"Size en az 100 kilometre ileride olacak bir deprem sizin depreminizdir"

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara'da her 30 yılda bir yaklaşık 6.2 büyüklüğünde deprem olduğunu belirterek, "Yine Marmara'da her 104 yılda bir 6.3 ile 6.7 arasında bir deprem

GÜNDEM 27.12.2020 17:44:00 0

İstanbul'da meydana gelebilecek olası depremlere ilişkin yapılan açıklamalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul’un 4 bin yıllık deprem geçmişine bakıldığında İstanbul’un olağan büyük depreminin büyüklüğünün yaklaşık 6.4 olduğunu ifade etti.

 

“İLLA SİZİN OLDUĞUNUZ YERDE OLMASI GEREKMİYOR”

 

Bunu Kuzey Marmara ya da tam Marmara olarak değerlendirmek gerektiğini dile getiren Ercan, “Çünkü Marmara'nın neresinde deprem olursa olsun, 100 kilometre yarıçaplı bir alanda yıkıcı bir etkisi oluyor. Depremin ille de sizin olduğunuz yerde olması gerekmiyor, evinizin yıkılması ya da tehlike altında olması için. Dolayısıyla Marmara bölgesinde size en az 100 kilometre ileride olacak bir deprem sizin depreminizdir” dedi.

 

“KİLOMETREKARE BAŞINA 2 BİN 568 KİŞİ DÜŞÜYOR”

 

Büyük İstanbul depremi, büyük Tekirdağ depremi diye konuşulan depremlerin aynı zaman Kocaeli'nin, aynı zamanda Yalova'nın, aynı zamanda Bursa'nın, Mudanya'nın, Gemlik'in, Bandırma'nın, Balıkesir'in, Çanakkale'nin, Tekirdağ'ın depremleri olduğunu kaydeden Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Beklentinin sadece İstanbul ve Tekirdağ için değil, tüm Marmara çevresi için bir yıkım beklentisi olması gerekiyor. Bunun önemli tarafı ne? Türkiye'de hiçbir yer Marmara'nın çevresinde bulunduğu kadar yoğun bir nüfusa sahip değil. Ayrıca İstanbul'da yaklaşık kilometrekare başına 2 bin 568 kişi düşüyor. Marmara ortalamasına baktığımız zaman kilometrekareye yaklaşık bin 500 kişi düşüyor. Türkiye ortalamasına baktığımız zaman 86 kişi. Demek ki birim alanda oturan insan sayısı, birim alanda bulunan konut sayısı Marmara'da çok yoğun. En yoğun olduğu yer de İstanbul. İzmit'in bulunduğu kesim, yani birim alandaki yoğunluklar” diye konuştu.

 

“4 BİN YILLIK DEPREM DAVRANIŞIYLA HERHANGİ BİR İLİNTİSİ YOK”

 

Birim alanda yoğunluk ne kadar çoksa yıkımın da o denli fazla olacağını dile getiren Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara'da her 30 yılda bir yaklaşık 6.2 büyüklüğünde depremin olduğunu ifade ederek “Yine Marmara'da her 104 yılda bir 6.3 ile 6.7 arasında bir deprem olur. Marmara'da yaklaşık 7.2'den daha büyük olan depremler ise yaklaşık 570 yılda bir olur. Dolayısıyla bizim Gölcük'te görmüş olduğumuz 7.5 büyüklüğündeki bir depremin yeniden Marmara'da yineleme olasılığı yok denecek kadar azdır. O nedenle Marmara'da 7.6'lık bir deprem bekleniyor demenin 4 bin yıllık Marmara'nın deprem davranışıyla herhangi bir ilintisi yoktur. Kaldı ki eğer Marmara'da 7'den daha büyük bir deprem olsaydı bugünkü Eminönü yarımadasında ne Ayasofya ayakta kalırdı, ne Kızkulesi ayakta kalırdı, ne Bozdağan Valens Kemeri ayakta kalırdı, ne Süleymaniye Camisi, ne Fatih Camisi, ne Beyazıt Camisi, ne Sultanahmet Camisi, eski eserlerin hiçbiri ayakta kalmazdı. Oysaki bunların hepsi ayakta, İstanbul surları dahil. Bunlar depremlerin tanıklarıdır. Demek ki İstanbul'un bulunduğu kesimde çok büyük depremler olmamıştır. Çünkü orada yaklaşık 2 kilometre kalınlığında bir magma yaklaşımı vardır” dedi.

 

“BU KABUĞUN KIRILABİLMESİ İÇİN EN AZ 2045’E KADAR BEKLEMEK GEREKİYOR”

 

Tam İstanbul Boğazı'nın bulunduğu yerde ve Suriçi'nin bulunduğu kesimde yer kabuğunun kırılma direncinin 6 milyar cigatondan daha büyük olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ercan, “Marmara Bölgesi şu anda çok yorgun. Burayı kırabilmesi için yeniden bir gerginlik biriktirmesi gerekiyor. O gerginlik biriktirmesi doğudan her yıl gelen gerginliğin birikme hızına bağlı olarak değişiyor. Burada Ercan algoritması dediğim bir algoritmaya baktığım zaman bu gerginliğin birikebilmesi için, yani 6 milyar cigatona ulaşıp gelişip bu kabuğu kırabilmesi için en az 2045 yılına kadar beklemek gerekiyor. Eğer düzgün bir dağılım olursa. Eğer bu gerginlik birikmesi yeterli değilse 2075 yılına kadar deprem gecikebilir. 21 yıldır birileri her an deprem olabilir diyor ama 21 yıldır da ben 'hayır her an deprem olamaz, olması için yeterli bir güç toplanmamıştır' diyorum. Zaman beni doğruladı hep. Zaman birçok kimseyi yanılttı” diye konuştu.

 

“YANLIŞ DEPREM UYARISI YAPMAK ÜLKENİN EKONOMİSİNİ SARSAR”

 

Prof. Dr. Ercan, “Belki arkadaşlarımızın buradan demek istediği deprem uyarısı yapmak. Ama yanlış deprem uyarısı yapmak ülkenin ekonomisini sarsar, o ülkeye yatırım gelmez. O ülkedeki yerli yatırımcılar da yatırımlarını Romanya gibi, Bulgaristan gibi, Ukrayna gibi, Rusya gibi farklı yerlere kaydırırlar. Yani ülke ekonomisi etkilenir. Ülkenin aynı zamanda turizmi de etkilenir” ifadelerini kullandı.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU