Artık bıçak kemiğe dayandı

 Son on yılda krizlerle başlayan özveri ve anlayışlarının karşılığında tekstil sektörünün geldiği bugünkü istikrarlı dönemde üretimde, verimlilikte ve kalitede gösterilen başarının karşılığını alma mücadelesi verdiklerini söyleyen Nazmi Irgat, “23. dönem grup toplu iş sözleşmemiz için 2 Şubat tarihinde başlattığımız görüşmelerimizin bugüne kadar olumlu geçtiğini söyleyemem. Toplu iş sözleşmesinin uzatılmaması için tüm tedbirlerimize rağmen yürürlük başlangıcından itibaren üç ayı tamamlamış bulunuyoruz. Ancak yürürlülük süreci elbette 1 Nisan itibariyle olacaktır. Peki biz ne istedik ne teklif ettik de bu zamana kadar görüşmelerimizde bizlerle uzlaşamadılar? Kaldı ki bu toplu iş sözleşmesi teklifini ülkemizin içinde bulunduğu durumu, tekstil sektörünün durumu, iş yerlerimizin durumunu esas alarak hazırladık. Ancak işveren sendikası tarafı bizi anlamadı. İki buçuk ay süresinde yaptığımız eğitim seminerleri ile bu durumu şube yönetim kurulu üyeleri ve iş yeri temsilcileri ile paylaştık” diye konuştu.

 

 Ülkenin her beş yılda bir ekonomik kriz yaşadığını ifade eden Irgat, “Krizlerde alınan ve adına ekonomik istikrar tedbirleri denilen uygulamaların faturasını dar gelirli halk ödüyor. Bu dönemlerde sermaye daha da güçlenirken, emekçiler yoksullaşmıştır. Her defasında fedakarlık biz çalışanlardan beklenerek, tüm tasarruflar yaptırımlar ise biz emekçiler üzerinden olmuştur. 2001 yılından başlayarak devam eden ekonomik krizde işimizi, iş yerimizi koruyalım anlayışı, yılda 4 olan ikramiyemizi, yılda 2,5 ikramiyeye düşürdü” dedi. Bu toplu iş sözleşmesinde mağduriyetin giderilmesinin gerektiğini ifade eden Irgat, “Beraber yaşadığımız yakın geçmişimizde, hep fedakarlık bizden beklendi. Ama yağma yok. Artık bıçak kemiğe dayandı. Onurumuzla çalışarak, ailemiz ve çocuklarımızla paylaşabileceğimiz düzeyde, insan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

 Yapılan toplantılarda işveren sendikasının kendilerine önerdiği teklifin sadece enflasyon oranı kadar bir zam olduğunu ifade eden Ilgat, “Bizle ‘ikramiyeler bizim kırmızı çizgilerimizdir. Fazla mesaileri konuşalım’ istediler. Artık sözün bittiği yerdeyiz. 28 Haziran tarihinde 30 işyeri ve işletmede 12 bin teksif üyesi ve yaklaşık 20 bin işçiyi kapsayan grev kararı aldık” dedi. Tekstil sektörünün 2012 yılında 26 milyar dolarlık ihracatı ile tüm sektörler arasında ilk sırada yer aldığını belirten Ilgat, “Artık kriz bitti. Umutla mücadeleye devam etmelisiniz. Çünkü artık tekstil sektörünüz sizlerin sayesinde iyi duruma gelmiştir ve istikrar kazanmıştır” diye konuştu.

 

 İşveren Sendikasının zam olarak teklif ettiği enflasyonla, işçinin enflasyonu arasında büyük farklar olduğunu söyleyen Ilgat, “Bizim için enflasyon mutfaktadır. Bizim tükettiğimiz temel tüketim maddeleri enflasyonu yüzde 25’tir. Grev kararı aldık. Bizim için tekstil sektöründe çarkları durdurmak, grev yapmak hiç bir zaman amaç olmamış, ancak kaçınılmaz bir yasal araç olmuştur” dedi. Artık tatlı karlar için düşük ücret anlayışından vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Ilgat, “Geri sayım başladı. Tercih işverenindir” dedi.

 

 Vaktin azaldığını ifade eden Ilgat, “Gelin daha vakit varken, uzattığımız eli geri çekmeden, şalterler inmeden uzlaşın. Tekstil işçisinin hakkını verin. Verin ki yeniden şevkle, istekle, azimle üretim yapalım” diyerek konuşmasını tamamladı. Toplam 800 Teksif Çerkezköy Şubesi üyesinin katıldığı programa ayrıca Genel Başkan Yardımcısı Metin Kır, Genel Sayman İbrahim Öner, Genel Sekreter Mustafa Burgaz, Teksif Çorlu Şube Başkanı Gültekin Bozan, Çerkezköy Şube Başkanı Mürsel Türkkan ile şube başkanları katıldı.