Sinema salonları açılıyor ama izleyecek film yok

Çin'de ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (küresel salgın) olarak ilan edilen  yeni tip koronavirüs salgını tüm dünyayı olumsuz etkiledi. Ülkemiz genelinde salgına karşı önlemler alınırken sinema filmlerinin gösterim tarihleri ertelendi, tiyatro oyunları iptal edildi. Yaklaşık 3 ay kapalı kalan sinema salonları kademeli olarak başlayan normalleşme sürecinde 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçecek.

"FİLM OLMAZSA NEYİ İZLEYİCİ İLE BULUŞTURACAĞIZ?"

Çerkezköy Lemar Sinema Salonu İşletme Sorumlusu Hasan Yazıcı, şuanda sinema salonları için bir genelge olmadığını belirterek “Genelge yok salonlar için ama genelge gelse bile oynatmaya film yok. 1 Temmuz'da açılacağız fakat oynatmaya film yok. Bu süreçte film çekimleri iptal oldu, vizyona girecek filmler vardı, virüs dolayısıyla giremedi. Film olmazsa neyi izleyici ile buluşturabiliriz? Hal böyle olunca sinema salonlarının açılmasının da pek bir önemi yok açıkçası. Şuan film şirketleri Eylül-Ekim ayından bahsediyor. Kimse şuan açmak istemiyor, maliyetler çok yüksek. Bir film oynatmanın maliyeti çok yüksek. Biz burada 18 TL'ye bilet satıyoruz. En az 10-15 kişiye satmamız gerekiyor ki maliyetini kurtarabilelim. Bizim 5 tane salonumuz var; biri 60 kişilik, biri 80 kişilik diğer 3 tanesi de 100 kişilik" ifadelerini kullandı.

"GİŞE YAPAMAMA ENDİŞESİ DE VAR"

Film şirketleri ile görüştüklerini ve şuan Türkiye'nin yüzde 60'ından da fazlasının salonlarını açmayacağını kaydeden Yazıcı, "Sinema denildiği anda akla Ekim ayı gelir. Bütün iyi filmler, yerli filmler Ekim ve Nisan ayındadır. Şimdi zaten film yok" ifadelerini kullandı. Yazıcı, "Televizyonu açtığımızda diziler bile yok ki film nasıl çekilsin bu süreçte. Yeni yeni çekimler başlıyor ama film çekmek de kolay değil. Bugün başlasa film çekimi 1 aydan daha fazla. Şu durumda halihazırda film yok. Bir de şöyle bir durum var; filmin çekilip de gişe yapamama durumu da var bu süreçte. Film şirketleri zaten bundan korkuyor. Gişe yapmadığı zaman o film, hangi yapımcı sinemaya verir ki? Gişe yapamayacağını bile bile filmini neden ateşe atsın? Bekliyoruz. Bu süreç biraz daha iyileşirse o zaman sunarlar filmlerini” dedi.  

"SİNEMANIN TADI EVDE OLMUYOR"

Koronavirüs sürecinde film ve dizi uygulamalarının yaygınlaştığını da kaydeden Yazıcı, "Biz burada sinemacılık yapıyoruz, en güncel filmleri almaya çalışıyoruz, alıyoruz da. Zaten film 1'inci 2'nci haftasına kadar gidiyor, çok iyi filmse 4'üncü haftasına kadar gidiyor. Zaten ilk 2-3 hafta biz o filmi topluyoruz. Bir de sinemanın tadı evde olmuyor. Bir 100 kişilik salonun ses sistemi 1 buçuk milyonu buluyor. İnsanların gelince mısırını aldığı, içeceğini aldığı, ailesiyle sevdikleriyle tatil günlerini ya da boş zamanlarını değerlendirdiği güzel bir aktivite sinema. Zaten sinema başlı başına bir aktivite, evde tadı çıkmaz" ifadelerini kullandı.

"İNDİRİM YAPACAĞIZ"

Yeni kontrollü hayatta sinema salonları için alınacak önlemlerin az çok belli olduğunu da kaydeden Yazıcı, "Normalleşmede sinema salonları için alınacak önlemler belirli. Bir koltuk boş bir koltuk dolu olur, arkada bir sıra boş kalır. Şuan devlet yöneticilerinin de konferans salonlarında oturma düzeni o şekilde. Yarı kapasite olur yine, ateş ölçümü, dezenfektan ve maske şartı olur. Biz az çok bunları tahmin edebiliyoruz” dedi. Bilet satış fiyatlarının 18 TL tam, 15 TL öğrenci olduğunu belirten Yazıcı, "Biz normalleşme sürecinde bilet fiyatlarımızı 12 TL'ye kadar düşürmeyi planlıyoruz. Çünkü insanların zaten geçim sıkıntısı var, biz bu süreçte eğer bilet fiyatlarımızı arttırırsak bu vatana ihanet gibi bir şey olur. Biz bunu yapamayız. Biz indirim yapacağız. Ama dediğim gibi bu indirim kararımızı uygulamamız için film olması lazım. Film olmayınca 5 TL'ye de düşürsek fayda etmeyecek" ifadelerini kullandı.

Haber / Buse SERİN