EDİRNE'NİN İLÇELERİ

Osmanlı türklerinin 1356 da rumeliye geçişleriyle birlikte anadoludan gelen türkmen ve yörük aşiretleri koç beği yani günümüz adıyla malkoçu kurarlar.Sultan 2. muratın vakviyesinde malkoçta o zamanlar hristiyan ve rumların yaşadığı belirtiliyor.Geniş bir alana yayılmış köyde tarım ve hayvancılık öne çıkarken köyde ticarette yapılmaktadır.Farklı kökenlere sahip insanların barış ve huzur içinde yaşadıkları bu topraklar çeşitli zamanlarda Rusların,Bulgarların ve yunanların saldırısına uğramıştır.1829 Rus işgali.1913 Bulgar işgali.1920-22 Yunan işgali’ne uğramıştır.

KÖY POMAKLAR TARAFINDAN KURULMUŞTUR

Kurtuluş savaşının kazanılması ile birlikte 18 kasım 1922 de rumlar Yunanistan’a göç etmişlerdir. Yunanistan’daki pomaklarla mübale edilerek köyümüz ve diğer köyler pomak köyü olmuştur. 1930’ lu Yıllarda Yunanistan romanya,bulgaristan ve Yugoslavya’dan gelen göçmen pomaklar malkoç ve çevre köylere yerleşmişlerdir.

NELERİ ÜNLÜ:Beyaz Peyniri Baldo Pirinci Ayçiçek yağı Peynir tatlısı Yeniköyün Şarabı Kırkavak Köyünün Kavunu Tarhanası Ramazan Pidesi Baklavası Lokması Köftesi Oğlak Eti Böreği İşkembe Çorbası Yağlı Kurabiyesi ünlüdür.Sosyal

Faaliyetleri:Güme Avcılığı (Ördek) Balık Avcılığı(nehir ve barajlarda) Dallığı Evlenme ve Sünnet Düğünleri Hıdırellezi ve Atbabası Resmi Bayramlarda Fener Alayları

DALLIK GELENEĞİ

Yöre halkımız için resmi ve dini bayramlar kadar önem taşıyan bir gündür. Genel olarak her yıl mayıs ayının son pazar günleri yerel yönetimlerin koordinatörlüğünde bülbül deresi koruluğunda düzenlenir. Yöre halkı bir gün önceden, en güzel yemeklerini yaparak günün ilk saatlerinden itibaren güneş doğuşuna kadar gece karanlığında koruluğa göç eder. Bu göç esnasında her türlü vasıta (At arabası, öküz arabası, traktör, otomobil v.s.) kullanılır. Korulukta piknik tarzında çeşitli etkinlikler düzenlenir. Pişirilen yemekler yenir. Şarkılar, türküler söylenerek salıncaklar kurulur ve yöre halkı bütünlük içinde mutlu bir gün geçirir

HIDRELLEZ GELENEKLERİ

Her yıl 5 ve 6 Mayıs tarihlerinde yapılır. Yöre insanının inanışlarına göre aşağıdaki şenlikler ve törenler düzenlenerek baharın gelişi kutlanır. Olağan üstü güçlerden yardım sağlama inancı ile,1. Atbaba; Yörede bulunan atbaba isimli bir derviş'in mezarı ziyaret edilerek, bereket, sağlık, kısmet, zenginlik ve hastalıklardan kurtulmak amacı ile insanlarımız giyeceklerinden söktükleri parçaları atbaba'nın mezarına bırakırlar ve dileklerini dilerler.2-Hıdrellez'den bir gün evvel insanlarımız bir çömleğin içine su doldurarak çeşitli madeni eşyalarını bu su dolu çömleğe atarak ağzını kapatırlar. İnanışa göre Hıdır baba o gece çömleğin başına gelir ve herkesin kısmetini belirler. Sabah çömlek açılır ve kısmetler çekilerek maniler okunarak yorumlar yapılır.3. Bahçelerde ağaç ve gül dallarının altına zengin olmak amacı ile sarılarak gömülen paralar ve çöplerden yapılan evler, ev sahibi olmak amacı ile kurulur ve  dilekler dilenir.4. Kuru soğan yaprakları ile kaynatılarak boyanan ve rafadan  hale getirilen yumurtalar tokuşturularak kırılır ve yumurtası kırılmayanın önümüzdeki yıllarda şansının açık ve kısmetli olacağına inanılır.5. Ateşler yakılır ve üzerinden atlanarak dilekler dilenir.

Coğrafi konumu: Malkoç köyü uydu fotoğrafında görüldüğü gibi köy hayvancılık tarım hatta balıkçılığa bile elverişlidir. Köylülerin akşam yemeklerini süsleyen baraj balıkları kahvaltılarını süsleyen sütler,peynirler,yumurtalar,akşam keyiflerinin vazgeçilmezi olan çekirdek tarlaları bu topraklarda bir aradadır.

İklimi: Köyün iklimi, Trakya Karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.malkoç dünden bugüne kurulduğu tarihten bu yana tarım ve hayvancılık üzerine oturtulmuştur.Köyde sığır yatakları, su depoları,gündöndü tarlaları, mısır tarlaları , ahırlar , harmanlar ,gübre yığınlar var deyince köyde ne yapıldığını tahmin edersiniz , bilirsiniz uzunköprü pancar çeltik ve gündöndü şehridir köylerde bu geçim kaynakları ile hayatlarını sürdürmektedir. her yıl tarlalar sürülür buğdaylar ekilir toplanır tarla dinlendirirlir ve tekrar ekilir. aynı şekilde tüm köylü aynı işleri senelerdir malkoçta yapar köyümüz ilerde inşallah büyük tarım köyleri arasında yer alır

Altyapı bilgileri:Köyde ilköğretim okulu YOKTUR . Köyün [[içme suyu şebekesi]vardır] kanalizasyon şebekesi vardır PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı sağlık evi VARDIR faaliyette değildir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Karayayla, Uzunköprü ilçesine bağlı şirin köylerden bir köydür. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduktan sonra 1924 yılında Yunanistan ile Mübadele Anlaşması yapılmış. Yunanistanın Selanik ilinin Serez ilçesinin Ortamahalle köyü, İsmailli köyü ve Hamzalı köylerinden Türkler gemilerle İstanbul'a getirilmiş, oradan da trenle Uzunköprü'ye gönderilmiştir. Sonra bu halk köyümüz Karayayla'da Yunanlardan boşalan evlere yerleşmiştir. Bu gelen Türkler'e Karabacak denmiştir. Daha sonra 1935 yılında Bulgaristan'dan Şumlu ilinden Türkler gelmiş bunlar da köyümüze yerleşmişler ve bunlara da Macur (muhacir) denmiş. Ayrıca 1937 yılında Romanya'dan gelenler olmuş bunlar da köyümüze yerleşmiş bunlara da Kırcalı denmiştir.Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.Edirne iline 79 km, Uzunköprü ilçesine 12 km uzaklıktadır.Köyün iklimi, Trakya karasal iklimi etki alanı içerisindedir.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi vardır ancak PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

 Kurtbey, Uzunköprü İlçesinin şirin bir beldesidir.Köyün kurucusu Kurtbey isminde Osmanlı akıncı beyidir. Kabri şu anda Edirne'nin Havsa ilçesinde bulunmaktadır. Kurtbey köyü 4  ana mahalleden müteşekkil olup Kurtbey isimli Akıncı Beyinin kurduğu köyde yerleşik birkaç aile mevcut iken 93 harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus harbinde Bulgaristanda yaşayan müslüman Türk toplumları ve Pomak sülalelerin tamamı Plevne'den (Filibeden göç eden gacallar ve Lofçadan göç eden pomaklar) göç eden ve Gacallar buraya göç etmiştir.

Elmalı, Uzunköprü ilçesine bağlı tarihi bir köydür. Köyün adı Elmalı yani elin Malı anlamındadır.Kurtuluş savaşında Ermenilerin köyü terketmesiyle Türklere kalmıştır.Eski ismi Ermeni köy olarak anılmaktadır.Köyde kilise ve Ermeni mezarlığı korunmadığı için yok olmuştur.Köy halkı Pomak,Gacal,Macır ve Roman'lardan oluşmaktadır.Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.Edirne iline 87 km, Uzunköprü ilçesine 21 km uzaklıktadır.Köyün iklimi, Trakya Karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Genç nüfusun büyük kısmı ekonomik nedenlerden dolayı köyü terk etmiştir.Şehre göç devam etmektedir.kömür madeni ayrıca bir geçim kaynağıdırKöyde ilköğretim okulu vardır.Köyün içme suyu şebekesi vardır.Kanalizasyon şebekesi vardır.PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur.Sağlık ocağı ve sağlık evi var.Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Köyde internet kafe maddi sıkıntılar nedeniyle kapanmıştır.Köyde birde yeni gölet ve sulama sistemi vardır.

Hazırlayan/Seyit SÜREN