Öğrenme de unutma da kişiye göre değişiyor

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, unutma ve unutkanlık arasında önemli farklılıklar olduğunu, bunların mutlaka birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi.

YAŞAM SAĞLIK 22.02.2021 14:30:00 0
Öğrenme de unutma da kişiye göre değişiyor

Unutma ve unutkanlık arasındaki farkın belirgin hale getirilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Bozukluğa unutkanlık diyebilmek için öncelikle unutma dediğimiz olayı bundan farklılaştırmak gerekiyor. Unutma dediğimiz olay, öğrenme gibi doğal, fizyolojik bir işlev kabul ediliyor. Unutma normal hayatımızın bir parçasıdır” dedi.

 

BEYİN YENİ ÖĞRENİLENLERE YER AÇIYOR

 

Unutmanın iki özelliği olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Bunlardan bir tanesi geçicilik özelliğidir. Zaman içinde bazı bilgilerin unutulmasıdır. Hepimizin başına gelen bir şeydir. Bu durumun iyi bir anlamı bile olabilir, beyin bu yolla kullanılmayan bilgilerin unutulması yoluyla yeni öğrenilenlere yer açıyor olabilir. İkincisi de dalgınlık faktörüdür. Bu kişiye göre çok değişken olabilen faktördür. Öğrenilen bazı bilgilere yeterince önem vermemekten kaynaklanabilir. Hepimiz bilmekten ve yapmaktan hoşlandığımız bilgileri daha kolay zorunlu tutulduğumuz ve empatik ilişki kuramadığımız şeyleri daha zor öğreniriz. Ayrıca hepimizin  zekası farklı türdendir. Kimi insanlar matematiksel-mantıksal bilgiyi daha kolay öğrenirken kimimiz bize duygu uyandıran bilgileri kimimiz ise jest ve mimiklerle ilgili ifadeleri daha kolay öğreniriz. Herkesin öğrenme biçimi ve hızı farklı olduğu için unuttuğu konular da farklıdır. Kimimiz isimleri kimimiz yüzleri kimimiz beceri gerektiren hareketleri daha kolay unuturuz. Hepimizin farklı bir kişilik yapısı vardır ve bu kişilik yapısı öğrenmeyle ve unutmayla ilgili farklı biçimler doğurur. Obsesif kişiler daha kolay öğrenir ve zor unuturken depresif mizaca sahip kişiler daha zor öğrenir daha kolay unutur. Unutma dediğimiz olaya eşlik eden bu özelliklere eşlik eden tıbbi bir belirti genellikle yoktur. Eskiden bu unutma biçimlerine iyi huylu unutkanlık adı veriliyordu” bilgisini verdi. Unutkanlığın ise “unutmanın tekrar eden ve dikkati çeken bir davranış biçimi” olarak ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Bu durum kişinin kendisinin de dikkatini çekebilir, çevresinin de dikkatini çekebilir. Çok önemli bir özellik, kişinin unuttuğunu unutması ve aynı bilgileri tekrar etmesi veya kendine söylenen sözleri duymamış gibi algılaması ve bu bilgilerin tekrarı sırasında da yeni bilgi gibi, yeni duyuyor gibi bunu algılamasıdır” dedi.

 

UNUTKANLIĞA EŞLİK EDEBİLİRLER

 

Unutma ve unutkanlığın her zaman net biçimde ayrılmayabileceğini kaydeden Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Önerilen ölçütler dışında insan faktörü devreye girebilir. Bu durumda unutkanlık olduğu halde bunun unutma olduğunu söyleyen hastalar, yakınları ve doktorlar olabildiği gibi; unutma olduğu halde bunun unutkanlık olduğunu söyleyen klşiler, yakınları ve doktorlar ortaya çıkabilir. Dolayısıyla doktora unutma ya da unutkanlık nedeniyle getirilen kişi ısrarla ‘Bunlar bende hiç yok’ ya da ‘Ben de herkes gibi unutuyorum’ diyebilir. Unutma – unutkanlık belirginliği olmayan bir kişi ısrarla ‘Ben çok unutuyorum ya da bende Alzheimer var’ diyebilir” dedi.

 

4 TİP UNUTKANLIK VAR

 

Yaşam boyu unutma-unutkanlık profilleri olduğunu da belirten Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Araştırmalarda 4 tip ayırt edilmiştir. Bunlar; Sağlıklı unutma dediğimiz 60 yaş ve üzerinde artan normal bir unutma ve unutkanlık profili; Metabolik, dahili, damarsal faktörler eşliğinde ortaya çıkan, erken beyin yaşlanmasının neden olduğu profil; Erken beyin yaşlanmasının neden olduğu unutkanlık (ki bu 30-40 yaşlarından itibaren başlayabilir) profili; Genetik, gelişimsel faktörlerle beraber oluşan ve tüm yaşam boyu etkisi hissedilebilen unutkanlık profili olabilir (ki bu 10-20 yaş gibi çok erken yaşlarda kendini belli edebilir) ve erişkinlikte oluşan travma enfeksiyon gibi nedenlerle hızlanmış bir unutkanlık profili olabilir” dedi.

 

Haber / Yener AKBABA