Çölyak'ın tedavisi beslenme şeklini değiştirmek

Halk arasında Çölyak hastalığı olarak bilinen Gluten Enteropatisi, bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus (tüysü oluşumlar) denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki be

GÜNDEM 11.05.2014 19:04:00 0
Çölyak

ÇÖLYAK NEDİR?

Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü; Çölyak hastalığıyla ilgili bir basın bildirisi yayınladı. Sağlık Müdürlüğü tarafından yayınlanan bildiride Çölyak Hastalığı hakkında bilgiler verildi.

Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü’nün açıklamasında şu bilgilere yer verildi:

“Çölyak hastalığı (gluten enteropatisi) genetik olarak duyarlı kişilerde başlıca buğdaydaki gluten ve arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllardaki gluten benzeri diğer tahıl proteinlerine karşı kalıcı intolerans olarak gelişen proksimal ince barsak alerjisidir.

Hastalık besin öğelerinin emilimini gerçekleştiren ince bağırsaktaki minik ince uzantıların (villusların) yapısının bozulmasıdır. Genetik ve çevresel faktörlerle hastalık sürekli yayılmakta ve hasta birey sayısı giderek artmaktadır. Günümüzde hastalığın doktorlar tarafından daha iyi tanınmasıyla hasta birey teşhislerini de koymak geçmişe oranla daha iyi diyebiliriz.

GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?

Avrupa'da hastalığın görülme sıklığı 1/350 ile 1/2000 arasında değişirken İrlanda ve Avusturya'da hastalık prevelansı daha yüksektir. Görülme sıklığı Kuzey Amerika'da Avrupa'dan düşüktür.

Türkiye’de 700.000 Çölyak hastası olduğu tahmin edilmektedir. Başka bir deyişle; her 100 kişiden 1'i Çölyak’lıdır. Ne yazık ki bunların çok büyük bir kısmı tanı konulmayı beklemektedir.

ÇÖLYAK NEDEN OLUR, NELERE SEBEP OLUR?

Hastalığa buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi tahılların içerisinde bulunan gluten isimli bir proteinin ince bağırsakta parçalanamaması neden olmaktadır.

Gluten; hamurun kabarmasını sağlayan, gıdaların raf ömrünü uzatan, elde edilen mamülün kalitesine önemli etkisi olan bir tür proteindir. Bu nedenle glutensiz unlarla yapılan ürünler çabuk bayatlamakta, şekil verirken zorlanılmakta ve kabarması gereken birçok unlu mamülde istenen kabarma sağlanmamaktadır. Çölyak hastalarına büyük sıkıntı yaşatan bu durum ekmeğe dayalı beslenme şekline sahip toplumumuzda çölyak hastalarının yaşam standartlarını büyük ölçüde düşürmektedir.

Çölyaklılar glutenli besinler aldıkları zaman bağışıklık sistemi uyarılır ve bağırsağın iç yüzeyi iltihaplanır. Sağlıklı bağırsak hücrelerinin yüzeylerinde bulunan villüsler iltihaba bağlı olarak azalır veya kaybolur. Bunun sonucunda iltihaplı bağırsak yüzeyi, bazı besin maddelerini emip kana karıştıramaz. Bu da başta vitaminler ve mineraller olmak üzere vücudun gereksinim duyduğu çeşitli maddelerin eksikliğine yol açarak başka hastalıklara ve gelişme geriliklerine ortam hazırlar.

Çölyak hastalığının oluşumunda dikkat çekici faktörlerden biriside kişinin anne sütüyle ne kadar zaman beslendiğidir. Uzun süre anne sütüyle beslenen kişilerde Çölyak hastalığını belirtileri daha geç ortaya çıkmaktadır. Diğer bir faktör ise gluten içeren yiyeceklerin yenilmeye hangi yaşta başlandığı ve ne kadar gluten yenildiğidir.

Hastalığı neyin tetiklediği bilinmemekle birlikte, çölyağın ortaya çıkması için:

- Kalıtımsal olarak geni taşımak, - Gluten tüketmiş olmak, - Genin tetiklenmesi gerekmektedir. Genin Tetikleyicileri; stres, tıbbi sarsıntı (ameliyat, hamilelik, cerrahi müdahale), aşırı unlu gıda tüketimi, kalitesiz unlu gıdalar tüketimi ve viral enfeksiyonlardır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Karında şişkinlik, yorgunluk, yağlı ishal, kusma, huzursuzluk, ağırlık kaybı, karın ağrısı, halsizlik ve çocuklarda büyüme geriliğidir.

TEŞHİSİ NASIL KONUR?

Çölyak hastalığının teşhisindeki zorluk başka hastalıkların belirtileriyle aynı olabilmesidir. Bu nedenle kesin tanı özel kan tahlilleri AGA-Anti Gliadin Antikorları (IgA-IgG) ve EMA -Anti Endomisyum ile deneyimli bir gastroenterolog tarafından ince bağırsak biyopsisi ile konur.

TEDAVİSİ NEDİR?

Tedavi, ömür boyu sürecek glutensiz tıbbi beslenme tedavisidir. Bu tedaviye sıkı bir şekilde uyulması hastalığın ilerleyişi açısından önemlidir. Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllar ve bu tahıllarla yapılan her türlü besinler (Bulgur, makarna, erişte, kuskus, bisküvi, simit, dondurma külahı, ekmek, tarhana, yarma, irmik, kraker, börek, hamur tatlıları, kurabiye, pasta), ketçap, hazır çeşni vericiler ve unla yapılmış soslar diyetten çıkarılmalı, yerine pirinç, patates, nohut, soya, fasulye, fındık, kestane, mercimek gibi besinler ve bunlardan elde edilen unlar kullanılmalıdır”.