Trakya'nın can damarı, sanayi kanalizasyonu haline geldi

Ergene Uzunköprü'den geçen ve Trakya'nın önemli su kaynaklarından biri olan Ergene Nehri, yapılan temizlik çalışmalarına rağmen simsiyah akmaya ve çevresine kötü kokular yaymaya devam ediyor.

GÜNDEM 9.08.2018 16:24:00 0
Trakya

 


Ergene Uzunköprü'den geçen ve Trakya'nın önemli su kaynaklarından biri olan Ergene Nehri, yapılan temizlik çalışmalarına rağmen simsiyah akmaya ve çevresine kötü kokular yaymaya devam ediyor. Her ay yapılan ölçümler sonucunda, 4'üncü sınıf nehir özelliği taşıyan nehirde, suyun 20 mikrogram siyanürün yanı sıra, 10 mikrogram yağ ve gres, 112 mikrogram sülfat ile ağır metaller içerdiği belirlendi.

 

Ergene'nin simsiyah akmaya ve çevresine zarar vermeye devam ettiğini dile getiren Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen,"Nehir kenarını, tarım, imar ve sosyal, kültürel olarak kullanamıyoruz" dedi. Eskiden balık tutulan, yüzülen ve tarımda kullanılan nehrin fabrikaların kurulmasıyla birlikte kirlendiğini belirterek temizlenmesini istedi.


"16 YILDIR SIKINTISINI ÇEKİYORUZ"


Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, Istranca Dağları'ndan doğarak Trakya'nın ortasından Ege Denizi'ne dökülen 280 kilometrelik Ergene Nehri'nde yıllardır test ve incelemeler yapmalarına rağmen, 4'üncü sınıf kirli su niteliğinin sürdüğünü belirtti. İşbilen, "Devletin bu anlamda çalışmaları var ancak sıkıntısını 16 yıldır Uzunköprü halkı olarak çekiyoruz. Bu sıkıntıyı tarımda kullandığımız sudan çekiyoruz, insanların sağlıklarının bozulmasıyla çekiyoruz, çok sayıda kanser vakalarıyla çekiyoruz, sosyal alanda çekiyoruz çünkü tarihi Uzunköprü'den kimse yürümüyor. Rengi, kokusu belli, geceleri özellikle ağır bir kokuya neden oluyor. Haziran ayı analizlerine bakarsak, hala 4'ncü sınıf kirli su özelliği devam ediyor. Nehrin içerisinde birçok ağır metal var, canlı yaşamıyor. Trakya'nın can damarının sanayi kanalizasyonu haline geldiğini buradan rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.


NEHRİ SANAYİLER KİRLETİYOR


Nehrin her geçen gün kirlenmeye devam ettiğini dile getiren Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hacer Doğrugüven, "Nehirler ve sular çok önemli ama biz bunlardan faydalanamıyoruz. İçme sularımızı bile etkiliyor. Ege Denizi'ne dökülüyor, orayı da kirletiyor. Uzun yıllar sanayinin kirlettiğini anlatamadık. Etrafındaki belediyelerin kirlettiğini söylüyorlar ama belediyeler ve nehir hep vardı. Ağır sanayiler açıldığından bu yana kirletiyor. Kanalizasyon niteliğinde olan bir su bu. Eylemler yaptık, 'temizleniyor' deniliyor ama hâlâ simsiyah ve kötü durumda. Balıklar yıllar önce öldü, etrafında insanlar kanser oluyor. Biz bunu Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Onkoloji bölümünden anlıyoruz. Uzunköprülü çok hastamız var. Nehrin kirliliğinden Ergene Ovası'nda binlerce dönüm tarım alanı kullanılamıyor. Nehre atık bırakan fabrikaların atık tesislerini çalıştırması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

 

TARIMI BİTİRME NOKTASINA GELDİ


Ağır koku yayan Ergene Nehri'nin tarımı bitirme noktasına getirdiğini belirterek, bir an önce temizlenmesi gerektiğini belirterek geçmiş yıllarda Ergene Nehri'nde yüzüldüğünü ve balık tutmaya gittiklerini ifade eden İbrahim Aslan, "Ben 72 yaşındayım, eskiden ben Ergene'de yüzerdim, hatta çok balık vardı. 20 kiloya kadar sazan balıkları tutardık. Sonra fabrikalar geldi ve kirlendi. Şimdi nehirde balık yok, yılan, kurbağa ile üzerinde uçan kuş bile kalmadı. Bildiğin gördüğün simsiyah bir su. Ergene'ye girilmiyor, yüzülmüyor. Bu durum bizi çok rahatsız ediyor" diye konuştu.


ÇERKEZKÖY'DEN DE GEÇİYOR


Ergene Nehri'nin çevresindeki bazı pirinç tarlalarının kirli suyla sulandığı görüldü. Arazi sahiplerinden bazılarının nehir ile bitişik tarlası arasına su pompası kurduğu ve gelen suyu arıtmadan pirinç tarlasını suladığı gözlendi. Ergene Nehri; Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyılarındaki Istranca (Yıldız) Dağları'ndan doğarak Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz, Babaeski, Pehlivanköy ile Uzunköprü'den geçiyor. Meriç Nehri ile birleşerek Saros Körfezi'ne dökülen Ergene Nehri, ağır kimyasal atıklar nedeniyle simsiyah akarken, içinde canlı türü de yaşamıyor.

Haber / Özge MERİÇ