Büyük Zaferimiz 98 yaşında

Kurtuluş mücadelemizin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde zaferle taçlandırıldığı gün olan 30 Ağustos Zafer Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Kapaklı'da da törenle kutlandı.

GÜNDEM 31.08.2020 08:12:00 0
Büyük Zaferimiz 98 yaşında

 

 

Tören saat 11:00’da Atatürk Anıtı önünde düzenlenen çelenk sunumu ile başladı. Törene; Kapaklı Kaymakamı Bülent Hamitoğlu, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, Kapaklı İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Başçavuş Fevzi Bayram, Kapaklı İlçe Emniyet Müdürü Cemal Bahadır Murat, kurum müdürleri ve STK temsilcileri katıldı.

 

 

“TARİHTE EŞİNE AZ RASTLANIR BİR ZAFER”

 

Koronavirüs salgını dolayısıyla sınırla sayıda katılımla düzenlenen törende sosyal mesafe ve maske kuralına uyuldu.  Tören;  Kapaklı Kaymakamlığı ve Kapaklı Belediyesi’nin çelenklerinin Atatürk Anıtı’na sunulması ile başladı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam eden törende Kapaklı İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Asb. Çvş. Emre Çakal günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Çakal, “30 Ağustos, zaferlerle dolu Türk tarihi için anlamlı bir gün. Asil Türk milleti, kahraman Türk ordusuyla birlikte, varlığına ve vatanına kastedenlere karşı 98 yıl önce bugün kahramanlık ve şeref dolu tarihinden aldığı kudretiyle, yeniden dirilerek, topyekun bir varoluş mücadelesi sonucunda eşine tarihinde az rastlanır bir zafer kazanmıştır. Aziz yurduna ve bağımsızlığına kasteden işgal kuvvetleri karşısında Türk ordusunun ortaya koyduğu eşsiz bir eser olan bu zaferin her safhası, tek tek düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiştir” dedi.

 

“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”

 

Çakal, “1900’lü yılların başlarında meydana gelen büyük devletler arasındaki çıkar çatışmaları, dünyada gelişen fikir akımları, sanayileşme gibi gelişmeler sonucunda Birinci Dünya Savaşı sonunda müttefiklerin aldığı ağır yenilgiler sonucu Mondros Mütarekesi imzalanmış, imzalanan anlaşma ile bin yıldır üzerinde can vererek yurt edindiğimiz Anadolu toprakları o dönemin büyük devlet ve onların maşaları tarafından işgal edilmiş, ayrıca tarihimize kara bir leke olarak geçen Sevr Anlaşması da ulusumuza dayatılmıştır. İşgal güçleri girdikleri her yerde adeta tarihi kinlerini kusarcasına kadınımıza, yaşlımıza, çocuklarımıza dünyada eşine az rastlanır işkence, zulüm ve hakaretlerde bulunmuşlardır. İşte böylesine umutsuz görünen, üzerimizde kara bulutların dolaştığı bir ortamda Mustafa Kemal ve onun dava arkadaşları bağımsızlık meşalesini yakarak ‘Ya İstiklal, Ya Ölüm’ parolasıyla aydınlığa giden yolu aralamıştır” dedi.

 

“BÜYÜK ZAFER İLE DÜŞMANA SON DARBE VURULDU”

 

“Bu bağımsızlık ve aydınlık mücadelesinin ilk hedefi son neferine kadar düşmanı güzel ve kutsal vatanımızdan atmak şeklinde belirlenmiştir” diyen Çakal, “Süregelen savaşların sonuncusu olan Sakarya Meydan Muharebesi de hedefimize ulaşmaya muktedir olduğumuzu milletimizin istiklali uğruna kanını son damlasına kadar mücadeleye devam edeceğini ispatlamıştır. Artık dünyanın en kahraman, en savaşçı milletine düşen görev düşmana son darbeyi vurmak olmuştur. Mustafa Kemal’in başkomutanlığı altında Türk kuvvetleri düşmana beklemediği bir yerden taarruza geçerek stratejik sahada düşmanı aldatmayı başardı. Avrupalıların 5-6 ayda geçilmez dediği Afyon mevzilerini 3 günde geçerek 30 Ağustos’a gelindiğinde düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümünü imha etti. Bu büyük zafer ile düşmana son darbe de vuruldu. Ardından icra edilen takip harekatıyla da 9 Eylül’de düşman İzmir’de denize döküldü” dedi.

 

“İMTİHAN MEYDANIDIR”

 

Dünya tarihçilerinin, Büyük Taarruz’u; “Türkler, Mohaç Meydan Muharebesi’nden yüzyıllar sonra yine parlak bir imha muharebesi kazandılar” diyerek tanımladığını sözlerine ekleyen Çakal, “Bu muharebelerde Türk ordusu çok kısa bir sürede, kendisinden üstün düşman kuvvetinin büyük bölümünü imha ve esir etmiştir. Askeri açıdan bir diğer önemli husus da günün şartlarında bir ordunun 10 günde 500 kilometrelik mesafeyi yaya olarak ve savaşarak kat etmesidir. 30 Ağustos’un gerçek anlamını ve önemini Büyük Zafer’in ikinci yıldönümünde Dumlupınar’ın Çal tepesinde yapılan törende Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği söylevde görürüz; “Hiç şüphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları, devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. Harpler yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Meydan Muharebesi milletlerin bütün varlığı ile ilim ve fen alanlarındaki yükselmeleriyle ahlaklarıyla kültürleriyle kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştığı bir imtihan meydanıdır” dedi.

 

“HER ŞARTTA VERİLECEK GÖREVLERİ İFAYA HAZIRDIR”

 

30 Ağustos Zaferi’nin Türk ordusuna ‘Silahlı Kuvvetler Günü’ olarak armağan edildiğini de kaydeden Çakal, sözlerini şöyle tamamladı; “Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin huzur ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada sürekli barışın tesisine katkıda bulunmak için tarihinden ve milletinden aldığı güçle, modern harp silah ve teçhizatıyla, güçlü ve dinamik personeliyle, ulaştığı yüksek eğitim seviyesiyle, azimli ve kararlı komuta kademesiyle, dostlarının ve ülkemizin güvencesi, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir. Dünyanın sayılı askeri güçlerinden birisi olan Silahlı Kuvvetlerimiz her zaman, her yerde ve her şartta verilecek görevleri ifaya hazırdır. Bu kutsal ve tarihi gün vesilesiyle ulusça başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere dava arkadaşları, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad’ olsun” Atatürk Anıtı önündeki çelenk sunma töreninin ardından protokol saat 11:30’da Karaağaç Şehitliği’ni ziyaret etti. Ziyarette Kapaklı İlçe Müftüsü Selami Sayın tarafından Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunarak, dualar edildi. Protokol mensupları şehitlerin mezarlarına karanfil bıraktı.

 

Haber / Buse SERİN