"Saros'a kirletici, yok edici tesislerin yapılmasını istemiyoruz"

Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Ziya Gökerküçük, FSRU Limanı ile gündeme gelen Saros Körfezi ile ilgili açıklama yaptı. Saroz Körfezi yakınına yapılmak istenen  FSRU Limanı projesi ile

GÜNDEM 6.09.2018 20:12:00 0
"Saros

Depolama ve yeniden gazlaştırma terminali  olarak bilinen FSRU Limanı'nın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kamulaştırılarak 13 Haziran günü Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü web sitesinde duyurusunun yapıldığını belirten Gökerküçük, "FRSU limanı, Trakya’ya gelecek turistlerin Saros’a inmesi için yapılmayacaktır. LNG ve FSRU Gemileri için yapılacaktır. LNG, Sıvılaştırışmış Doğalgaz anlamına gelmektedir.  Saros, turizm alan ve bir çok yeri ile de koruma altında olan kara ve deniz ekolojik özellikleri olan bir bölgedir. Tüm doğa kurallarına, ülke ve dünya plan ve uygulamalarına göre de turizm dışında hiçbir yatırımın yapılmaması gereken bir yer. Saros’a kirletici, yok edici tesislerin yapılmasını istemiyoruz" dedi.

 

"SAROS'A DOKUNULMAZ"

Konu ile ilgili açıklama yapan Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Ziya Gökerküçük," Trakya’nın ve özellikle Edirne’nin denizle buluşma yeri Saros. Bizlerin ve çocuklarımızın ilk su ve deniz ile buluştuğu yer. Saros tüm planlamalarda turizm alanı olarak düzenlenmiştir. Bir körfezdir ve karmaşık girdaplar çizen su altı akıntılarının fazla olması, büyük kent yerleşimi ve sanayileşme olmaması sebebi ile Ege Denizi’nde yer alan en temiz bölgelerdendir. Su altı akıntıları sayesinde dünya üzerinde kendi kendini temizleyen sadece üç yerden birisidir. Dipteki soğuk su ile yüzeydeki sıcak suyun yarattığı akıntılar, körfezi içindeki tüm yabancı maddelerden temizler. Ayrıca Patara ve Side'den sonra Türkiye'deki en büyük sahil kumsalı olan Erikli Saros Körfezi’nde yer alır" dedi.

 

"EN ÇOK ETKİLENEN BÖLGE TRAKYADIR"

Saros'un büyük bölümünün  tarihi ve doğal koruma alanı olduğunu belirten Gökerküçük, "Tüm Trakya gibi saldırı altında. Kendisini dünyaya kanıtlamak isteyen sonradan görmüş ülke sermayesi emeği ve doğayı sömürerek, kirli yatırımlarla, vahşi bir şekilde zenginleşmeye devam etmektedir. Ülkemizde doğa talanı çılgınlık derecesindedir. Trakya Avrupa’ya ve megakent İstanbul’a yakınlığı nedeniyle bu saldırılardan en çok etkilenen bölgedir" ifadelerine yer verdi.

 

"HALKIN İSTEMEDİĞİ HİÇ BİR PROJE YAPILAMAZ"

Halkın istemediği sürece hiç bir projenin yapılamayacağını söyleyen Gökerküçük, "Çevre mevzuatına göre proje değerlendirilmesinde ‘halkın katılımı’ ilkesi esastır. Uluslararası Çevre Koruma Sözleşmelerine göre Halkın istemediği hiçbir projeye hiçbir yatırıma izin ve onay verilemez.Sazlıdere Köyünde yapılan halkın katılımı toplantısı halkın itirazı üzerine yapılamamıştır. 2 Ekim günü yeniden yapılmasına karar verilmiş ancak yer, saat belirtilmediği gibi neden tek yerde yapıldığı da açıklanamamıştır. Projeye bakıldığında Gökçetepe, Sazlıdere, Adilhan ve Mecidiye Köylerinde, Erikli, Yayla ve Karaincirli Sahillerinde, Keşan, Enez ve Gelibolu ilçelerinde ayrı ayrı bilgilendirme toplantıları yapılmalı ve halkın katılımı ilkesi hayata geçirilmelidir. Öte yandan birçok özellikleri yanında Saros Körfezi 1.Derece Deprem Bölgesidir. Saros Körfezi aktif fay hattı üzerindedir. Liman ve boru hattının olası bir depremde zarar göreceği ve bu sebeple Saros Körfezine de zarar vereceği açıktır. Çevre hukuku ve ÇED’in temel mantığı bu yöndedir. İnsan sağlığının veya doğanın zarar görmesi beklenmez, risk olması yeterlidir" dedi.

 

"YAŞAM HAKKI EN KUTSAL HAKTIR"

İnsanın yaşam hakkının tartışmasız en kutsal hak olduğunu belirten Gökerküçük, "Ayrıca uluslararası bildirgelerin ve anlaşmaların güvencesi altındadır.Bizler; Trakya’nın ve özellikle Edirnelilerin uğrak yeri olan Saros’a kirletici, yok edici tesisler yerine planlamalarda öngörülen tesislerin yapılmasını talep ediyoruz. Bu nedenle Saros FSRU Gemi İskelesi projesinden derhal vazgeçilmelidir" ifadelerine yer verdi.

Haber / Gökhan YILMAZ