Rekabet Fiyat Kırmakla Değil Kaliteyle Olur

Çerkezköy'de 14 yılı geride bırakan, 15'nci yılında yeni yatırımına hazırlanan Özel İrmet Hastanesi'nin kurucu ortağı Jinekolog Operatör Doktor Ahmet Türker ile sağlığı,

GÜNDEM 17.07.2017 20:50:00 0
Rekabet Fiyat Kırmakla Değil Kaliteyle Olur

Sağlık hayatımızda en kıymetli varlığımız, temel direğimiz. Çevremizdeki gibi vakalara ah vah etsek dahi önemini ancak yitirince anladığımız bir değer. Sağlığımızı kaybettiğimizde yakın tarihe kadar sadece devlete ait hastanelerde aradığımız şifa son yıllarda ikinci tür bir hastanede edindi. Özel hastaneler. Çerkezköy’de de birçok hastanın tercihi özel hastanelerden yana oluyor. Onlardan biri Özel İrmet Hastanesi, Jinekolog Operatör Doktor  Ahmet Türker ve İrfan Tombalak ortaklığında Çerkezköy’e kazandırıldı. Doktor Ahmet Türker ile söyleşimizde hastanenin kuruluş hikayesini de bilmeyenlere bilgi, bilenlere hatırlatma olsun diye anlattırdık:

 

1995’TE ARKADAŞ TAVSİYESİ İLE GELDİM

 

  • Çerkezköy’e 1995 yılındabir doktor arkadaşın tavsiyesiyle tesadüfen geldim. Arkadaşım burada yeni bir devlet hastanesi açıldığını ve uzman doktora ihtiyaç olduğunu söyledi. Hedefimde İstanbul’da bir eğitim hastanesinde kariyer yapmak vardı. Zaten o dönemler insanların bir takım avantajlar olması halinde Çerkezköy’e gelme dönemleriydi. Fabrikalara işçi bulunamıyordu. Mühendisleri tutmak için fabrikalar sosyal tesis ve havuz yapıyordu. Geldiğimizde asansörlü, kaloriferli ev yoktu. Ana cadde tarla gibiydi. Altyapı bozuk, gidecek bir yer yok. Baktık ki kısa sürede burada bir potansiyel var. İnsanlar şimdiye kadar gidecek uzman doktor bulamamışlar. Onlara bir nevi hizmet gibi oldu. Çevre ilçelerine gitmelerinin önüne geçtik. Kışın zorlu koşullarda buradan üç kilometre mesafedeki Kapaklı’ya bile gidemediğiniz olur.

 

REMZİ GARİP’TEN HASTANESİNİ SATIN ALDIK

 

  • Devlet hastanesinde başladığımda ikinci veya üçüncü uzman doktordum. Yavaş yavaş oradaki doktor sayısı arttı. Benim geldiğim yıl eski belediye başkanı Remzi Garip bir özel hastane açmıştı. 2003’e kadar yaklaşık sekiz yıl Devlet Hastanesi’nde kadın doğum uzmanı olarak çalıştım ve başhekim yardımcılığı yaptım. 2003’de Devlet memurların ve işçilerin artık özel hastanelere girebileceğini deklare etti. Ben ve ortağım, Kadın Doğum Uzmanı Doktor İrfan Tombalak ile birlikte karar verdik. Remzi Bey’den Remzi Garip Hastanesi’ni satın aldık.

 

TRAKYA’NIN EN FAZLA DOĞUM YAPAN HASTANESİ OLDUK

 

  • Eski hastane bin 500 metrekare kapalı alana sahip, küçük apartman gibi bir yerdi. Ama Çerkezköy’ün en fazla tanınan iki kadın doğum uzmanı olarak o küçük hastane, Devlet Hastaneleri dahil olmak üzere Trakya’nın en çok doğum yaptıran hastanesi oldu. Sabahleyin 07.30’da gelir akşam 21.00’e kadar çalışırdık. Diğer branşlardan da doktorları bünyemize aldık.

 

ÇERKEZKÖY’DEKİ NÜFUS ARTIŞINI ÖNGÖRDÜK

 

  • 2003’te Remzi Garip Hastanesi’ni satın aldığımızda Çerkezköy’deki bu hızlı nüfus artışını görerek mevcut yerle yetinmeyeceğimizi, yeni bir yer inşa edeceğimizi zaten kafaya koymuştuk. 2008 – 2009 yıllarında bugünkü yerimizin bulunduğu arsayı satın aldık. Güzel bir hastane olsun istedik. Birçok işletmeci binayı yapar. Havalı bir bina yapar, gider ikinci el cihaz alır. Kullanılmış, Çin Malı ucuz cihaz alır ve hastaların bu durumu pek anlamayacağını düşünerek işe başlar. Ama hastalar bunu anlıyorlar.

 

BİNA + CİHAZ + YAKLAŞIM

 

  • Şu anda bizde 128 kesitli bilgisaylarlıtomografi var. Dijital mamografi var ve bu cihazlar bölgede başka bir yerde yok. Bunların hepsi bütçeyle olan yatırımlar. Bunu insanlar gelip görerek, yaşayarak fark ediyorlar. Siz ne kadar reklam yaparsanız yapın önemli olan hastanın içeride memnun kalmasıdır. Bu binayla, cihazla ve çalışan personelin yaklaşımıyla oluyor. Ne kadar iyi cihaz koyarsanız koyun çalışan doktor veya yanındaki personel hastaya kötü davranıyorsa yine kaybediyorsunuz. Sürekli işin başında olmanız, yeni ve yenilenen cihazlar ile çalışmanız lazım. Çalışan personelinizin de kaliteli olması lazım.

 

PROJEMİZ ACIBADEM TARAFINDAN ÇİZİLDİ

 

  • 2009’da bu hastanenin projesi Acıbadem Proje Yönetimi tarafından çizildi. 2011 gibi inşaata başladık. 01 Haziran 2014’te de buraya taşındık. (Soru üzerine) Acıbadem Hastanesi orta ve alt gelir grubuna değil üst gelir grubuna hizmet etmek istiyor. Buralarda herhangi bir yatırım girişimi olmadı.

 

HASTANECİLİĞİN TEMELİ SEVGİ VE GÜVENDİR

 

  • Bu ivmeyi nasıl edindiniz?

 

  • Çerkezköylüler ve hastalar bizi seviyor, güveniyor. Bu hastaneciliğin temeli de budur. Bizim hekim olarak prensibimiz şu oldu: Hastayı bir yakınımız gibi görmek. Bir hastaya ne gerekiyorsa onu yapmak. Ameliyatsa ameliyat, ilaç tedavisiyse ilaç tedavisi. Bir şey gerekmiyorsa hiçbir şey yapmamak. Gereksiz yere bir hastaya biz ne tedavi hizmeti veririz. Ne ilaç reçete ederiz, ne de ameliyat yaparız. Hastalarımız bunu çok kısa zamanda anladı. Bizi tanımayan bazı hastalar test etti. Baktılar ki dediklerimiz doğru ve ayaklarının altında böyle bir hastane var. Bu sefer dışarı gitmemeye başladılar.

 

BİZ BURAYI DİŞİMİZ TIRNAĞIMIZ İLE KURDUK

 

  • Zincir hastane halkası olmak aklınızdan geçti mi yatırım esnasında?

Hiç kimse bir işe başlarken öyle bir niyetle başlamaz. Biz burayı dişimizle tırnağımızla kurduk. Yavaş yavaş hasta sayımız arttı. Hiç kimse bir iş yaparken, yapacağı işin nereye gittiğini göremez, bir de zincir hastane kişiye güvenemez. Biz burayı sıfırdan kurduk.

 

REKABET FİYAT KIRMAKLA DEĞİL KALİTEYLE OLUR

 

Geçenlerde içlerinde benim de bir tanıdığımın yer aldığı Amerikan Hastanesi’nden bir ekip tesadüfen gezmek için geldi. Çok beğendiklerini söylediler. ‘Biz Çerkezköy’de hiç böyle bir hastane beklemiyorduk’ dediler. Gerçekten de hekim olun olmayın, burasıyla bölgedeki hastaneleri gezin. Aradaki farkı görürsünüz. Çerkezköylüler de görüyor zaten ve farkındalar. Tercih edilen bir hastaneyiz. Diğer hastaneler bizimle rekabet etmek için fiyatlarını düşürüyorlar. Ama fiyat düşürmekle rekabet olmaz. Kaliteli hizmet vereceksiniz, kaliteli cihaz koyacaksınız. Ben öyle düşünüyorum.

 

SAĞLIK TİCARETTEN ÖNCE GELMELİ

 

Sağlık sektöründe ticaretten çok öncelikle insan sağlığını düşünmek lazım. Bizim de prensibimiz hep bu olmuştur ve normalde de olması gereken budur. Siz insanın sağlığını düşündükten sonra para zaten arkasından gelir.

 

VARLIĞIMIZ DEVLET HASTANESİ İÇİN DE BÜYÜK RAHATLIK

 

  • Hastaneniz ve özel hastanelerin Devlet Hastaneleri’ndeki iş yükünü hafifletip oralardaki hizmet kalitesinin çıtasını da yükselttiğini düşünüyor musunuz?

 

  • Öncelikle şunu belirtmek isterim. Buranın öncesinde Devlet Hastanesi’nde çalışıp orada bir potansiyel edinmiş olmamızın avantajlarını yaşadık.

 

Sorunuza gelince; Devlet Hastanesi’nin başhekimi bize defalarca söyledi, ‘İyi ki varsınız’ diye. Bizim buradaki varlığımız Devlet Hastanesi’ndeki iş yükünü azaltıp oradaki sağlık hizmetinin kalitesinin yükselmesini de sağladı. Çünkü biz de orada çalışırken yaşıyorduk. Bir hasta geliyor, yoğun bakıma farklı bir hastaneye gönderilecek. O yıllarda 112 de yok. Telefonun başına geçip kendimiz gönderilecek hastane arıyorduk. Şimdi Devlet Hastanesi’nden arayıp yer olup olmadığını soruyorlar, göndermelerini söylüyoruz. Varlığımız Devlet Hastanesi için de büyük bir rahatlık.

 

TRAKYA’NIN EN

 

  • Hastanenizin mevcut konumuna ilişkin bilgilendirir misiniz?

 

  • Şu anda hastanemiz 14 bin 500 metrekare kapalı alan ile Trakya’nın en büyük hastanelerinden bir tanesi. Resmi olarak 149 yatağımız var. Yine Trakya’nın en büyük aktif yatak sayısına sahip hastanelerinden biriyiz.

 

DAHA DA BÜYÜTECEĞİZ

 

Hemen yan tarafımızda bir arsamız daha var. Orasını da projelendirdik. Hastanemizi büyüteceğiz. Çünkü Çerkezköy çok hızlı büyüyor. Nüfusu her yıl yüzde 10 oranında artıyor. Bir çok hastane bunu göremiyor. Bizde aynı şeyi yaşadık. Başlıyor, iki sene sonra, ‘Keşke daha büyük yapsaydık’ diyor.

 

ALTYAPIMIZ, EKİBİMİZ, CİHAZLARIMIZ ÇOK İYİ

 

Tüm yatırımlar bütçeyle ilgili. Biz de sıfırdan bu işi buraya getirmiş insanlarız. Yine de bir takım projeler yaparak büyüyebileceğimiz şekilde bu işi ayarladık. Biz burayı yaparken dedik ki: ‘Buraya piyasadaki en iyi üç malzemeden biri alınacak.’Bütün cihazlarımız ne ikinci eldir, ne Çin Malı’dır. Hepsi kaliteli cihazlardır.

 

İKİ PROFESÖR, ÜÇ DOÇENT İLE ÇALIŞIYORUZ

 

Altyapımız mükemmel. Cihazlarımız iyi. Cihazlarımızın bakımını düzenli bir şekilde yapıyoruz. Bir de çok iyi bir ekip kurduk.Şu anda bizde iki profesör, üç doçent çalışıyor. Bu bölgede böylesi bir kadroya sahip hastane neredeyse yoktur.

 

HEKİMİZ. HEKİMİ ANLIYORUZ

 

Bunda şunun da etkisi var. Kendimiz de hekim olduğumuz için, hekimlerin sorunlarından daha iyi anlıyoruz. Kimsenin maaşını bir gün geciktirmiyoruz. Ne söz verdiysek onu yerine getiriyoruz. Ama şu konuda çok katıyız. Gelmeden önce araştırıyoruz ama baktık hekimin, hekimliği iyi değil. Veya hekimliği iyi, hasta ilişkileri iyi değil. Veya o özellikleri iyi, iş disiplini yok. O zaman yollarımızı ayırıyoruz.

 

HASTAYI DİNLEMEK VE ANLATMAK ÇOK ÖNEMLİ

 

Biz işe başlarken hastayı yakınımız gibi gördüğümüzü söylüyoruz. Gereksiz iş yapmayacaklarını, hastayla ilişkilerinin iyi olmaları gerektiğini anlatıyoruz. Bu bir bütün. Buna esnaflık da diyebilirsiniz ama ben bunu esnaflık olarak görmüyorum. Hastanın derdini dinlemek ve sonra da çözümünü hastaya, onun anlayabileceği bir dilde, makul bir şekilde, kızmadan ve sinirlenmeden anlatmak.

 

HASTALARIN ANLAYAĞI BİR DİLLE

 

Burada tahsil düzeyi genelde orta düzeyde. İşçi kesiminin yoğun olduğu bir ilçe. ‘Ben anlatayım nasıl anlarsa anlasın’ diye değil, onların anlayacağı şekilde dertlerini ve çözümlerini anlatması lazım. Eğer bunu yaparsanız başarılı olursunuz.

 

BİZ DE FEDAKARLIK YAPIYORUZ

 

Tabi bölgenin de hekim bulmak zorluğu gibi bir dezavantajı var. Kimisi İstanbul’da çocuklarını okutuyor. Bir takım sosyal faaliyetler orada daha yoğun. O yüzden buraya iyi doktor getirmek için biz de fedakarlık yapıyoruz. Maaşları biraz daha yüksek tutuyor ancak buradaki vatandaşların İstanbul’da yaşayanlara oranla ekonomik durumu daha zayıf olduğu için daha düşük ücret tahsil ediyoruz. Bu nedenle bizim gelirimiz, kazancımız İstanbul’daki hastanelere kıyasla daha düşüktür.

 

KADROMUZUN ÇOK BÜYÜK KISMI ÇERKEZKÖY’DE

 

Sağlıkçı kadromuzun hemen hemen tamamı burada oturuyor. Bir iki arkadaşımız Silivri’de oturuyor. Şehir dışında oturan arkadaşlarımızın da bir evi burada. İcapcı olmadığı, görevi olmadığı zaman hafta sonları gidiyor. Bu da onların en doğal hakkı.

 

YENİ YATIRIMA 2018 BAHARINDA BAŞLANACAK

 

  • Yeni yatırıma ne zaman başlayacaksınız?

 

  • İlave yatırım için bütün altyapımız hazırlandı ancak henüz kazma vuracak konuma gelmedik. Şimdi sezon geçiyor. 15 Temmuz’daki darbe girişimi dolayısı ile ülkenin ekonomisi belki biraz etkilenebilir. Önümüzdeki yıl nisan, mayıs ayı gibi başlamayı planlıyoruz. Hızlı bir şekilde sürdürüp eylül, ekim ayı gibi içine geçeriz diye düşünüyoruz.

 

ASTIM, KANSER VE İŞ KAZALARI

 

  • Deneyimlerinizden esasla Çerkezköy’de en çok hangi sağlık problemleri yaşanıyor?

 

  • Çerkezköy’de sanayi kaynaklı hava kirliliğinden ötürü astım vakaları çok yüksek. Özellikle kış aylarında çok büyük bir problem oluşturuyor. Ergene Nehri faktörü, fabrikaların kirli atıklarıyla kanser oranı yüksek. İş kazaları Türkiye’nin her yerinde sorun ama son zamanlarda OSGB’lerin etkisiyle bu vaka biraz daha disipline bağlandı gibi. 

 

ÇOK GÜZEL BİR HASTANE YAPTIK

 

  • İlave olarak…

 

  • Bu konuda hiç alçak gönüllü olmayacağım. Altyapı ve hekim kadrosu olarak çok güzel bir hastane yaptık. 2003’ten beri, 14 yıldır hastanecilik yapıyoruz. Kendimizde bu konuda piştik. Hastanenin sorunları nedir, hasta neler bekler, çok iyi biliyoruz. Bu hastaneyi de inşa ederken, proje aşamasında yer aldık çok araştırma yaptık. Ve gerek bölgedeki gerek yurtdışındaki hastalardan da  teveccüh görüyoruz.