Taşkın'ın çözümü 3 ülkenin çalışması

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 2014-2015 kışında Edirne'de 4 kez nehir taşkını yaşandığını belirterek, "Nehir taşkınlarının son bulması için Türkiye, Yunanistan ve Bulgaris

GÜNDEM 28.10.2015 14:06:00 0
Taşkın

Uluslararası 3. Mimari ve Kentsel Restorasyon Bienali “BRAU3 Biennial of Architectural and Urban Restoration”, 27 Ekim 2015 tarihinde Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Su taşkınları ve taşkınların kent ilişkisini ortaya koyarak kentin geleceğine dikkat çekmeyi amaçlanan panelle Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük ile akademisyenler katıldı.
EN ESKİ TAŞKIN 1509 YILINDA
Edirne’de bilinen en eski taşkının 1509 yılında gerçekleştiğini ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, "1509 yılında 1800’lü yıllara kadar 60- 70 yıllık, bazen de 90 yıllık periyotlarla taşkın yaşanmıştır. 1800’lerin sonunda özellikle 1890’larda taşkın periyotları 2 yıl 3 yıla kadar düşmüştür. 1950-1960 yılları arasında DSİ tarafından taşkın seddeleri yapılana kadar ciddi anlamda Edirne taşkınlardan zarar görmüştür” diye konuştu.
“TAŞKINLAR EDİRNE’Yİ YORUYOR”
2014-2015 kışında Edirne’de 4 kez taşkın yaşandığını ifade eden Gürkan, “Seddeler nedeniyle yerleşim yerleri çok fazla zarar görmüyor, ama ekili alanlar taşkından çok fazla zarar görüyor. Taşkının yarattığı fiziki tahribatın ötesinde birde yarattığı psikolojik tahribat var. Edirne’yi ve Edirnelileri, taşkının verdiği fiziki tahribattan öte belki de psikolojik boyutu yormaya başladı. Bunla ilgili çözümler geliştirilmeye çalışılıyor. Karaağaç Bölgesi’nde baypas kanalı yapılıyor, diğer taraftan Meriç Nehri temizlenmeye çalışılıyor. Ama şu da bir gerçek ki bu taşkını Edirne’nin tek başına çözmesi mümkün değil. Bu sorunun çözümüne Bulgaristan’ın ve Yunanistan’ın da ortak olması gerekiyor. Geçtiğimiz yıl bu taşkınlarda en çok zarar gören Edirne ve Evros bölgesiydi. Evros bölgesinde de binlerce kilometre kare tarım alanı sular altında kaldı. Yunanistan’la bir toplantı yaptık. Kendi hükümetlerimize, kendi isteklerimizi anlatan ortak bir deklarasyon yayınladık. Türkiye tarafında, bir taraftan baypas kanalı çalışmaları, bir taraftan Meriç Nehrini temizleme çalışmaları gibi büyük gelişmeler yaşanıyor. Bu sorunların çözümü için Bulgaristan’ın da bu sürece dahil olması gerekiyor” diye konuştu.
“KÜLTÜREL MİRASLARDAN HERKES SORUMLU”
Edirne gibi insanlığın ortak geçmişi olan şehirlerin sadece o şehirde yaşayan insanların şehirleri olmadığına dikkat çeken Gürkan, “ Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan 15 somut eserinden biri olan Selimiye Camii’nden, bir Edirnelinin, bir Türkün mutlaka hakkı var, ama aynı şekilde bir Edirnelinin bir Türk’ün Atina’daki Acropolis’te de hakkı var. Selimiye’yi korumak ne kadar bir Türk’ün, bir Edirnelinin göreviyse bir Yunanlının da görevi, Atina’daki Acropolis’i de korumak nasıl bir Yunanistanlının göreviyse bir Türk’ün bir Bulgar vatandaşının da görevidir. Aynı şey Bulgaristan’daki kültür varlıkları için de geçerli. O yüzden bu sorunu 3 ülkenin de el ele vererek çözmesi gerekmektedir” dedi.
“BU PANELDEN ÇIKACAK SONUÇLARI MERAKLA BEKLİYORUM”
Paneli düzenlenen Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne teşekkür eden Gürkan, “Fakültemiz, tam zamanın da çok önemli bir konuya değindiler. Yaşadığımız bu sorunlar aklın ve bilimin ışığında çözüme kavuşmalıdır. Bu panelden çıkacak sonuçları özlemle ve merakla bekleyenlerden biriyim. Umarım ki, akademik dünya bize bu konuda yol gösterecek, rehberlik yapacaktır” diye konuştu.