Çerkezköy - Saray Havalisinde İşgaller ve Millî Mücadele

Türk Ocakları Çerkezköy Temsilciliği tarafından, Milli Mücadelenin Başlangıcının 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan araştırmacı ve yaz

GÜNDEM 26.04.2019 16:29:00 0
Çerkezköy - Saray Havalisinde İşgaller ve Millî Mücadele

Milli Mücadelenin Başlangıcının 100. Yılı Etkinlikleri kapsamında Çerkezköy Türk Ocakları tarafından Çerkezköy Belediyesi Konferans Salonu’nda saat 20:00’da düzenlenen ‘Çerkezköy - Saray Havalisinde İşgaller ve Millî Mücadele’ konulu konferansa konuşmacı olarak araştırmacı ve yazar Selman Akı katıldı.

 

 

 

MİLLİ MÜCADELENİN BAŞLANGICININ 100. YILI

 

Konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Ocakları Çerkezköy Temsilcisi Burak Candaş, yıl içinde bu tür etkinlikleri daha da artırarak yıl boyunca devam edeceklerini söyledi. Candaş “Milli mücadelenin başlangıcının bu yıl 100. Yılı. Türk Ocakları olarak bu konuya bu sene daha çok eğileceğiz. Ülkemizin içinde bulunduğu durum, yaşadığı badireleri de göz önünde bulundurarak, sizlerin de destekleriyle inşallah daha çeşitli programlar da yapacağız” dedi. Candaş, konferansa katılan yazar Selman Akı’ya da teşekkür etti.

 

İŞGALİN AYAK SESLERİ 1918’DE GELMEYE BAŞLADI

 

Candaş’ın konuşmasının ardından Selman Akı, ‘Çerkezköy - Saray Havalisinde İşgaller ve Millî Mücadele’ konulu konferans verdi. Yıllardır Trakya’nın bilinmeyen tarihini ortaya çıkarmak için mücadele ettiğini söyleyen Selman Akı, işgalden önce Trakya’nın durumuyla ilgili kısa bilgi vererek “Birinci Dünya Savaşı sonuçlandıktan sonra Trakya’da otorite diye bir şey kalmadı. Bu dönemde Çerkezköy ve Saray yöresinde ağırlıklı olmak üzere silahlı gruplar türedi. Kanunu, yasayı bunlar sağlıyordu. Silahı olmayan yaşayamıyordu. İşgalden önce önemli bir gelişme oldu. Trakya’nın işgale uğrayacağının ayak sesleri 1918’den itibaren geliyordu. Bunun üzerinde Trakya’da örgütlenme yoluna gidip Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti 2 Kasım 1918’de kuruldu. İl ve ilçelerde teşkilatlanmalar yapıldı. Saray bu cemiyetin en geniş siyasi teşkilatlanmasını kuran ilçe oldu” dedi.

 

ÇERKEZKÖY 23 TEMMUZ’DA İŞGAL EDİLDİ

 

Cemiyetin Çerkezköy temsilciliğini de belediye başkanı Molla Mehmet Efendi’nin üstlendiğini kaydeden Akı “20 Temmuz 1920 günü Trakya’nın işgali başladı. Sabah saat 05:00’da Marmaraereğlisi’ni bombaladılar. Sultan Çiftliği civarına asker çıkardılar. Kısa sürede Trakya’yı müdafaa için hazırlanan 168. Alay’ın Çorlu’daki taburunun dağılması ile Çorlu bir günde işgal edildi. Aynı gün Tekirdağ işgal edildi. Çerkezköy’ün işgali 23 Temmuz 1920 tarihinde gerçekleşti. Osmanlı askerlerinin yeterli direniş göstermemesi nedeniyle Trakya savaşları 25 Temmuz akşamı sona erdi. Ve ardından da Saray 27 Temmuz’da işgale uğradı. İşgalle beraber hakimiyetini sağlamak isteyen Yunan’ın yaptığı örgütlenme çalışması var. Burada kalıcı olduklarına inandıkları için direnişin önüne geçmek için köylerde özellikle kahya ve korucuları yerli Rumlardan atadılar. En önemli değişikliği de Saray ilçesinde yaptılar. Direniş yanlısı belediye reisi Kamil Efendi’yi görevden alıp yerine Ahmet Efendi’yi atadılar. Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Saray’daki teşkilatının reisi de olan müftüyü tutuklayıp Kırklareli’ne sevk edip yerine de kendilerine yakın birini atadılar” dedi.

 

KİTAPLARA SIĞMAYACAK KADAR BİR VAHŞET SERGİLENDİ

 

İşgalle beraber tecavüz, katliam, sürgün gibi her türlü baskının olduğunu dile getiren Akı “Kitaplara sığmayacak kadar bir vahşet sergilendi. Sadece Bahçeağıl Yunan zulmü görmedi. Bunun da çok ilginç bir nedeni var. Burada yaşayan 3 Rum, Bahçeağıllılara sahip çıktı. Onların kefil olmasıyla, işgal için köye gelen Yunan subayı sürü sahiplerinden 10’ar koyun alarak burasını terk etti. Bu olay nedeniyle de Bahçeağıl mücadeleci çetecilerle işbirlikçi çetecilerin uğrak yeri oldu. Bahçeağıl’da sorun yaşamayan Yunanlıların otoritelerini sağlamakta en çok zorlandıkları yerleşim yeri Küçük Manika oldu” dedi.

 

“BÖLGE HALKINDAN CİDDİ KATKILAR OLDU”

 

Yunanlılara tarafından yapılan katliamları da kronolojik sıralama ile anlatan Selman Akı “Trakya’da direnişi örgütlemeye çalışan cemiyet dağılmıştı, işgalin birinci yılında pek aktif olamadılar. Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nı veren Mustafa Kemal cemiyetin önderlerinin yeniden örgütlenmesini istedi. Bu istek üzerine cemiyet yeniden örgütlenip direniş merkezlerini belirledi. Cemiyetin Trakya’da üstlendiği görev Mustafa Kemal’in Fevzi Çakmak imzasıyla Trakya heyetine verdiği gizli yönergede belirtilmiştir. Bu görev Yunan kuvvetlerini mümkün olduğu kadar Anadolu dışında meşgul etmekti. Çeteler oluşturuldu. Çeteler işgal döneminde bu coğrafyada da ağırlığını hissettirdi. Bu bölgede çetelere katılıp işgal güçlerine karşı mücadele eden kahramanlarımız var. Bunların en önemlileri Karaağaçlı İsmail, Karlıköylü Çete Hasan, Kapaklılı Boşnak Hasan ve Küçük Manikalı İnce Mehmet’tir. Bu silahşörlerin mücadelelerine bölge halkından ciddi katkılar oldu. Kapaklılı Boşnak Hasan işgalin son 1 ayında şehit oldu. Mezarı Yıldızkent Kavşağı’nın yanındaki mezarlıktaydı. Ben araştırdım, o mezarı buldum. Yol geçerken mezarlığın bir kısmı kaldırıldı. Boşnak Hasan’ın kemikleri de yeni mezarlığa taşındı” bilgisini verdi.

 

“HİÇBİR KARŞILIK BEKLEMEDEN MÜCADELE ETTİLER”

 

Bu kahramanların hiçbir karşılık beklemeden mücadele ettiğini söyleyen Akı “Fakat, bu mücadele esnasında 1918’de türeyip de Türk çetecileri arasında eşkiyalık yapıp bu bölgeyi soyan birçok çete mensubu da Yunan’a baskınlarda Kuva-yi Milliyeci çetelere katıldılar. Bunlar işgalden sonra da ayakta kaldılar, soygunlar yaptılar. Ama Yunan’a karşı da çok amansız bir mücadele verdiler” dedi.

 

ÇERKEZKÖY’ÜN KURTULUŞU 30 EKİM

 

6 Eylül 1922’de Mudanya Konferansı’nın başladığını belirten Akı “11 Ekim’de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. 14-15 Ekim gece yarısından itibaren yürürlüğe girdi. Bu antlaşmaya göre Ekim sonunda artık Doğu Trakya’da Yunan askeri kalmayacaktı. Yunanlıların işgal ettikleri bölgeleri yağmalamalarının önüne geçmek için İtalyanlar Silivri, Vize, Saray ve Çorlu’ya gelerek buradaki katliam ve tecavüzlerin önüne geçti. Fakat Çerkezköy’de bunu başaramadılar. Yunanlılar çekilirken bütün Çerkezköy’ü yaktılar. Evleri yaktılar, malları gasp ettiler. Çerkezköy 30 Ekim’de düşman işgalinden kurtuldu” dedi.

 

MİLOS ESARETİNİ ANLATTI

 

Milos esareti ile ilgili de konuşan Akı “Bugüne kadar Milos esareti ile ilgili yapılan çalışmalarda ve yazılan yazılarda esir sayısının 3 bin 160 olduğu belirtiliyordu. Bu esirlerden de sadece 2 bin 287’sinin geri dönebildiğini biliyorduk. Fakat Türk Kızılay arşivinde yeni bir belgeye ulaştım. Milos’a götürülen esirlerin toplamının 3 bin 800 olduğu, esaret devam ederken 1923 yılı Ocak ayı sonu itibari ile 2 bin 400’ünün sağ kaldığından, bin 400 kişinin öldüğünden bahsediliyor” dedi. Konferansın sonunda Türk Ocakları Çerkezköy Temsilcisi Burak Candaş tarafından katılımından dolayı Selman Akı’ya plaket takdim edildi.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU