Koronavirüs salgınında 1 Mart’tan itibaren Türkiye’de normalleşmeye geçilmesini değerlendiren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, vaka sayılarının bazı bölgelerde artış göstermesinde mutasyonlu virüsün etkisi olmadığını belirtti. Ertuğrul, “Kısmi kısıtlamalardan dolayı 6 bin ila 8 bin arasında vaka sayısına sıkışmış durumdayız. Bunu daha da aşağıya çekemiyoruz, mutasyonlu virüsün henüz yaygın olmadığını, yaygın varyantı olmadığını biliyoruz. Eğer yaygın varyant haline geçerse; zaten olgu sayıları bu seviyede durmaz daha da artar. Şu anda kısmi kısıtlamalar nedeniyle olgu sayılarımız düşmüyor ama yükselmiyor da. Kontrollü bir salgın döneminde gidiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği 'illere göre kademelendirmeye gidileceği' açıklamasını değerlendiren Prof.Dr. Ertuğrul, “Aslında puanlama sisteminden söz edemeyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediğinden farklı bir biçimde illere göre 100 bin kişide görülen olgu sayısına göre bir kademelendirilme yapılacak. İller, düşük, orta, yüksek ve çok riskli iller olmak üzere dört kategoride incelenecek. Buna göre 100 binde kaç olgu görüldüğü hesaplanacak, bakılacak ve bunun bir sınıflaması yapılacak. Bunun nasıl yapılacağı henüz Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmadı. Şunu söyleyebiliriz ki en azından 100 ve üzerinde veya 150 ve üzerinde olgu görülen iller büyük olasılıkla yüksek riskli veya riskli iller olarak tanımlanacak. 20’nin altında olgu görülen iller ise düşük riskli olarak tanımlanabilir. Fakat bunun açıklamasını Sağlık Bakanlığı’ndan beklemeliyiz. Bilim Kurulu bununla ilgili bir istatiksel veri analizi yapıp, karar verecektir” dedi.
‘OKULLARIN AÇILMASI BAZI BÖLGELERDE ETKİLİ OLABİLİR’
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, okulların açılmasının olgu sayılarının yüksek olduğu bölgelerde riskli olacağını belirterek “Eğer bir il düşük riskli ise o illerde yüz yüze eğitime geçilmesi zorlanabilir ve yakın izlemeye alınabilir. Ama bir il yüksek riskli veya çok yüksek riskli bir il durumundaysa o zaman yüz yüze eğitime geçmek oldukça riskli olacaktır” dedi.
TESPİT EDİLEMEYEN VİRÜS
Bilim insanlarının Finlandiya’da görülen yeni bir mutasyonun testlerde ortaya çıkmadığı açıklamalarını da değerlendiren Ertuğrul, “Şimdi biz PCR testlerinde virüsün sadece genetik yapısının bir bölümünü kontrol ediyoruz. Eğer mutasyon kontrol ettiğimiz genetik yapının dışında bir yerde gerçekleşmişse o zaman elbette tespit edilemeyebilir. Ancak daha sonrasında o mutasyonlu bölgeye yönelik kitler hazırlanır ve biz gene mutasyonu tespit etmeye başlarız. Mutasyonu tam olarak tespit edebilmek için virüsün tüm genetik yapısını analiz etmek gerekir ki bu araştırma laboratuvarının işlevidir. Her zaman yapılmaz, bunun daha sık bir biçimde araştırma laboratuvarlarında yapılması gerekir. Ancak o zaman o tür mutasyonları da daha rahat bir biçimde tespit edebiliriz” diye konuştu.
Haber / Ruşa ELMA
