Yerel basın olmazsa ulusal basın da olmaz

Tekirdağ Valiliği ve Basın İlan Kurumu (BİK) Tekirdağ Şube Müdürlüğü tarafından dün 10.00–19.00 saatleri arasında Tekirdağ Ramada Otel’de Yerel Medya Semineri düzenlendi.

GÜNDEM 18.04.2013 22:16:00 0
Yerel basın olmazsa ulusal basın da olmaz
BİRÇOK TOPLANTI DÜZENLEDİK
Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan ‘Yerel Medya Semineri'nde açılış konuşmasını yapan BİK Tekirdağ Şube Müdürü Mustafa Canbey, “BİK Tekirdağ Şubesi 1 yıllık şube olmasına rağmen Genel Müdürümüz buraya ikinci kez geldi. Bu BİK’in Tekirdağ'a verdiği önemi gözler önüne seriyor” dedi. 1 Mart 2012 itibari ile Tekirdağ basınına hizmet etmek için gayret ettiklerini ifade eden Canbey, “Birçok toplantı düzenleyerek basın mensuplarımızla bir araya geldik. Şubemizin tanıtımını yaptık. Yaptığımız görüşmelerde sürekli olarak eğitimler konusunda talepler aldık. Bu kapsamda Kalkınma Ajansı ve KOSGEB ile görüşmeler gerçekleştirdik” diye konuştu.
 
SOMUT ADIMLARI VALİMİZLE ATABİLDİK
Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya ile görüşene kadar düzenlenmesi planlanan ‘Eğitim Semineri’ hakkında somut bir adım atamadıklarını belirten Mustafa Canbey, “Eğer bugün eğitim semineri projemiz hayata geçirilebildiyse bu valimizin katkıları ile olmuştur” dedi. Tekirdağ’ın gelişen bir bölge olduğunu kaydeden Canbey, “Seminerde yerelde çıkan haberlerin nasıl işlenerek ulusala taşındığı hakkında bilgilendirilecek, var olan bilgilerinizi tazeleyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
 
KİMSE KİMSEYE DURUP DURURKEN REKLAM VERMEZ
BİK olarak gazetecilik anlamında Tekirdağ’dan her geçen gün daha da keyif aldıklarını söyleyen BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay ise, BİK olarak boş yere Tekirdağ’da şube açmadıklarını ifade etti. Basın mensuplarına inanarak yola çıktıklarını kaydeden Atalay, “İşin içinde bir de yeni valimiz gibi basına ve basının eğitimine önem veren bir görev adamı varsa, bu iş daha da güzel oluyor” diye konuştu. Basın mensuplarının her zaman en iyisini yapmak için çalışması gerektiğini söyleyen Mehmet Atalay, “Bunun için gerekli kaynağımız var. Ülkemiz zengin, devlet zengin ama sivil toplum daha da zengin. Kimse kimseye durup dururken ilan ya da reklam vermez. Karşı taraf her zaman sizden yeni ve kaliteli projeler üretmenizi bekler” açıklamalarında bulundu.
 
ÇIRPINIŞLAR, ŞAHLANIŞA DÖNÜŞECEK
Kamu reklamlarının gittikçe artacağını sözlerine ekleyen Mehmet Atalay, resmi ilanları da yerinde tutmaya çalışacaklarını kaydetti. Batıda BİK diye bir kuruluşun bulunmadığına dikkat çeken Atalay, “Bu, ülke olarak bizim basına verdiğimiz önemin kanıtıdır” dedi. Yerel gazetelerin bugün çırpınmakta olduğunu söyleyen Atalay, “İnşallah bundan sonraki süreçte bu çırpınışlar, şahlanışa dönüşecektir. Çünkü yerel basın olmazsa ulusal basın da olmaz. Ulusal medya gelip Tekirdağ halkının sorunlarını, göremez, bilemez. Bunu en iyi yerel basınımız bilir” dedi.
 
YETER Kİ İYİ HABER YAPIN
Basının yazdıklarının asla ve asla karşılıksız kalmayacağına vurgu yapan BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, bir yerel gazetenin ancak ulusal gazetelere manşet olabilirse başarılı sayılabileceğini belirtti. Yerel basının ulusal medyadan eksiği olmadığını ifade eden Atalay, “Sizler iyi haber yaptıkça büyüyeceksiniz. Bütün yerel medya kuruluşları ulusal reklamlardan destek görmeye başladı. Yeter ki iyi haber yapın. İyi haber yaparsanız tüketiciye ulaşırsınız. Tüketiciye ya da okuyucuya ulaşabilirseniz firmalar da size ulaşır ve reklam verir” diye konuştu.
 
HABERCİLİKTE FOTOĞRAFIN ÖNEMİ
Gazetecilikte fotoğrafın önemine dikkat çeken Mehmet Atalay, “Bazen 30 ciltlik ansiklopedinin anlatamadığını bir fotoğrafla anlatabilirsiniz. Bazen bir fotoğraf tüm Türkiye'ye mal olabiliyor. Eksikleri, yolsuzlukları yazmak hepimizin boynumuzun borcu yeter ki şantaja iftiraya yalan habere dönüşmesin” dedi. Türkiye’nin her geçen gün daha da büyüdüğünü kaydeden Atalay, “Eskiden protokol kapısından değil misafir kapısından Türk heyetlerini ağırlayanlar, şimdi Başbakan yardımcılarımıza, bakanlarımıza Başbakan muamelesi yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
5. KEZ BİR ARAYA GELİYORUZ
Yerel Medya Semineri fikrini BİK Tekirdağ Şube Müdürü Mustafa Canbey ve Tekirdağ Valililiği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Aysel Erkmen'in ortaya attığını söyleyerek konuşmasına başlayan Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, yaklaşık 8 aydır görevinin başında olduğunu anımsatarak, “Bu süreçte basın mensupları ile 5. kez bir araya geliyoruz. Bakanlarımız da şehrimizi bu süreçte 11 kez ziyaret etti. Gelen Bakanımız gece şehrimizde kaldıysa akşam yemeğinde ya da sabah kahvaltısında basın mensupları ile bir araya gelmesini sağlıyoruz” dedi.
 
RESMİ İLANLARDAN GINA GELMİŞTİ
Yerel medyanın güçlü olması için birlik olması gerektiğini ve konuyla ilgili gerekli adımların atıldığını söyleyen Vali Yerlikaya, Türkiye'de ‘ulusal medya egemenliği’ olduğunu iddia etti. Yerel medyanın maddi sıkıntılar içinde olduğunu söyleyen Yerlikaya, “Parçalı dernekler var. Bölünmüşlük kabuğunu kıramıyorsunuz. O kabuğu kırmanın yolu bulunmalı” dedi. Resmi ilandan dolayı Valilik basın birimine gına geldiğini ifade eden Ali Yerlikaya, “Biz ne kadar hakkaniyetli olmaya çalışsak da 'bana az, ona çok oldu' diyenler çıkıyordu. BİK' nın Tekirdağ'a şube açması bu sorunu ortadan kaldırdı” diye konuştu.
 
YAZILI BASIN TELEVİZYON İLE SÜSLENMELİ
Tekirdağ'da pek çok büyük sanayi kuruluşunun ve büyük çaplı firmaların bulunduğunu ve bunların ulusal basına reklam verdiğini kaydeden Vali Yerlikaya, “Yerel basınımız bu reklamların yüzde birini bile alamıyor” dedi. Tekirdağ genelinde 27 gazete olduğunu ve ilan-reklam payının 27'ye bölündüğünü söyleyen Yerlikaya, “Bu payı 3'e bölmek gerekir. 3 gazete neyimize yetmez. Ayrıca mutlaka yazılı basını televizyon ile süslemeniz lazım. Şehrimize pek çok Bakan geliyor. Bir yerel televizyonumuz olsa mutlaka orayı ziyaret ederler" diye konuştu.
 
BEN SİZİ KARŞILIKSIZ SEVİYORUM
Bir yerde başarıdan söz edilebilmesi için insanların birbirini sevmeleri gerektiğini belirten Vali Yerlikaya, “Ben sizi karşılıksız seviyorum. Siz de bizi sevin” dedi. Basının ülkedeki 4. kuvvet olduğunu söyleyen Yerlikaya, “Şehrimizdeki bu 4. kuvveti daha da güçlü hale getirmemiz gerekiyor” dedi. Ziyaret ettiği köyün birinde yaşadığı bir sohbeti katılımcılarla paylaşan Yerlikaya, “Yaşlı bir amca Büyükşehir meselesi bize ne getirecek diye sordu. Ona şöyle cevap verdim. Sofrada önceden, yemeğe kaşık sallayan 33 kardeş vardı. Ortadaki pay ise 175 milyon TL idi. Şimdi bu kardeşlerden 24’ü eksildi. Kaşık sayısı 9’a düştü ve ortadaki pay da 400 milyon TL’ye yükseldi” dedi.
 
33 KARDEŞ Mİ KAŞIK SALLAYACAK, YOKSA 3 KARDEŞ Mİ?
Tekirdağ'ın basına düşen payının Büyükşehir ile birlikte 3 milyon TL’den 5 milyon TL’ye çıkacağını ifade eden Yerlikaya, “Yerel basın bu sofraya 33 kardeş mi kaşık sallayacak, yoksa 3 kardeş mi? Buna karar verin. Düzenlediğimiz toplantılarda karşımıza çıkan bu sayı çokluğu sizin bir araya gelemediğinizi, birbirinizi sevmediğinizi gösteriyor. Bu tabloya bakınca Tekirdağ’da neden Televizyon olmadığı görülüyor” diye konuştu.
 
SERTİFİKALAR VERİLDİ
Konuşmaların ardından Yerel Medya Semineri’ne katılan Zaman Gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi ‘Haber Fotoğrafçılığı’, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Özkır ‘Meslek İlkeleri-Ombudsmanlık-Sansür ve Oto sansür’, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Metin Yüksel de ‘’Yerelden Genele Haber’ konularında katılımcıları bilgilendirdi. Seminer sonunda konuşmacılara plaket, seminere katılan basın mensuplarına ise sertifikaları verildi. Yerel Medya Semineri’nde gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet Kardeş ile muhabirler Asim Yavuz ve Gökhan Teker katılım sertifikalarını Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya’nın elinden aldı.
 
Haber / Ahmet KARDEŞ