Her 7 erişkinden biri kronik böbrek yetmezliği hastası

 Türk Böbrek Vakfı tarafından Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda, oda personeline yönelik  "Sağlıklı Beslenme ve Hayat Tarzı önerileri" konulu eğitim verildi. Böbre

GÜNDEM 20.09.2018 14:09:00 0
Her 7 erişkinden biri kronik böbrek yetmezliği hastası

Önceki gün saat 16:30’da düzenlenen programda konuşan Türk Böbrek Vakfı Tekirdağ Diyaliz Merkezleri Koordinatörü Ali Arda böbrek hastalıklarının önemli bir halk sağlığı olduğu gerçeğinden hareket eden Türk Böbrek Vakfı’nın, çok uzun senelerden beri halkıbilgilendirmeye, bilinçlendirmeye devam ettiğini ifade etti.

“NÜFUSUN YÜZDE 17.6’SI RİSK ALTINDA”

 

Arda, beslenme hatalarının böbrek ve kalp hastalıklarına, şeker hastalığına, felç ve obeziteye, kemik erimesine, kanser gibi sağlık sorunlarına neden olabileceğine dikkat çekerek “Türkiye’de yüzde 31.5 kadın, yüzde 28,4 ise erkek hipertansiyon hastası varken, yüzde 13.4 kadın ve yüzde 11.6 erkek şeker hastamız vardır. Ülkemizde yüzde 26.1 bayan, yüzde 17,3 ise erkek obezite bulunuyor” dedi. Türkiye nüfusunun yüzde 17.6’sının kronik böbrek hastalığı riski altında olduğunu kaydeden Arda, “Kronik böbrek hastalığı toplumda sık görülür. Farkındalığı ve erken tanısı düşüktür. Hastalık ve ölüm oranları yüksektir” dedi.

 

“TIBBİ, EKONOMİK VE SOSYAL BOYUTU VAR”

 

Böbrek hastalığının bireysel anlamda yaşam kalitesini de olumsuz etkilediğini de ifade eden Arda “Toplumsal anlamda ülke ekonomisine ağır bir yük getirir. Türkiye’de her 7 erişkinden biri kronik böbrek yetmezliği hastasıdır. Kronik Böbrek Yetmezliğibir toplum sağlığı sorunudur. Bu hastalığın tıbbi, ekonomik ve sosyal boyutu vardır. Bir diyaliz hastasının bütçesine yıllık maliyeti 35-40 bin dolardır. 60 bin hastanın ise ülke bütçesine ise maliyeti 2 milyon 400 bin dolardır. 2025 yılında toplam hasta sayısının 100 bin olduğunu hesaplarsak maliyeti ülkemize 3 milyar 500 bin dolar olacaktır” dedi.

 

“5 EVREDEN OLUŞUYOR”

 

Arda, kronik böbrek hastalığının 5 evreden oluşan bir hastalık olduğunu belirterek “Çok sinsi bir hastalık olup son evreye gelene kadar belirtileri yok denecek kadar azdır. Hastalık, böbreklerin normal görevlerini yapmasını engelleyen bir süreçtir. Şeker hastaları veya ailesinde şeker hastalığı olanlar, yüksek tansiyon hastaları veya ailesinde yüksek tansiyon hastası olanlar, obezler veya ailelerinde obezite olanlar, sigara alışkanlığı olanlar ve yaşlılar bu hastalık için risk altındadır” dedi.

 

“BÖBREĞİ ÇALIŞMAYAN BİR İNSAN YAŞAMINI SÜRDÜREMEZ”

 

Böbreği çalışmayan bir insanın yaşamını sürdüremeyeceğini kaydeden Arda “Ancak bu durumda yapay böbrek de denilen diyaliz makinelerine girmesi ve kanının temizlenmesi gerekir. Diyaliz tedavisi hastayı yaşatmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Böbrekleri tekrar sağlığına kavuşturamaz. Son dönem kronik böbrek yetmezliğinin en seçkin tedavi yöntemi ise böbrek naklidir” bilgisini verdi.

 

“ÜLKE OLARAK ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA BİRAZ CİMRİYİZ”

 

Bir organ bağışçısının 8 kişiye hayat verebileceğini belirterek organ bağışının önemine dikkat çeken Arda “Ülke olarak organ bağışı konusunda biraz cimriyiz. Vatandaşlarımız organ bağışına daha fazla fayda sağlamaları gerekiyor. Sağlığımız için besin öğelerini belli miktarlarda tüketme alışkanlığı edinmemiz gerekiyor” dedi. Sağlıklı beslenmek için sıvı tüketiminin de çok önemli olduğunu kaydeden Arda, “Kadınlar günde 2 litre, erkekler ise günde 2.5 litre su tüketmelidir. Günde ortalama 6 gramdan daha fazla tuz tüketirseniz tansiyonunuz yükselir, yükselen tansiyon böbrek hasarlarına, beyin kanamasına, felç ve damar tıkanıklığına yol açar. Böbrekleriniz gerektiği gibi çalışamadığı için aldığınız sıvılar dışarı atılamadığından vücudunuzda birikir ve ödem oluşur” dedi.

 

8 MİLYON 243 BİN KİŞİ ŞEKER HASTASI

 

Türkiye’de 8 milyon 243 bin kişinin şeker hastası olduğunu kaydeden Türk Böbrek Vakfı Tekirdağ Diyaliz Merkezleri Koordinatörü Ali Arda, “Bu sayının 4 buçuk milyonu kadınlardır. Her 100 kişiden 14.85’i diyabetlidir. Dünya’da ise 425 milyon kişi şeker hastasıdır. 2045’te ise bu sayının 629 milyon olması beklenmektedir” dedi. Şeker hastalığının böbreklere, gözlere, dişlere, sinir sistemine ve üreme sistemine zarar verdiğini dile getiren Arda, “Her gün en az yarım saat yürüyüş yapın. Ofiste telefonla konuşurken ayağa kalkın ve yürüyün. Saat başı bardağınıza su doldurmak için kalkın. 1-2 kat için asansör yerine merdivenleri kullanın” tavsiyelerinde bulundu. Arda, Türk Böbrek Vakfı’nın, özellikle böbrek sağlığının korunması amacıyla ambalajlı gıdalardaki şeker ve tuz miktarını daha dikkat çekici hale getirmek için çalışma başlattığını da belirterek “Etiket içeriklerinin trafik ışıkları şeklinde renklendirilmesi için yaptığımız başvuru Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kabul edildi. 2019 yılı sonuna kadar bu uygulamanın tamamlanması için gıda şirketlerine zaman verildi” dedi.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU