Down sendromlu çocuğun annesi olmanın kendisine çok şey kazandırdığını kaydeden Güler, bebek yapmaya karar vermesinin hikayesini de anlattı. Bu hikayenin küçük bir çocuğun İnci Su'ya bakıp 'Gözleri ne kadar garip' demesiyle başladığını kaydeden Güler, “Bir bebek tasarlamaya ve yüzüne İnci Su'nun gülüşünü yansıtmaya karar verdim. İnci Su güldüğünde kısılarak kaybolan gözleri bana çok güzel görünüyor. Ellerimle İnci bebekleri yapıyor, en güzel kısık gözlerle en kocaman gülümsemesini o bebeklerin yüzlerine yerleştiriyorum” dedi. '21 İnci bebek, 21 gönüllü dil terapisti demek' projesini başlattığını belirten Güler, “21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü'nde 21 dil terapistine ulaştım ve onlara birer tane İnci bebek göndererek karşılığında ücretsiz ve süresiz olarak 21 down sendromlu çocuğun dil terapisini sağladım. Akşamları yastığa başımı koyduğumda mutlu uyuyor olmak, bana en büyük ödül” dedi.
“BEBEKLERİN ÜRETİMİNİ ARTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Her evin bir köşesinden İnci bebek gülümsemesi yayılıncaya, 'Ne kadar garip' denilen down sendromlu çocukların gözleri normal kabul edilene kadar İnci bebekler yapmaya devam edeceğini kaydeden Güler, İnci Su gülüşünün tüm dünyaya yayılmasını hayal ettiğini söyledi. Anne Güler, yaklaşık 20 santimlik bebeklerin gövdesinin strafor köpük, bacaklarının çöp şiş, saçlarının ve dış kaplamasının süngerden oluştuğunu, İnci bebeklerin elbiselerini ise tül ve kurdeleden yaptığını söyledi. Her birinin yüzüne kızı İnci Su'nun gülüşü ve kısık gözlerini kalemle çizdiğini söyleyen anne Güler, “Tasarladığımız bebeklerin patentini aldık. İlerleyen zamanlarda küçük bir atölye kurup bu bebeklerin üretimini artırmayı düşünüyoruz. Oyuncak sektöründe tüm bebekler kusursuz. Bu bebeklerle oynayan çocuklarda bu algının kırılması için down sendromlu bebeklerin yanı sıra tekerlekli sandalyedeki bebekler de tasarlayacağım” dedi.
Haber / Gülveren ALTUNOĞLU
