"Yargıya güvenin en üste çıkarılması için, her şeyi yapmakta kararlıyız"

Tekirdağ Barosu tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla dün Süleymanpaşa, Çorlu, Malkara, Hayrabolu, Saray ve Çerkezköy'de çelenk sunma töreni düzenlendi. Son zamanlarda avukatlık mesleği

GÜNDEM 5.04.2019 19:58:00 0

Saat 14:00’da Çerkezköy Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende Tekirdağ Barosu Başkanı Sedat Tekneci, Çerkezköy’de görev yapan meslektaşları ile birlikte Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Baro Başkanı Tekneci günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yaptı. Tüm meslektaşlarının gününü kutlayan Tekneci, Tekirdağ Barosu’nun bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı olan önceki başkanlara, Yönetim ve Disiplin Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerine, Birlik Delegelerine, avukatlara ve baro çalışanlarına teşekkür ederken, vefat eden eski başkanları ve avukatları da şükran ve rahmet ile andı.

 

“MESLEĞİN ÖNEMİNİN ANLAŞILMASI AÇISIINDAN ÖNEMLİ”

 

5 Nisan Avukatlar Günü’nün, dünyanın en saygın ve kadim mesleği olan savunmanın ve savunmanın örgütlü yapısı olan baroların; mesleki sorunlarının ve siyasal/toplumsal meselelerin tartışıldığı gün olmasının yanı sıra, mesleğin ve toplumun sorunlarıyla ilgili savunmanın örgütlü yapısı olan baroların görüş ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaştıkları bir gün olmasıyla da ayrı bir anlam taşıdığını kaydeden Tekneci, bu durumun avukatların ve mesleklerinin öneminin anlaşılması açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

 

“BUNLARIN OLMADIĞI YERDE AVUKATLIK YAPILMASI MÜMKÜN DEĞİL”

 

Tekirdağ Barosu’nun görevi ve hedefinin sadece avukatlık mesleğinin ve avukatların sorunlarını çözmek, onların mesleki yönden ilerlemelerine ve geliştirmelerine destek vermek, hukuka katkıda bulunmak olmadığını kaydeden Tekneci, “Bu görev ve hedefin yanında Tekirdağ baromuzun Cumhuriyetin kurucu değerlerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olmak, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine getirmede öncü olmak, insan haklarını savunan, ülkemizin demokrasi yönünden gelişmesi konusunda katkı yapma görevi ve hedefi de bulunmaktadır” dedi. Tekirdağ Barosu olarak kanunun kendilerine yüklediği görev ve sorumlulukların yanında ayrıca ‘savunmanın bağımsızlığı ve özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, yargıç tarafsızlığı, demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler’ en fazla duyarlı oldukları konuların başında geldiğini söyleyen Tekneci, “Bunların olmadığı yerde avukatlık mesleğinin yapılması mümkün değildir. Hukuk devleti olmayı tam olarak idrak edememiş, demokrasi geleneği olmayan ve insan hakları alanında ideal bir noktada olmayan ülkelerde ve ülkemizde birer hukukçu, insan hakları savunucuları olarak işimizin ne kadar zor olduğu bilinmektedir” dedi.

 

“MESLEĞİMİZE GİRİŞTE SINAV GETİRİLMELİDİR”

 

Hakim ve savcıların önünde dosyaların yığıldığı, örgütlenme haklarının olmadığı, buna karşılık emeklerinin gerçek karşılığının alınmadığı, adliyelerin katip ve mübaşir sayısının eksik olduğu, avukatların yeri geldiğinde serbest meslek, yeri geldiğinde kamu görevlisi olarak kabul edildiği ama kamu adına verilen bu yetkileri kullanmaya gelince bin bir engel çıkarıldığı, gece vakti bile göreve gönderilen avukata yol ücretinin çok görüldüğü, dosya incelemede avukatlık yasasına aykırı olarak engellerin çıkarıldığı, yasal birtakım güvenceleri olmasına rağmen rahat bir şekilde soruşturma ve kovuşturmaya maruz kaldıkları ve bu eksende zaman zaman tutuklandıkları, yapılan her yanlışta adeta günah keçisi haline getirildiği, görev üstlendikleri davalarda müvekkil ile özdeşleştirildiği, pratikte yargının kurucu unsuru olan avukatların önlerinin tıkandığı, her gün adliyede görev ifa etmelerine ve adliyenin idari düzenine ilişkin birtakım kararlara imza atan birim olmasına rağmen Adalet komisyonlarında bulunmadıkları bir sistemde; hep birlikte hukuk zemininden uzaklaşmadan mücadele ederek bu engelleri aşma ve eksiklikleri tamamlama durumunda olduklarını söyleyen Tekirdağ Baro Başkanı Sedat Tekneci “Son zamanlarda mesleğimizdeki sorunlar büyüdü. Bugün yaklaşık 120 bin avukat bulunuyor. Hukuk Fakülteleri’nde okuyan öğrenci sayısı ve stajyer sayısı 100 bin civarında. Bir an önce mesleğimize girişte sınav getirilmelidir. Öncelikle devlet hukuki yeterlilik sınavı yapılmalı, bu sınavı geçenlerin avukatlık mesleğini seçmeleri halinde stajdan sonra avukatlık sınavına, hakimlik sınavı ve stajından sonra Hakimlik sınavına ve noterlikte de sıraya girmelerinin sağlanması gerekmektedir” dedi.

 

“OFİS AÇANLARIN SAYISI AZALIYOR”

 

100’ün üzerindeki Hukuk Fakültesi’nden mezun olan öğrencilerin yeterli eğitim almadan meslek hayatına atıldığını dile getiren Tekneci, “Bu da hukuka güveni azalttığı gibi meslektaşlarımızın mevcut ekonomik koşullarda hayatlarını sürdürmeleri konusunda ciddi sorunlar ile karşılaşmalarına neden oluyor. Tekirdağ Barosu’nda yaklaşık 900’e yakın meslektaşımız faaliyette bulunuyor. Staj gören meslektaşlarımızın ve nakil gelen meslektaşlarımızın katılımı ile 2019 yılı sonunda bin kişilik bir baro oluşacak” dedi. Günümüzde mesleğine yeni başlamış avukatlardan ofis açanların azaldığını, bağlı çalışan avukat sayısının arttığını belirten Tekneci “Bu dahi sınavın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” diye konuştu. 1 Ocak 2018 tarihinden itibarin işçi davalarına arabuluculuk sisteminin getirildiğini, 1 Ocak 2019’dan itibaren ticari davalarda da arabuluculuk uygulanmaya başlandığını kaydeden Tekneci, özellikle iş davalarında her ne kadar arabuluculuk sisteminin yargının yükünü hafiflettiği hususu gündemde ise de anlaşmaların hangi kapsamda yapıldığının büyük önem taşıdığını söyledi. Bir tarafta ekonomik anlamda güçlü işveren, diğer tarafta ekonomik anlamda güçsüz işçinin bulunduğu ortamda işçinin dayanma gücünün zayıflığı da göz önüne alındığında işçiyi, işverenin teklifine muhtaç etmenin adaletli bir çözüm olmadığını kaydeden Tekneci, “Kaldı ki, yargılama sonucunda işveren ödemesi gereken bedelin yaklaşık yüzde 50 fazlasını ödüyor dolayısıyla daha adaletli çözüme kavuşuluyor iken, arabuluculuk anlaşması ile sonuçlanması durumunda işçi alması gereken ücretin yarısına dahi kavuşamıyor. Arabuluculuk sisteminde bu durumların yaşanması, dürüst işverenin bile işçinin ekonomik zayıflığından yararlanmasına ve daha az ücret alması için işçiyi anlaşmaya zorlamasına sebep oluyor” dedi.

 

“BİR TAKIM MAĞDURİYETLERE YOL AÇIYOR”

 

Arabuluculukta güçler dengesinin sağlanabilmesi için zorunlu taraf vekilliği kavramının ivedilikle uygulanması gerektiğine dikkat çeken Baro Başkanı Tekneci “Arabulucu, avukat olan meslektaşlarımız yönünden de bir takım mağduriyetlere yol açıyor. Arabuluculuk sisteminde şirketleşmeler başlamış olup, şirket arabuluculuğu ve bireysel arabuluculuk gibi eşitlik ilkesine aykırı kavramlar oluşuyor. Arabulucu sayısının da sınırlandırıldığı göz önüne alındığında arabuluculuk eğitimi alan birçok meslektaşımızın arabulucu olamayacağı açık. Ayrıca Tekirdağ Barosu mensuplarımızın yarısından fazlası 5 yıl altı kıdemi bulunan meslektaşlarımızdan oluşuyor. Bu meslektaşlarımız sadece genç olmalarından, meslek kıdemlerinin az olmalarından dolayısıyla da arabulucu olamayacak. Eşitlik ilkesine aykırı olan bu durum meslektaşlarımız arasında menfaat çatışmalarına ve bölünmelere neden oluyor. Bu konuda yasal düzenlemelerin yapılması 5 yıllık kıdemden sonra meslektaşlarımızın arabuluculuk eğitimi alarak CMK sistemindeki otomatik arabulucu olunmasının önünün açılmasını gerektiği kanaatindeyiz” dedi. Arabuluculuk sisteminin aile hukukunda da uygulanacağının öngörüldüğünü söyleyen Tekneci, Aile hukukunda uygulanması halinde iş hukukundaki arabuluculuk sistemindeki gibi eşit güçlerin bir arada olmadığı dolayısıyla güçler dengesinin sağlanmasının mümkün olmadığı, fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddet gören eş açısından zarar yaratacağı açık. Ayrıca avukatlık mesleğinin önünde başka hiçbir unvanın olmaması gerekir. Ülkemiz hukuku açısından da ciddi endişelerimiz bulunuyor. Birçok kamuoyu araştırmalarında yargıya güvenin yüzde 20’ye düştüğü, gerek Bakanlık gerekse Yargıtay Başkanlığı tarafından ifade edildi.  Ayrıca doğal yargıç ilkesine aykırı birçok uygulamaları şahit olunuyor. Birçok meslektaşımız adil yargılanma ilkesinden uzak şekilde yargılanıyor” dedi. Tekneci, avukatlar olarak yargıya güvenin en üst seviyeye çıkmasında ve hukukun üstünlüğü konusunda her şeyi yapmakta kararlı olduklarını belirtti.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU