463 tarihi ev kurtarılmayı bekliyor

Edirne Valisi Hasan Duruer, yaptığı açıklamada, Kaleiçi semtindeki, Edirne evlerinin en güzel örneklerinin yer aldığı ve bir kısmının yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu evleri kurtarmak için çalışma yaptıklarını söyledi. Edirne'de kurtarılmayı bekleyen çok sayıda tarihi ev bulunduğunu, evlerdeki en büyük sıkıntının mülkiyet sorunu olduğunu belirten Duruer, “Özel şahısların elindeki binalar kamuya ait olsa işimiz daha da kolay olabilirdi. Kamuya ait olan binaların bir kısmı rahmeti Vali Fahri Yücel zamanında satın alınmış, çeşitli derneklere ve sivil toplum örgütlerine verilmiş. Bir kısım vatandaş da geleceği görerek evleri, butik otel yapma konusunda satın almışlar ama kurtarılan binalara bakacak olursanız, satın alınabilir olanlar 50 civarında. Fakat bizim 463 kurtarılmayı bekleyen tarihi evimiz var" dedi.

 

Duruer, Edirne Müze Müdürlüğünün tarihi evlerle ilgili proje hazırladığını, projenin ardından evlerle ilgili yol haritasının belirleneceğini söyledi. Vatandaşların evleri satın alarak hem tarihe hem de geleceğe yatırım yapabileceklerini vurgulayan Duruer, “Edirne'nin istikbalini düşünen vatandaşların şimdiden evleri alıp, restore edip, kendilerini geleceğe hazırlamalarında fayda var diye düşünüyorum. İleride bu fiyatlarla alamazlar. Bunun evlerin fiyatlarının artması manasına gelmemesi lazım. Çünkü evlerin korunması gerekiyor. Esasında Edirne bundan 20 yıl önce muhteşem bir şehirmiş. Fakat zamanın tahribiyle korunmamasıyla, sivil mimari örneklerinin büyük ölçüde tahrip olduğunu değerlendiriyorum. Esasında hepsi saray gibi birbirinden güzel evler" diye konuştu.

 

Edirne Müze Müdürlüğü yetkilileri de tarihi evleri yok olmaktan kurtarmak adına Edirne Belediyesi ve Edirne Turizm A.Ş'yle yürütülen projenin ilk ayağında evlerin envanterinin çıkarıldığını, kurtarılmayı bekleyen 463 evden 15'inin öncelikle, 66'sının da ikinci öncelikte restore edilmesi gerektiğinin ortaya çıktığını belirtti. Yetkililer, Kaleiçi'ndeki evlerin büyük bir bölümünün 1905 büyük Edirne yangınında yok olduğunu, var olan tescilli binaların 1905 yangınından sonra inşa edilen evler olduğunu ifade etti. Tamamıyla ahşaptan yapılan, dış cepheleri bağdadi diye tabir edilen sıvayla kaplı Edirne evleri, büyük bahçeli ve iki katlı olarak inşa edilmiştir. Selamlıkları yola daha yakın yere inşa edilirken, haremlik odalar bahçeye daha yakın alanlarda yer almaktadır. Büyük bahçeleri yüksek duvarların örttüğü Edirne evlerinde günlük odalar, misafirlerin ağırlandığı hoşametlik odası ile musandıralık adı verilen yatak odaları bulunuyor. Evlerin iç odalarındaki süslemelere nazaran dış cephede sade bir mimari gözleniyor.