Kalker madeninin genişletilmesine tepki çığ gibi büyüyor

Kırklareli'ye bağlı Papazpınarı mevkiinde yapılması planlanan Kalker Madeni Sahaları Kapasite Artışı projesi, nihai ÇED raporuna itiraz eden Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem, ha

GÜNDEM 17.08.2017 19:59:00 0
Kalker madeninin genişletilmesine tepki çığ gibi büyüyor

TOPLANTI YERİ KRİZE SEBEP OLDU

 

Kırklareli’nin Vize ilçesi Papazpınarı mevkiinde Traçim Çimento San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Kalker Madeni Sahaları Kapasite Artışı" projesiyle ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek, nihai rapor hazırlandı. Son şekli verilen raporda halkın katılım toplantısının yapılmasına karar verilirken, Soğucak Köyü'nün sınırlarında kalan proje için toplantı yeri 3 buçuk kilometre uzakta Evrencik Köyünde yapılmak istenmesine rağmen toplantı köylünün yoğun tepkisi nedeniyle başlatılamadı.

 

YAŞAM ALANLARINA ÇOK YAKIN

 

Projeye itiraz eden Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı ve Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Proje yeri Soğucak Köyü sınırları içerisindedir. Ancak, halkı bilgilendirme toplantısı 3 buçuk kilometre uzakta Evrencik Köyünde yapılmak istenmiş, Buna rağmen yapılmamıştır. Proje yeri Soğucak ise, halkı bilgilendirme toplantısı Soğucak Köyünde yapılmalıdır. Bu tür faaliyetlerde ‘halkın katılımı ilkesi esastır’ Soğucak Köyünde toplantı yapılmadan kapasite artışı gerçekleştiği takdirde, Soğucak Köyünde yerleşik yaşama devam edenler, kendilerinin bilgilendirilmeden yapılacak bu faaliyete karşı her türlü hukuksal mücadeleyi başlatacaklardır" dedi.  

 

ANAYASAYA AYKIRI

 

Çidem, projenin yapılmak istenen alanın tarım arazileri ve sulak alanlar üzerinde kurulu olduğunu belirttiği dilekçesinde, yapılmak istenen proje ile birlikte yaşam hakkına tecavüzde bulunulacağını ifade etti. Madencilik sektörünün çevreye zararlarının da anlatıldığı itiraz dilekçesinde Çidem, yöre halkının fikirlerinin alınmasının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Yerel halkın onayını almamış hiçbir ekonomik girişimin ülkeye yarar getirmesi beklenemez. Madenciliğin çevreye etkileri yadsınamaz. Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür” ifadeleri yer aldı.