Kameraya Ne Hacet

CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Keşan Mecidiye’deki tahribata ilişkin, “Kameraya gerek yok. Mecidiye tahribatı ortada” başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na yüklendi. Bircan, “İnsan yaşamını, doğa yaşamını yok etmenin vebali bu ocağa onay veren, onay verilmesi için çaba harcayan, ocağın açılmasına engel olmayan tüm insanların üzerindedir.      Doğayı katledenlere her türlü desteği vermenizin, kendi sözlerinizin tersine hareket etmenizin, genelgelere aykırı karar vermenizin sebebi nedir? Her türlüğü desteği verdiğiniz ocak açmak isteyen şirketlerin sahiplerinin AKP ile ilişkisi var mıdır?” diye sordu. Bircan açıklamasında ayrıca özetle şu görüşlere yer verdi:

GÖZLE GÖRÜLÜYOR!

“Keşan Mecidiye’de taş ocaklarının tahribatı sürerken, bir de ormanlık alana kalker ocağı açtırmak için devletin tüm kurumlarının seferber olduğunu görüyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar ormanlık alana, ‘ÇED gerekli değildir’ raporlarını peşi sıra verirken, Bakan yaptığı açıklamalarla, ‘En çevreci benim’ demeye devam ediyor. Çanakkale’de ormana moloz dökenler için, ‘Kamyonlarına el koyacağız, kameralar ve gizli ekipler kurduk’ diyen Sayın Bakan’a buradan soruyorum: Mecidiye’de kameraya gerek yok! Katliam yapılmak istenen yerin ormanlık alan olduğu gözle görünüyor!

MÜREKKEBİ KURUMADI!

Bakan Eroğlu, 14 Mart’ta Hürriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte taş ve maden ocaklarının, denize, su havzalarına ve karayollarına iki kilometre uzaklıkta olmasına ilişkin çıkardıkları genelgeyi örnek gösterdi ve genelgeyi uyguladıklarını, hatta sıkı takip ettiklerini savundu. Bakan’ın bu sözünün üzerinden iki gün geçti. Tam dediği gibi bir alan olan Mecidiye’ye, ‘Kalker ocağı için ÇED gerekli değildir’ kararı çıktı. Üstelik bu kararda Bakan’ın sorumluluğundaki iki kurumun da onayı var. Ya bu kurumlar Bakan’ı yalanlıyor, ya Bakan doğruları söylemiyor. Orman Bölge Müdürlüğü ve Doğa Koruma Şube Müdürlüğü. Buradan tekrar soruyorum bu iki müdürlük kime bağlı? Bakan’ın ifadesinden iki gün sonra nasıl böyle bir karara imza atabilir bu kurumlar?

TEZATLIĞIN BÖYLESİ

14 Mart’taki açıklamasından sonra Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Çanakkale’de 2 Nisan’da da Belgrad Ormanları’nda yol kenarına birkaç kamyon moloz döküldüğünün tespit edildiği, ceza kesileceğini… söyledi.Bakan’a sonuna kadar katılıyoruz. Bu açıklamalarını da destekliyoruz. Ancak, ormanlık alana kalker ocağı açılma girişimine neden destek veriyorsunuz? Sayın Bakan tüm açıklamalarınızda, ‘Orman alanına ocak açtırmayacağız’ diyorsunuz, 2014/1 sayılı genelgenize göre karayoluna iki, deniz sahilinde beş kilometre mesafeye kadar yerlere izin verilmeyeceği söyleniyor ama, Mecidiye’de sahile 500 metre, köy yerleşimine 1 kilometre 250 metre mesafedeki ormanlık alana sizin kurumlarınızın onayı ile, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı çıkıyor.

BU VİCDANSIZLIKTIR

Tekrar hatırlatmak istiyorum kalker ocağı açılmak istenen alan orman arazisi. Bakanlığa sunulan proje dosyasına göre kalker çıkartmak için köye sadece bir kilometre uzaklıktaki yer için delme ve patlatma yöntemi kullanılacak. Patlatmada dinamit ile yapılacak. Ocaktan yılda 360 bin ton kalker malzemesi üretilmesi planlanıyor. Ocağın 24 yıl açık kalması bekleniyor. Mevsimsel koşullara bağlı olarak ocakta ayda 25 gün, günde ise 8 saat çalışılacak. Ruhsat alanı 20 bin metrekare alanı kapsıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 2014/1 sayılı genelgesine göre… yasak olduğu halde bakanlığa bağlı Doğa Koruma Şube Müdürlüğü’nün kalker ocağına onay vermesi hukuksuzdur, haksızdır, vicdansızlıktır.Bu alana,‘ÇED gerekli değildir’ onayı verenler bunun hesabını torunlarına, çocuklarıa vereceklerdir.”

Haber / Şaban KARDEŞ