Dünyada en fazla tuz tüketen ülke Türkiye

Edirne Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre felçlerin yüzde 62'sinden ve koroner kalp hastalıklarının yüzde 4

GÜNDEM 11.03.2013 13:51:00 0
Dünyada en fazla tuz tüketen ülke Türkiye
YÜKSEK KAN BASINCI EN FAZLA ÖLÜM NEDENİ
Yüksek kan basıncının, en fazla ölüm nedeni olduğunu ve yüzyılın epidemisi olarak kabul edildiğini belirten yetkililer “Fazla tuz, kan basıncı normal olanlarda da kalp damar sağlığına zararlıdır. Felç riskinde ve kalp büyümesinde artışa neden olur, böbrek hastalığını kötüleştirir, ölüm riskini artırır. Ayrıca böbrek taşı ve osteoporoz riskini artırdığına, obeziteye yol açtığına, mide kanserinin majör nedeni olduğuna ve astım atağının şiddetini artırdığına dair de giderek artan kanıtlar mevcuttur” dedi.
 
FAZLA TUZ KAN BASINCINI YÜKSELTİR
Bu sebeple tuzun, vücut fonksiyonları için mutlak gerekli olmasına rağmen fazlasının zararlı olduğunu ifade eden yetkililer “Fazla tuz kan basıncını yükseltir. Yüksek kan basıncı ise kalbi büyütür, kalp krizi, kalp yetmezliği ve felç riskini artırır, böbrek fonksiyonlarını bozar, görme kaybına neden olur. Bu zararlı etkiler kan basıncı arttıkça artar. Türkiye dünyanın en çok tuz tüketen ülkesidir. Çoğu ülkede günlük tuz tüketimi günde 9-12 gram iken, bizim tuz tüketimimiz günde ortalama 18 gram Türkiyede erişkin nüfusun yaklaşık her üçte birinde hipertansiyon mevcut. Kan basıncı düzeyi ortalamamız da Japonya, Çin, İngiltere ve ABD den daha yüksektir. Bu da acilen toplum genelinde tuz kısıtlamamız gereğini ortaya koymaktadır” diye konuştu. Diyette tuzun azaltılmasının sadece kan basıncını düşürmediğini,  aynı zamanda yeni oluşabilecek koroner kalp hastalığı, myokard enfarktüsü ve felç riskini azalttığını belirten yetkililer “Hipertansiyon, mide kanseri, böbrek hastalığı riski azalır, kemikler korunur. Sağlık harcamalarında milyonlarca dolar tasarruf sağlanır. Şu an tüm ülkeler, tuz tüketimini azaltmaya çalışıyor. Dünya Sağlık Örgütü, kronik hastalıkları önlemek için erişkinlerin günde 5 gramdan az tuz (2 gram sodyum /gün ) kullanmalarını önermektedir. Toplum sağlığı için tuzu azaltma girişimi, uzun soluklu bir yolculuktur. Kamuoyu tuz ve zararları konusunda bilgilendirilmeli, öncelikle hazır gıdalardaki tuz oranının tedricen azaltılması için gıda sanayii ile işbirliği yapılmalı, hazır gıdaların etiketlerine günlük tuz ihtiyacının ne kadarını içerdiği mutlaka eklenmelidir. Tuz kısıtlamasına çocukluk döneminde, hatta bebeklikte başlanması ileriki yıllarda gelişecek hastalıkları önleyecektir” dedi.
 
BİRDEN KESMEK ZOR
“Tuzu birdenbire kesmek çok zordur. Tedricen azaltılırsa birkaç hafta içinde tat duyusu buna alışır. Herkesin diyetindeki tuzu mümkün olduğunca azaltması hem kendisine, hem ülkesine karşı olan sorumluluğudur” diyen yetkililer, şu önerilerde bulundu: “Yemeğinizi pişirirken tuz eklemeyin. Restoranda yemeğinizin tuzsuz hazırlanmasını isteyin. Kahvenizi nasıl sade isteyebiliyorsanız, yemeğinizi de tuzsuz isteyin. Masadan tuzluğu kaldırın. Lezzet için nane, maydanoz, dereotu, çeşitli baharatlar, kırmızı toz biber kullanın. Limon ve sirke genelde tuzu pek aratmaz. Sucuk, pastırma, salamın tuz içeriği normal ete göre çok fazladır.Mümkün olduğunca yemeyin. Ketçap, mayonez, hardal, soya sosu gibi hazır sos ve bazı baharatların tuzlu olduğu bilin. Hazır sos almayın, kendi sosununu kendiniz yapın. Market alışverişlerinizde alacağınız ürünün içeriğine bakmayı alışkanlık haline getirin. Çünkü tuz tadı olmayan pekçok gıda aslında tuz deposu. Etiketteki değerin tuz mu, sodyum mu olduğuna dikkat edin. Verilen sodyum değeri ise bunu 2.5 ile çarparak tuz değerini bulabilirsiniz. Aynı üründe farklı markaların tuz içerikleri birbirinden çok farklı olabiliyor. Hepsini kontrol edip aynı gıdanın az tuzlu olan tercih edin. Sebze ve meyvelerin tuz içeriği düşük olduğundan özellikle tercih edin. Atıştırma için cips, kuruyemiş yerine meyve yiyin hergün biraz daha az tuz almaya özen gösterin”
 
Haber / Gülay YİĞİT SEZEN