'Tefeci milletin efendisi oldu'

Kırklareli Babaeski'de tarımdaki sorunların ve çözümlerin ele alındığı Trakya'da Tarım Buluşması'nda çiftçilere ve vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

GÜNDEM 20.09.2018 11:56:00 0

Kırklareli Babaeski’de tarımdaki sorunların ve çözümlerin ele alındığı Trakya'da Tarım Buluşması’na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çiftçilerle bir araya geldi.

 

“EN BÜYÜK SORUN ÇİFTÇİNİN TOPRAĞINI SATMASI”

 

Trakya'nın en büyük sorununun çiftçinin toprağını satması olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bakıyor, zarar ediyor, ektiği ürünün karşılığını alamıyor. İyi de bir fiyat çıkmış diyor 'biz bunu satalım'. Bugün Trakya topraklarının büyük bir kısmı belli çevreler tarafından bilinçli olarak satın alınıyor. Ne olacak buradaki çiftçi, büyük buranın çiftçisi, büyük kentlerin varoşlarında taşeron işçisi olacak. Alın teri dökecek yer bulamayacak. Bu doğru değil, devletin bu konuda sağlıklı ve tutarlı bir politika yapması gerekiyor” dedi.

 

“ASIL FATURAYI SENEYE ÖDEYECEKSİNİZ”

 

Türkiye’nin önümüzdeki yıl açlıkla karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, bu yıl tarım yapanların krizi daha fark etmediğini, yolun başında olduklarını ifade ederek “Ben size örnek vereyim, bakın üre 50 kiloluk torbası 2017 yılında 67.5 liraydı, 2018 Eylül ayı 110 liraya çıktı. Gübre 85 liraydı, şimdi 162.5 liraya çıktı. Böcek ilacı Ocak ayında 80 liraydı, şimdi 147 liraya çıktı. Bakımlı mantar ilacı 105 liraydı, 220 liraya çıktı. Yabancı otla mücadele ilacı 20 litrelik 716 liraydı, bin 331 liraya çıktı. Seneye asıl faturayı o zaman ödeyeceksiniz. Şimdi bunun karşılığını alamazsa çiftçi nasıl alacak?” dedi.

 

“TOPLUMUN EFENDİSİ TEFECİLER OLDU”

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözünü anımsatan Kılıçdaroğlu “Türkiye'nin kuruluşunda bu temel felsefe vardı. Kimseye el avuç açmayan bir Türkiye'yi ayağa kaldırdılar. Kendi kendine tarımda yeten dünyada 7-8 ülkeden biriydi. Bugün ithalat olmazsa kendimize yetemiyoruz. Köylü milletin efendisiydi, tefeci milletin efendisi oldu. Ne demek tefecilik? Tefeci şudur, tarlası varsa da çalıştırmaz, fabrikası yoktur, bir masası, bir sandalyesi vardır. İster büroda olur, ister evinde olur. Elinde telefonu, dolabında da viskisi vardır. Bakar kim yüksek faiz veriyor, gider yatırır zamanı gelince alır atar cebe. İşçi yok, grev yok, toplu sözleşme yok. Banka kredi, taksisi, kira, ilaç, gübre derdi yok. Kim paraya faizi verirse onun düdüğünü çalar. Geldiğimiz nokta budur. Şimdi onlar milletin efendisidir, toplumun efendisi tefeciler” dedi.

 

UÇAK TEPKİSİ

 

İki yapılı bir topluma doğru hızla gidildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu “Bir sarayda yaşayanlar ve onun çevresi. Sarayda yaşayanlar ve onun çevresi son derece huzur içinde, refah içinde. Sabah badem sütüyle efulili bilmem nelerle besleniyorlar. Efendim kriz yok, e doğru sarayda kriz yok. Sarayda ne krizi olacak. Bir elin bağda bir elin yağda. Kriz nerede, kriz vatandaşta. Vatandaşın cebinde, mutfağında kriz. Hala bunun farkında değil” dedi. Katar'ın hediye ettiği uçağı da eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı iyi bir uçağa binsin mi evet binsin. Bizim paramızla alınmış uçağa binmesi lazım. Gazetecileri götürür hiçbir itirazımız yok. Türkiye'yi zaten karpuz gibi böldüler. Ama bir şey var, Türkiye'nin onuru, haysiyeti. Hiç kimse Türkiye'nin onuru ve haysiyeti ile oynayamaz. Çiftçinin durumuna bakın, sarayın durumuna bakın. İki sınıflı bir toplum oluşuyor hızla. Saray ve etrafındakiler ve halk. Saray ve etrafındakiler Lale devrini yaşıyor, her türlü lüks var. Dünyanın her yerinden yiyecekler geliyor, en pahalı yiyecekler. Halk yarın ne yapacağını bilmiyor ve halkın önümüzdeki süreçte bir bahar temizliği yapma hakkı var. İşçisi, köylüsü, sanayici, tüccarı herkes, hepimiz bir bahar temizliği yapacağız. Önümüzdeki yerel seçimler var. Bahar temizliği yapmak zorundayız, Türkiye bu kadar lüksü bu kadar şatafatı kaldırmıyor” dedi.

 

“TÜRKİYE BU KOŞULLARDA UZUN SÜRE GİDEMEZ”

 

Kılıçdaroğlu“Katar emiri kalksa Türkiye aleyhinde bir şey söylese ne diyecek bu beyefendi? 'Yanlış yaptın' dese 'otur oturduğun yerde bak sana uçak verdim' der. Türkiye'yi temsil eden bir kişi onurunu bir uçağa, haysiyetini bir uçağa satamaz. Uçak istiyorsan, biz sana alalım. Zaten 10 tane uçağın var. Yeni uçak istiyorsan alalım, boğazımızdan keselim, alalım. Elin uçağında ne işin var senin? Türkiye bu koşullarda uzun süre gidemez. Bu anlattıklarım bir parti olayı değildir. Türkiye olayıdır, Ak Parti'ye oy verenlere de sesleniyorum, onların da onuru, haysiyetleri var. Biz içerde tartışırız ama dışarıya karşı kol kolayız biz. Bu ülkenin haysiyetini ve onurunu koruyacak olanlar hediye alanlar değil hediyeye karşı onurlu dik duranlardır ancak” dedi.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU