Alparslan Türkeş, doğumunun 102'nci yılında Kapaklı'da törenle anıldı

Türk dünyasının bilge lideri, Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucu genel başkanı ve ülkücü gençliğin Başbuğ'u olarak fikri yaşantılarda, sevgisi gönüllerde yaşatılan Alparslan TÃ?

GÜNDEM 24.11.2019 18:07:00 0
Alparslan Türkeş, doğumunun 102

Ülkü Ocakları İstanbul İl Eski Başkanı, MYK Üyesi Erdem Karakoç’un konuşmacı olarak katıldığı konferansa, Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, MHP Tekirdağ İl Başkanı İlker Yücel, Kapaklı İlçe Milli Eğitim Müdürü İrfan Danışmaz, MHP Kapaklı İlçe Başkanı Çağlar Bütün, Kapaklı Ülkü Ocakları Başkanı Mert Bulut, Tekirdağ Ülkü Ocakları 2. Bölge Başkanı Nurullah Arıkan, AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri, ülkücü harekete gönül vermiş davetlilerin yanı sıra ülkü ocaklarına mensup çok sayıda genç katıldı. Programın sunuculuğunu Ümit Ozan Korkmaz yaptı. 

 

 

“EMANETÇİSİ VE MİRASÇISIYIZ”

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, geçtiğimiz günlerde Kapaklı Ülkü Ocakları Başkanlığına atanan Mert Bulut’un konuşmasıyla devam etti. Alparslan Türkeş’in Türk’e eş, Türk’e baş, Türk’e lider, Türk’e yolbaşçı, zorluklar karşısında Türk’e kalkan, Türk’e zırh, Türk’e miğfer, korkulan süreçlerde Türk’e can, Türk’e kan, Türk’e şan, Türk’e başbuğ olduğunu belirten Bulut, “Alparslan Türkeş denince dünyada akla Türk, Türkiye’de Türk milliyetçiliği ve Türk gençliği gelir. Milliyetçilik taklitçiliği reddeden, miskinliği, tembelliği, nemelazımcılığı kabul etmeyen bir fikri harekettir. Başbuğ Alparslan Türkeş’in biz ülkücülere hitaben söylediği “Hepiniz bir Türk bayrağısınız. Bayrağı kirletmeyin, lekeletmeyin, yere düşürmeyin” sözü adeta bize bir miras, bir emanettir.  İşte bizler bu sözün emanetçisi ve mirasçısı ülkücüler olarak, ülkücü Türk gençleri olarak ocaklarımızın tütmesi, bayrağımızın dalgalanması için gece gündüz demeden iç ve dış düşmanlara karşı fikri savaşçılar, gerektiğinde milli kahramanlar yetiştiren bir ocağız. Ülkücü gençliğin Başbuğ’u Alparslan Türkeş, Türk milletçilerinin fikriyatındaki Türkçülüğü, ırkçılık ve kafatasçılık gibi lanse etmeye çalışan iç ve dış mihrakları lanetlemiştir” ifadelerini kullandı. 

 

 

“KUTSAL BİR DAVA OLARAK GÖNÜLDEN GÖNÜLE GİRMİŞTİR”

 

Programda konuşan Milliyetçi Hareket Partisi Kapaklı İlçe Başkanı Çağlar Bütün ise “Bugün doğumunun 102’inci yılında andığımız Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i anlamak için önce cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak gerekir, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’i anlamak gerekir. Selçuklu’nun kurucusu Selçuk Bey’i anlamak gerekir. Türkleri Müslümanlıkla ilk tanıştıran Karahanlıkların ilk hükümdarı Satuk Buğra Han’ı anlamak gerekir. O’nu anlamak için de cihan peygamberimiz Hazreti Muhammet’i anlama gerekir. İşte ülkücüler bütün bunları anlayan, bilen, ruhunda yaşayan bireylerdir. Bunun içindir ki ülkücü hareket sadece bir siyasi parti olarak kalmamış, aynı zamanda kutsal bir dava olarak gönülden gönüle girmiştir. Ülkücüler olarak bizler de bu kutlu davanın emanetçisi ve sancaktarlarıyız. Bizler ‘önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben’ diyerek siyaset yapıyoruz. Her dönemde ülkücüler partinin çıkarlarının önüne milletin çıkarlarını koymayı, milletin çıkarlarının önüne devletin çıkarlarını koymayı ilke edinmişlerdir. Merhum liderimiz Alparslan Türkeş’ten bu kutlu bayrağı devralan Dr. Devlet Bahçeli’nin dediği gibi bizim partililerimiz yok bizim dava arkadaşlarımız vardır. Biz seçmenlerimize hiçbir zaman partili olarak bakmadık her zaman dava arkadaşı olarak baktık” dedi. 

 

 

“ERDEM KARAKOÇ BİZİM İÇİN BİR MODELDİR”

 

Tekirdağ Ülkü Ocakları 2. Bölge Başkanı Nurullah Arıkan da konuşmasında ülkücü hareketle çocukken babasına sorduğu ‘Uçbeyi ne demek baba’ sorusuyla tanıştığını, ülkücülerin devleti ve milleti dışında hiç kimsenin adamı, uşağı, maşası olmadığını belirterek “Bizler Başbuğ’u hayatta gören son jenerasyonlarız. Ben 1994 yılında babam televizyonda bir siyasi tartışmayı izlerken, Erdem Karakoç’u televizyonda gördüğümde kim diye sorduğumda uç beyi demişti. ‘Uçbeyi ne demek’ dediğimizde babam ‘seni Yozgat’ın uçbeyi ile tanıştırırım’ demişti. Çocukken bana bu çok etkileyici gelmişti. 1994’te tanıştığım Yozgat uçbeyi ile bugün uçbeyi olarak görev yapıyor olmanın bilinci ve sorumluluğuyla buradayız. Erdem Karakoç’un olduğu yerde bizim Alparslan Türkeş’i  anlatmamız yetersiz kalır. Biz sadece onun fikirlerini anlatabiliriz. O merhum liderimiz ile uzun yıllar çalıştı, tanıştı. Ülkücü hareket yolunda ilerleyecek, yürüyecek olan kardeşlerime küçük bir tavsiyem Erdem Karakoç gibi ülkücü, gönül adamı olsunlar. Yılmasınlar, yıkılmasınlar, mücadele etsinler. Erdem Karakoç’u normalde takip etmek belki çok zor ama sosyal medyadan takip ettiğinizde bir gün doğuda, bir gün batıda, bir gün kuzeyde, bir gün güneyde, nerede bir ülkücü varsa orada. Erdem Karakoç bizim için bir modeldir” dedi. 

 

 

“BİZLER VAR OLDUKÇA TÜRK MİLLETİ VAR OLACAK”

 

Milliyetçi Hareket Partisi Tekirdağ İL Başkanı İlker Yücel ise “Kurucu liderimiz, Türk dünyasının bilge lideri Alparslan Türkeş’i doğumunun 102. yılında andığımız bu güzel günde çiçeği burnunda ilçemizde ülkücülerle olmak bize gurur veriyor. Ülkücü önce kendine nizam veren, daha sonra dünyaya nizam verebilmek için mücadele edebilen insandır. Alparslan Türkeş de bizler için bir lider, milletimiz için fikir adamı, ülkücü gençlik için ise Başbuğ’dur. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 50. Kuruluş yılında, kurucu liderimiz merhum Alparslan Türkeş’in 102. doğum yılının kutlamanın hüzün ve mutluluğu gelecek adına bize umut vermektedir. Bizler yaşadıkça, sizler yaşadıkça ülkücü hareket yaşayacak, Türk milliyetçiliği dün olduğu gibi bugün de, yarın da Türkiye’nin sınırlarını aşacak Türk dünyasında bayraklaşacaktır. Kimse zannetmesin ki MHP 50 yıllık, ülkücü hareket 50 yıllık bir fikir hareketi, bir siyasi partidir. Başbuğumuz tarihi anlamış, tarihi bir şahsiyet. Bizler de onun yolunda giden, tarih bilinci, İslam ahlak ve şuuruyla yoğrulan insanlarız. Bizler var oldukça Türk milleti var olacak” dedi. İl Başkanı İlker Yücel, konuşmasını cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ sözüyle noktaladı. İlker Yücel’in konuşmasının ardından Alparslan Türkeş’in doğumuyla başlayıp zorlu siyasi mücadelesiyle geçen hayat hikayesinin anlatıldığı 15 dakikalık sinevizyon gösterisi izletilirken salonda hüzün hakim oldu. Program Kapaklı Ülkü Ocakları Gençleri Özkan Aydoğdu, Eyüphan Turan ve Oğuz Kaya’nın gitar ve saz eşliğinde seslendirdikleri şiir ve şarkılarla devam etti. 

 

 

“TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ HER DAİM YAŞAYACAK VE YAŞATILACAKTIR”

 

Konferansa konuşmacı olarak katılan Erdem Karakoç da Türkiye’nin zorlu yılları olan 70’li yılları, sonrasındaki ülkücü hareket için zulüm yılları olan 80’li yılları, Alparslan Türkeş ile tanışıklığını, 90’lı yıllardaki Türkeş ile olan yakınlığını anlattı. Ülkücülerin dün olduğu gibi bugün de devletin bekası için yöneticilerin zafiyetine aldırış etmeden ‘önce ülkem ve milletim ardından partim ve ben’ diyerek taşın altına kafalarını koyduğunu anımsatan Karakoç, Alparslan Türkeş döneminde birçok olaya yakın tanıklık ettiğini ifade ederek “Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana devletimiz her daim içeride ve dışarıda tehditlerle yüz yüze kalmıştır. 60’larda, 70’lerde, 80’lerde, 90’larda Türkiye’yi terör tehdidiyle tehdit etmeye çalışanlar yaptıkları uzun vadeli planlarla 2000’li yıllarda cemaatleşerek adeta devleti ele geçirmeye çalışmış ve 15 Temmuz’da da tıpkı 70’li 80’li yıllarda olduğu gibi hain bir planı kamuflajlı teröristler eliyle sahneye koymuştur. Biz ülkücüler dün olduğu gibi bugün de oyunu görmüş, oyunu bozmuş, milletimizin menfaatine bir duruş sergilemişizdir. Dün Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş 1975’te dönemin hükümetine nasıl destek verdiyse, 1991’de Süleyman Demirel’e nasıl şartsız destek verdiyse, yine Başbuğumuzun deyimiyle ‘sonu ihanete varan davranışları dolayısıyla sağ ile olan kavgamızı askıya alıyoruz’ diyerek 90’lı yıllarda dönemin hükümetlerine nasıl destek verdiyse, bugün de genel başkanımız sayın Dr. Devlet Bahçeli de aynı düşünceyle cumhurbaşkanımıza destek vermektedir. Biz 1991’de olayları iyi okuyamadığımız için Körfez Krizi sırasında 36’ncı paralelde kurulan oyunda Türkmen devletini kuramadığımız için o gün Turgut Özal’ın da zafiyetiyle birileri Kürt devleti hayali kurdular. Bugün halen o hayalin peşinde koşan bölücülerin hesaplarını yine ülkücüler bozmuştur. Tarih dünkü tutum ve davranışlarından dolayı bugün Alparslan Türkeş’i nasıl haklı çıkardıysa,  her türlü fitneye fesada karşı sergilediği milli duruşla genel başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’yi de gelecekte haklı çıkaracaktır. Biz ülkücüler dün Alparslan Türkeş’e inandık bugün de Dr. Devlet Bahçeli’ye inanıyoruz. Yeryüzünde bir tane ülkücü kalsa dahi Alparslan Türkeş’in fikri ile Türk milliyetçiliği Türkiye’de ve Türk dünyasında her daim yaşayacak ve yaşatılacaktır” dedi. 

 

 

“SU MİSALİ YOLUMUZU BULDUK”

 

Başbuğ Alparslan Türkeş ile ilk fikri tanışıklığının 3’üncü kez cezaevinden çıktığı yıl olan 1975 yılında olduğunu kaydeden Karakoç, “O yıllarda Başbuğ Türkeş’e yakın olan biri değil, O’nun davasına inanmış, onun davasının askeri genç ülkücüler olarak bizler su misali yolumuzu bulduk. 1975’teki gençlik kurultayında yer alarak Alparslan Türkeş’e ve Türk milliyetçiliğine olan bağlılığımız o gün o salonda perçinlenmiştir. Alparslan Başbuğ, 1965’teki beyanıyla o gün bizi Hak yoluna, hakikat yoluna, Allah yoluna davet etmişti. Bizler de Hakk’a, hakikate ve Allah’a inanan ve ona iman eden ülkücüler olarak; Başbuğ’umuzun çizgisinde yürüdük, onun yol arkadaşı olma yolunda milliyetçi ve ülkücü fikriyatla önce fikri, ardından da siyasi mücadele vererek Başbuğ’umuzla yakın tanışma, ardından yakın çalışma şerefine nail olduk” diye konuştu. 

 

“BİZİM FİKİR TOHUMLARIMIZ HER ZAMAN BİRE BİN VERMİŞTİR”

 

1987 yılında İstanbul’a üniversite okumak için geldiğinde kaydının ardından bir ay sonra Başbuğ Alparslan Türkeş’in oluruyla Bizim Ocak Başkanlığı görevine getirildiğini, sonrasında Ülkü Ocakları’nda görev aldığını dile getiren Erdem Karakoç , “Ben bir Anadolu çocuğu olarak İstanbul’da üniversite okumaya gelmiş biri olarak çok meziyeti olan biri değildim. Ama Alparslan Türkeş duruşuna sahip, Alparslan Türkeş fikriyatı ile yaşayan bir ülkücüydüm. Biz ölsek de sayımız hiçbir zaman tükenmez. Çünkü bizim fikri tohumlarımız her zaman bire bin vermiştir. Bizden bir kişi gider bin kişi gelir. Bu dün de böyle olmuştur bugün de böyledir” ifadelerini kullandı. 

 

“TÜRKLER İÇİN BİR İRADE BEYANIDIR”

 

Alparslan Türkeş’in ülkücülere bir başka emaneti olan 9 ışığın sadece ülkücüler için değil Türkler için de bir irade beyanı olduğunu vurgulayan Karakoç, “Devletimiz ve milletimiz ne zaman dara düşse ona karşılıksız İlâyı Kelimetullah yolunda ilk omuz veren ülkücüler olmuştur. Bu dün de böyleydi, bugün de böyledir, yarın da böyle olacaktır” diyerek geçmişte Alparslan Türkeş’in iktidar olmamasına rağmen iktidarlara verdiği açık ve örtülü destekleri örnekleriyle anlattı. Alparslan Türkeş gibi bir liderle 8 yıl birfiil yakın çalıştığını kaydeden Karakoç, “Nasıl ki Atatürk döneminde Türk milleti için bir şans olduysa, Başbuğ Alparslan Türkeş de İslami ve insani duruşu ile döneminde Türk milleti için bir şans, bir umut olmuştur. Bugün de aynı şey Sayın Devlet Bahçeli için geçerlidir” diyerek doğumunun 102’nci yılında Kapaklı Ülkü Ocakları tarafından anılan Alparslan Türkeş’in bilinen ve bilinmeyen taraflarını anlattı. Gecede Erdem Karakoç’a ülkü ocakları tarafından Osmanlı çerçevesi hediye edilirken Erdem Karakoç konferans sonrası belediye başkanı Mustafa Çetin ve meclis üyeleri ile birlikte sohbet edip fotoğraf çektirdi. 

Haber / Şaban KARDEŞ