Kabul edilebilir ve katlanılabilir bir durum değil

Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde görev yapan doktorlar ve sağlık çalışanları; sağlık görevlilerine uygulanan şiddet olaylarına tepki göstererek "Sağlıkta şiddet kabul edilebilir ve katlanÄ

GÜNDEM 20.07.2018 14:54:00 0
Kabul edilebilir ve katlanılabilir bir durum değil

Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde görev yapan Tekirdağ Tabip Odası’na bağlı doktorlar 17 Temmuz günü Şanlıurfa’nın Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’ın, bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisimle vurularak darp edilmesine tepki gösterdi.

 

 

“SİYASİ İKTİDAR HİÇBİR ADIM ATMADI”

 

 

Dün saat 12:30’da Çerkezköy Devlet Hastanesi bahçesinde bir araya gelen doktorlar, meslektaşlarına yapılan saldırıları protesto etti. Doktorlar adına basın açıklaması yapan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ekrem Çelik hasta yakını tarafından darp edilen Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’ın yoğun bakımda tedavi gördüğünü ve hayati tehlikesinin devam ettiğini belirterek “Türk Tabipler Birliği, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasi iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz” dedi.

 

 

“YAYGIN VE CİDDİ BİR SORUN HALİNE GELDİ”

 

 

Gelinen aşamada sağlıkta şiddetin sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüştüğünü dile getiren Çelik “Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissetmedikleri, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir” dedi.

 

 

“KABUL EDİLEBİLİR, KATLANILABİLİR DEĞİL”

 

 

Bu sorunun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüştüğünü kaydeden Çelik “Bu durum, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir. Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir” diye konuştu. Her yıl nüfustan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmeti beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısının büyük olduğunu belirten Çelik “Ancak, açık olarak görünen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık  kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır. Bu nedenle Türk Tabipler Birliği’nin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının biran önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz” dedi.

 

 

“CAYDIRICI VE ÖNLEYİCİ ÖNLEMLER HAYATA GEÇİRİLMELİ”

 

 

Bu önerinin Türk Ceza Kanununa ek bir maddeyi kapsadığını dile getiren Çelik “Bu ek madde ile ‘Kamunun sağlığına karşı suçlar: sağlık hizmetini engelleme: 1-Sağlık Kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2-Bu fiiller sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranında artırılır’. Sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı ve önleyici gerçekçi önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.

 

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU