Tarihi köprü tehlike altında

Edirne'de, 1560 yılında yapılan ve adını Fatih Sultan Mehmet'ten alan Fatih Köprüsü, taşkın sularının getirdiği dev kütüklerin kemer gözlerini tıkaması sebebiyle yıkılma tehlikesi altın

GÜNDEM 27.01.2021 14:12:00 0
Tarihi köprü tehlike altında

Edirne Sarayı'ndan Hasbahçe'ye geçişleri sağlamak amacıyla yapılan köprü, Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethi sırasında kullanmasıyla Fatih Köprüsü adını aldı.

 

“MOLOZLARIN ÇOK DİKKATLİ TOPLANMASI GEREKİYOR”

 

Edirne'de bölgenin aşırı yağış alması ve Tunca Nehri'nde yaşanan taşkının, Osmanlı'dan günümüze gelen tarihi yapı için tehlike oluşturduğunu belirten Edirneli tarihçi Altay Bayatlı,  “Köprünün kemerlerine dayanan kütükleri çok ağır, tarihi yapıya ciddi zarar verebilir. Bu baskı sonucunda köprünün zarar görmesi çok olası. Daha önce bu kadar yoğunlukta molozla karşılaşmadım. Çok dikkatli toplanması gerekiyor. Öncelikle bu ağaçların dikkatli şekilde toplanması lazım. Kesinlikle gözlerin içerisinden toplanmaması lazım. Aynı zamanda nehrin zeminine çeşitli aletlerin inmemesi gerekiyor. Çok dikkatli olunması lazım. Bunların çok ciddi bir ağırlığı var ve köprüye baskı uyguluyorlar. Bu baskı sonucunda da köprünün zarar görmesi çok olası" ifadelerini kullandı.

 

“VENEDİK, EDİRNE’Yİ ÖRNEK ALDI”

 

Fatih döneminde yapılan köprünün derin bir geçmişe sahip olduğunu ekleyen Bayatlı, "Fatih bu sarayı yaparken, Topkapı Sarayı ile birlikte inşa ediyor. Buranın en büyük özelliği de kanal olması. Tunca’nın kanalla ikiye bölünmesi sonucu burası özel mermer ve taşlarla döşeniyor. Edirne'nin altın çağında 4'üncü Mehmet'in döneminde burada ciddi derecede kayık sefaları düzenleniyor. Venedik'in Edirne'yi örnek alarak şu anki kano sefalarına geçtiği belirtiliyor. Eskiden padişahlar bu bölgede seyir kasırlarının önünde nehir sefaları yaparlarmış. Burası da en güzel örneklerinden bir tanesidir. Sarayın içerisinden geçen nadide bir kanaldır bu. Hasbahçe ile sarayın Enderun bölümünü bağlayan köprüdür bu. Aslında sarayın iç köprüsüdür, diyebiliriz. Buraya halk giremezdi o zamanlar, özel bir bölümdü. Tamamen padişahın, Enderun’un kontrolünde olan bir bölgedir” dedi.

 

'BİR AN ÖNCE TEMİZLENİP, NEHİR YATAĞININ AÇILMASI GEREKİYOR”

 

Taşkınla gelen molozların temizlenmesi sırasında çok dikkatli olunması gerektiğini de sözlerine ekleyen Bayatlı, "Çok ciddi bir moloz. Hafife alınmayacak derecede. Bir an önce temizlenip, nehir yatağının açılması gerekiyor. Temizliğin de çok dikkatli şekilde yapılması gerekiyor. Şu an molozlardan dolayı zarar gören yeri var mı göremiyoruz. Zemine de zarar vermemek için dikkatli şekilde temizlenmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

 

Haber / Buse SERİN