Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba
Özel Optimed Hastanesi'nin Kapaklı'daki yatırımında çalışmalar sürüyor. Başhekim Op.Dr.Recep Çalışkan, Kapaklı'da da Çerkezköy'deki hizmet kalitesi ile sağlık hizmeti
Kuruluşundan bugüne kontrollü bir şekilde büyümeyi tercih eden Optimed Hastanesi’nin kısa vadeli yatırımları arasında kadın doğum ve çocuk hastalıkları ünitesini tadilatta olan ilk binaya taşımak, bu ünitenin yer aldığı mevcut binanın altıncı katını sağlık turizmi için tahsis etmek ve inşaat halindeki Kapaklı Hastanesi var. Op.Dr.Recep Çalışkan, Kapaklı’daki yeni yatırımda da yerleşik ve bilinen sağlık hizmet ve kalitesinden ödün verilmeyeceğini söyledi:
STANDARTLAR BELLİ
“Sağlıkta yeni yönetmeliklere göre küçük hastane açamıyorsunuz. Minimum 75 yatak kapasiteli, yoğum bakım üniteleri olan, ameliyathaneleri belli bir seviyeye erişmiş, gerektiğinde beyin ve kalp de açabileceğiniz pozisyonlarda hastanelere izin veriliyor. Standartlar belli. Belirlenen kalitenin altında ise projenize ne çalışma izni veriliyor ne de projeniz onaylanıyor.
YAVAŞ AMA İSTİKRARLI BÜYÜYORUZ
Çerkezköy’deki mevcut, ana lokomotif olarak tanımladığımız hastanemizde helikopter iniş pisti var. 178 yatak kapasiteli, yoğun bakım ünitesi yaklaşık 40 yatağı olan bir hastaneyiz. Burada yatak kapasitemiz 200’e kadar çıkabilir ancak yoğunluk olmasını istemiyoruz. Kalp ameliyatları yapabiliyoruz. Yavaş yavaş büyüyoruz ama bu istikrarlı bir büyüme. Aksi taktirde başarılı olamazsınız. Yakın bölgemizde, Marmara’da kapanan, birleşen hastaneler var. Ekonomik sirkülasyonu ve yatırımı düzenli yapamamışsanız, bunu karşılayacak şekilde yatırım yapamamışsanız, bu sefer ‘büyüyeyim’ derken batıyorsunuz.”
“Özel Sektörün Ayakta Kalması İçin Düzenlemeler Yapılmalı”
Sağlıkta özelleştirme ve özel hastaneler Türkiye’nin bir dönem en çok tartışılan konuları arasında yer edindi. Destekleyeni, karşı çıkanı oldu. Günümüz itibariyle varlar. Negatif örnekleri olmakla birlikte sağlık hizmetinde üstelik devlet hastanelerinde dahi çıtayı yükselttikleri aşikar. Şöyle ki sosyal güvenceli çalışanların –yeterli yetersiz- Devlet/Hükümet destekli bir takım teşvikleri ile bu hastanelere yönlendirilmesi, Devlet hastanelerindeki yükü azaltarak yine yeterli yetersiz, hastalara sunulan sağlık hizmetinin çıtasını yükseltti. Ülke geneli özel sağlık yatırımlarında bulunanların çok büyük kısmı meslek hayatında o hastanelerden de geçti, Devlet çıtasında hizmeti verdi. Özel hastane kuranlar aynı zamanda girişimci/yatırımcı/iş adamı gibi sıfatlar da edindi. Hükümet’ten beklentileri neler. Çalışkan o sorumuzu da kısaca yanıtladı:
ETLE TIRNAK GİBİYİZ
“Özel hastaneler ülkemizin sağlık sektörünün etle tırnak gibi ayrılmaz bir parçası. Artıları, eksileri olacaktır. Ancak yapılacak düzenlemeler bence özel hastanelerin ayakta kalmasını sağlayacak düzenlemeler olmalıdır. Çünkü biz devletten ne teşvik alıyoruz, ne yatırımla ilgili ek avantajlar sunuluyor. Kendi yağımızla kavrulmaya çalışan, Optimed kurucuları olarak kendi birikimlerimiz ile bir yerlere gelmeye çalışan insanlarız.
DEVLET DESTEKLEMELİ MOTİVE ETMELİ…
Özel hastaneler bence Türkiye’nin sağlıkla ilgili geleceğinde ayrılmaz bir parçası. Biz kendimizi geliştireceğiz, düzenlemeler yapacağız. Devlet bizi destekleyip motive edecek. Türkiye’nin sağlıkla ilgili geleceğinde özel hastanelerin çok önemli bir yeri olacağını göz önünde bulundurmalıyız.
BÜROKRASİYİ AZALTTILAR
“Devlet kurulduğumuz ilk yıllara oranla bürokrasiyi çok azalttılar. Bir derdimiz olduğu zaman gidip rahatlıkla kendimizi ifade ediyoruz ve onlarda bizi dinliyorlar. Bu anlamda iyiye doğru çok güzel bir gidiş var.”
Dünyaya Açılınca da Yerel Basınsız Olmaz
Sağlık işkolunda sağlık turizmi, ucu bucağı olmayan veya olan bir saha: Her hastane dünyanın her ucundan hastaya sağlık hizmeti vermeye aday. Bu iş kolunda da doğal olarak rekabet var ve tüm hastaneler, adını sanını dünya üzerinde ilk kez duyduğu ülkelerin hastaneleri ile bir rekabet ortamına girecek. Hastanenin tanıtımı, kendini tanıtması ve duyurması şart. Çalışkan’a meselenin bu ayrıntısını da sorduk:
SAĞLIKTA EVRENSEL İŞBİRLİĞİ
“Bir kere, basınsız reklam olmaz. Mutlaka gittiğiniz yerlerde yerel basını kullanacaksınız. Gazeteler olduğu gibi radyo ve televizyon programlarını da mutlaka kullanacaksınız. O bölgedeki doktorlar ile bölgede kendinizi tanıtacaksınız. Burada bir sağlık kontrolü, müdahalesi yapıyorsunuz ama hastanız döndüğünde orada rahatsızlığının tekrarlamayacağını nasıl garanti edersiniz. Oradaki meslektaşlarımızı da ikna edecek şekilde, meselenin içine sokmak zorundayız. Kontroller ve tahliller için onlara yönlendirmek durumundayız.
100’E YAKIN FİRMA İLE GÖRÜŞTÜK
Yurtdışı tanıtım aşamasında, sağlık turizmi ile ilgilenen pek çok yabancı firma da var. Antalya’da katıldığımız Expo Center fuarında yaklaşık 100’e yakın firma ile görüştük. Dünyanın dört bir tarafından insanlar ile temas kurduk. O ülkelerdeki tanıtımınız da orada yerel sağlıkçılarla tanışarak olacak. Bu konuda dünyanın her ülkesinde gereklilikleri yerine getirmek lazım. Ancak bu tanıtım çalışmaları, tek taraflı yürütülünce yeterli olmuyor. Tekrar Trakya’daki çalıştaya gelecek olursak grup olarak, Trakya Kalkınma Ajansı’nın da desteği ile birlikte, en az masrafla olabilecek en üst seviyede bir tanıtımla bu işi götürmek istiyoruz.
ÇERKEZKÖY BASINI BİZE İVME KAZANDIRIYOR:
“Merkezimizin yer aldığı ilçe Çerkezköy’de yerel basındaki arkadaşların hepsi yardımcı olmaya istekli insanlar. Bizi destekleyen, itekleyen, yorulduğumuzda ivme kazandıran kurumlar. Herkesin olduğu gibi bizim de derdimiz Trakya. Desteksiz bu iş olmaz ve biz de bu konuda kurum olarak kendimizi şanslı görüyoruz. Bu noktada herkesin çok iyi olması önemli. Yani giderken desteğinizi aldığınız insanlara siz de destek olmak durumundasınız. Yoksa bu destekler karşılıksız olursa, bir süre sonra sona erer.”
