'Toplumun Engelli Bireylere Bakış Açısı Değişmeli'

Trakya Kalkınma Ajansı; Başarı Hikâyeleri Söyleşileri kapsamında Trakya Kalkınma Ajansı 2012-2013 Yılı Sosyo-Ekonomik Kalkınma Mali Destek Programı çerçevesinde destek almaya hak kazanan, hafif ve orta dü

GÜNDEM 19.05.2014 13:19:00 0

TRAKYAKA: Lokman Bey, öncelikle bize kendinizden ve Edirne Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nden bahseder misiniz?

Lokman KIZILYAR: Meslek hayatıma 2005 yılında İstanbul’un Sultangazi İlçesi’nde orta ve ağır düzeyde zihinsel engelli öğrencilerin eğitimlerine devam ettiği bir okulda rehber öğretmen olarak başladım.  Bu dönemde zihinsel engelli öğrenci ve bireylere yönelik daha detaylı çalışmalar yapma fırsatım da oldu. 2010 yılında Edirne’de Fatih Sultan Mehmet Okulu’nda rehber öğretmen olarak çalışmaya başladım. 2012 yılı Şubat ayında ise Edirne Özel Eğitim Uygulama Merkezi’ne müdür yardımcısı olarak atandım. Okulumuz 2005 yılında otistik çocuklar, orta ve ağır düzeyde zihinsel engelli çocuklarla eğitim ve öğretim faaliyetine başlamıştı. Otistik çocuklara yönelik bölümün Trakya Üniversitesi yerleşkesine taşınmasından sonra şu anda 100 öğrencimizle birlikte eğitim ve öğretime devam ediyoruz. 2012 yılında eğitim sisteminde yapılan kanun değişikliğiyle birlikte bizim okulumuz da 4+4+4 eğitim sistemine entegre edildi.  Bu sistemde öğrencilerimiz 23 yaşına kadar özel eğitim kapsamında eğitim alıyor. 23 yaş üstü öğrencilerimiz de eğitimlerine devam edebiliyorlar, normalde halk eğitim merkezlerinde verilen kursları burada veriyoruz.

TRAKYAKA: Okulunuzda öğrencilere ne tür eğitimler veriliyor, hangi yeterliliklerin kazandırılması hedefleniyor?

Lokman KIZILYAR: Mevzuat gereği okulumuza yerleştirilmesine karar verilen öğrenci öncelikle öğretmenlerimiz tarafından değerlendiriliyor. Değerlendirme sonrası öğrenci yaş, eğitim performansı ve gelişim özelliklerine göre uygun olan sınıfta eğitimine başlıyor. Bireysel eğitim programlarına göre eğitimlerimiz gerçekleşiyor. Özbakım becerilerinin kazandırılması dışında, ortaokul ve lise bölümünde uygulamalı derslerimiz var. Toplumsal uyum becerilerinin kazandırılmasına yönelik ilk dönemde aldıkları teorik derslere ilişkin uygulamaları yapıyoruz yaz döneminde. Sinema, tiyatroya gitme, alışveriş yapma gibi faaliyetlerimiz oluyor. Öğrencilerimizin yeterliliklerine göre eğitimlerimizi planlıyoruz. Öğrencilerimizi topluma kazandırmak temel hedefimiz.

TRAKYAKA: Burada üretime dönük atölyeleriniz var mı?

Lokman KIZILYAR: Okulumuzda el sanatları ve seramik atölyemiz var. Bu atölyelerde bir şeyler yapmaya çalışan öğrencilerimiz üretmenin verdiği hazzı yaşıyorlar. Atölyelerimizde her öğrencimizin yapabileceği bir faaliyet var.

TRAKYAKA: Türkiye’de yaklaşık %10 oranında engelli birey var. Sizin okulunuzda eğitim almış bir engelli öğrencinin evine kapanmış bir engelliden nasıl bir farkı var?

Lokman KIZILYAR: Çok yakın zamanda yaşadığımız bir örnek. Bizim okulumuzda 8. sınıfta bir öğrencimiz var. Aynı yaşlarda hiç okula gitmemiş bir öğrenci yakın zamanda okulumuzda eğitime başladı.  8 yıldır eğitim ve öğretime devam eden öğrencimizi Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun düzenlediği müsabakalara gönderebiliyoruz. Bu çocuğumuz tek başına otelde kalabiliyor, kendi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, gittiği ortamlarda uyum sağlayabiliyor. Aynı yaşta hiç eğitime başlamamış öğrencimizle şu anda özbakım becerilerini çalışıyoruz. Henüz toplumsal yaşam becerilerinin eğitimine geçemedik. 2005 yılında engelli öğrencilerimizle çalışmaya başladığımızdan bu yana çok mesafe kat ettik. İnşallah farklı projeler ve programlarla mevcut durumun daha da iyileştirilmesi için çalışacağız. Öğrencilerimizin ciddi davranış bozukluklarını ortadan kaldırmak, toplumsal yaşam becerileri kapsamında çocuklarımızı daha yeterli hale getirmek bizim temel amacımız. Toplumun önyargılarını ortadan kaldırabilmek için öğrencilerimizi toplumla sağlıklı iletişim kurar hale getirmeliyiz.

TRAKYAKA: Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığımızın da bu konuda ciddi çalışmaları var. Sanırım ailelere yapılan ödemeler de var. Bu eğitim ve öğretim faaliyetlerini destekler diye düşünüyoruz. Bu konudaki düşüncelerinizi de belirtir misiniz?

Lokman KIZILYAR: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın mevzuatı gereği engelli bireylerin ihtiyaçları için ailelere yapmış olduğu ödemeler var. Kuşkusuz bunların katkıları çok büyük. Velilerimiz bunları çocuklarının bakımı için kullanıyor. Aynı zamanda öğrenci velilerinin farkındalığının artmasında ciddi katkılar sağlıyor. Bakanlık ve il müdürlüğü ile ortak birtakım çalışmalar da düzenliyoruz. Engelli bir çocuğa sahip aileler eskiden çocuklarını dışarı bile çıkarmaya çekinirken farkındalık çalışmaları sayesinde bu durum değişti.

TRAKYAKA: Destek almaya hak kazandığınız “Zihinsel Engelli Bireylerin Toplumla Bütünleşmelerini Sağlamak” hedefiyle yazmış olduğunuz projenizin çıkış noktası neydi?

Lokman KIZILYAR: İstanbul’da çalıştığım okulda engeli bireylerin, ailelerin ve öğretmenlerin içinde olduğu deneysel bir çalışma yapmıştım. Aileler ‘Çocuklarımızı bu tür okullara kaydettiriyoruz, devam etmelerini sağlıyoruz, siz bu çocuklara ne eğitimi veriyorsunuz?’ gibi sorular soruyordu, daha farklı tepkiler de alıyorduk. Bu tepkilerden yola çıkarak eğitim ortamlarımızı iyileştirmek, öğrencilerimize bir uğraş alanı yaratmak, özel araç ve gereçleri edinmek gibi hedefler belirledik kendimize. Trakya Kalkınma Ajansı proje teklif çağrısına çıktığında rehberde yer alan öncelikleri inceledik ve dezavantajlı grupların toplumla bütünleştirilmesi önceliğinin temel amacımızla birebir örtüşmesi sebebiyle proje yazmaya karar verdik. Ajans’ın Edirne’de düzenlemiş olduğu Proje Yazma Eğitimi’ne katıldık, Sayın Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüzün destekleriyle projemizi şekillendirdik. Projemiz değerlendirilip kabul edildi. Projemizi kısa sürede yazdığımız için birtakım eksikliklerimiz oldu. Bu eksikliklerin farkında olarak bundan sonraki projelerimizi hazırlayacağız.

‘Proje, Bir Ekip İşi’

TRAKYAKA:  Projenin yürütülmesi sürecini anlatır mısınız?

Lokman KIZILYAR: Bana göre önemli olan projenizi oturtmuş olduğunuz temelin sağlam olması. Bu temeli sağlam oturttuğumuz için ciddi sıkıntılar yaşamadık. Proje eğitimlerine katıldık, izleme uzmanlarımız da işi baştan sıkı tuttular bu nedenle rahat bir şekilde ilerledik. Planlamamızı çok iyi yapmıştık. Herhangi bir sorumuz olduğunda her zaman muhatap bulduk. İzleme uzmanlarınızın önerilerine de uyduk.

TRAKYAKA: Projenizi detaylandırır mısınız? Projeniz hedefine ulaştı mı?

Lokman KIZILYAR: Projemizle ilgilien önemli noktalardan biri Türkiye’nin birçok yerinde olmayan eğitim atölyemiz. Temel hedefimize ulaşmak için öncelikle ev ekonomisi atölyesini kurduk. Sonrasında iş-uğraş terapisi atölyesi dediğimiz öğrencilerimizin üretim becerilerinin geliştirilmesine yönelik atölyeyi oluşturduk. Proje kapsamında almış olduğumuz seramik fırın ve seramik aletleriyle birlikte hediyelik eşya üretmeye başladık. Aynı şekilde öğrencilerimiz baskı ve dikiş makineleriyle çeşitli üretimler yapabilir hale geldiler. Proje kapsamında kondisyon salonu oluşturduk. Edirne merkez ve köylerinden gelen öğrencilerin uzmanlarla birlikte spor yapabileceği bir ortam oluşturduk. Büyük bir eksiklikti, bunu giderdik.

Projemiz 15 Haziran itibariyle sona eriyor. Aldığımız geri bildirimler temel hedefimizi gerçekleştirdiğimiz yönünde. Yani çocuklarımızın toplumla bütünleşmesini sağladık. Projemizi temellendirirken sadece malzeme alalım demedik aynı zamanda atölyelerimizi oluşturduk, normal müfredatımız doğrultusunda eğitim ve öğretime devam ettik.  Projenin etkinliğini ölçmek için özellikle velilerimizden faydalanacağız. Çeşitli anketlerle bunu ölçmeye çalışacağız. Öğrenci velilerimizden aldığımız dönüşlerle performans göstergelerimizi oluşturacağız.

TRAKYAKA: Kamuda proje yazmaktan gerçekten çekinen kurumlar var. Onları nasıl yüreklendirmek istersiniz?

Lokman KIZILYAR: Yapmış olduğunuz projenin tanıtılması, görünürlük faaliyetlerinin ciddi etkisi oluyor. Bürokratik engeller, başvuru rehberindeki prosedürler olabilir ama kamuda çalışan birinin proje yazma ve yürütme süreçlerinde ciddi sıkıntılarla karşılaşmayacağını söyleyebilirim. Önemli olan neyi nasıl yapacağınızı bilmek, finansörünüz de varsa geriye bir sorun kalmıyor. Bu vesile ile Trakya Kalkınma Ajansı’na da teşekkür etmiş olayım. Proje yazma ve yürütmede Valimiz ve İl Milli Eğitim Müdürümüzün desteğinin olması bize ekip olarak daha çok cesaretlendirdi. Proje yazmak isteyen arkadaşlar Ajans ya da kendi kurumlarınca düzenlenen bilgilendirme toplantılarına katılarak bilgi eksikliklerini giderebilirler. Proje, bir ekip işi tabii ki. Ne yapmak istediğinizi biliyorsanız ve bu işi yapacak bir ekibiniz varsa bu süreç daha kolaylaşıyor.

TRAKYAKA: Ailelere neler söylemek istersiniz?

Lokman KIZILYAR: Biz projeye başlamadan önce 82 öğrencimiz vardı, şu an 96 öğrencimiz var. Projeyi duyurduk, veliler duydukça hem devam eden öğrencilerimizin devamlılık oranı arttı, hem de hiç kayıt yaptırmak istemeyen öğrenci velileri çocuklarını okulumuza kaydettirdiler. Şu anda okulumuzda eğitim ve öğretimlerine devam ediyorlar. Tabi öncelikle aileler çocuklarının farklı olduklarını kabul etmeli. Yıllardır yaşadığımız en temel sıkıntı bu. Farklı çocuklara sahip olan ailelerinin toplum içine çıkmadığını/çıkamadığını görüyoruz. Toplumun önyargısı, bu bireylere bakış açısı aileleri üzüyor. Biz okulumuza devam eden öğrencilerin toplumla bütünleşebildiğini görebiliyoruz. Bu arada şunu da belirtmek isterim. Toplumun da bu öğrenciler-bireylere ihtiyacı var. Bu çocuklarımızın çok temiz duyguları var, bu duyguları biz kendileriyle hatırlıyoruz. Az önce de belirttiğim gibi önyargılarımızdan kurtulmamız gerekiyor. Edirne’de öğrenci velilerine yönelik de projeler geliştiriyoruz. Öğrencilerimiz okulumuza devam ettiklerinde hem sosyalleşiyorlar, hem de akademik anlamda okuyup yazabilecek durumda olanlar bunu geliştirebiliyorlar. Güvenlik zafiyeti, sağlık problemleri gibi nedenlerden dolayı okula gelemeyen öğrencilerimize yönelik taşıma sistemimiz var. İlçelerden de gelen öğrencilerimiz var. Eğitim ortamımız fiziki anlamda oldukça iyi. İlimizde değil ama büyükşehirlerde bu tür okullara gidebilmek için sıra bekleyen öğrenciler oluyor. Bu bizim ilimiz için büyük bir nimet. Çekinceleri olan aileler gelip burada gözlem yapabilirler. Farkımızı göreceklerdir.

TRAKYAKA: Son olarak geliştirmek istediğiniz projelerden bahseder misiniz?

Lokman KIZILYAR: Hep söylüyorum. Ne yapmak istediğinizi biliyorsanız işiniz çok kolay. Biz ne yapmak istediğimizi biliyoruz. İlk olarak, okulumuzda uygulama bahçeleri geliştirmek istiyoruz. Öğrencilerimizin doğayla iç içe olabileceği, meyve sebze ekebileceği bir alan. Aynı zamanda dil ve konuşma gelişimine yönelik de bir proje hazırlığındayız. Çocuklarımızın toplumla bütünleşmesinde iletişim kurabilmeleri en temel nokta. Bunun üzerine yoğunlaşmak istiyoruz.

TRAKYAKA: Vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederiz.