hastalıklara yakalanma oranını düşürürsek ülkemiz bu parayı harcamayacak, bu para çocuklarımızın geleceği için harcanabilecek. 2025’de Türkiye’de 100 bin hasta sayısı bekleniyor. Sosyal açıdan ise yaşam kalitesine kadar etkili oluyor. Yemeden içmeye kadar etkiliyor" dedi.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU