Uğur Bazan öncelikli olarak hayvan besleyenin bir süre sonra onu terk etmemesi hatta nüfusuna alması gerektiğini savundu. Hayvan hakları için de mahkemenin olması, onlara yönelik suçların TCK kapsamına girmesi gerektiğini söyledi.
Sokak hayvanları, bir “memleket” meselesi. Ülkemizde çok sayıda belediyenin karın ağrısı haline gelen bir konu. Üstelik yasal mevzuat ve gerekliliğe karşın ülkemizde birçok belediyenin kadrosunda veteriner dahi yok. Ancak en doğal iç güdü ile havladığı zaman bile şikâyet edilen, kentten alınıp ormanlık alanlara daha doğrusu ölüme terk edilmek istenen varlıklar onlar…
17 YILDIR CANLARINA CAN KATIYOR
1990 yılında Veteriner Hekim Uğur Bazan tarafından kurulan Silivri Veteriner Kliniği, 17 yıldır gerek evcil hayvanların gerekse ülke genelinde yaşayan sokaktaki canlıların yaralarına tuz, merhem oluyor. İki veteriner hekim, iki veteriner teknisyen, bir asistan, bir sosyal medya danışmanı ve iki temizlik personeli ile hizmet veren klinik sadece Silivri değil Çerkezköy, Çorlu, Marmara Ereğlisi gibi çevre ilçelerden, evlerinde hayvan besleyen hayvanseverlerin de bildiği bir mekân.
KLİNİK ÖTESİ
Röntgen, lazer, PRP, anestezi cihazları, hayvanların ameliyat sonrası nekahete alındığı özel bölüm, bahçesinde ülke genelinden gönderilen ve sahiplendirilmeye çalışılan hayvanlar için geçici barınak ile aslında klinik ötesi, hastaneleşme sürecine giren bir yer. Uğur Bazan ile sokak hayvanlarına ilişkin konuştuk. Röportajın başlığı ise sorumuzdan değil ilave olarak söylediklerinden çıktı:
AÇIK ALANA BIRAKILAN KEDİNİN YAŞAMA ŞANSI YOK
- Silivri’de de diğer yazlıkçı tatil bölgelerinde olduğu gibi bir mevsim boyunca bakılan sonra hiçbir şey olmamış gibi bırakılıp gidilen köpekler, kediler oluyor mu? Bunun köpek ve kediler üzerindeki olumsuz tepkileri üzerine değerlendirmeniz nedir?
- Silivri de sokak kedi ve köpeklerinin bu kadar çok olmasının sebeplerinin başında bu sorun gelir. Bölgenin büyük kısmı tarlalık ve ekili alanlarla doludur. Orman bölümleri her ne kadar olsa da açık arazi fazladır. Açık arazinin hâkimleri sokak köpekleridir. Kediler bu bölümde yaşayamaz. Özellikle kedilerini terk etmek isteyenler açık alana kedilerini bıraktıklarında yaşama şanslarının hiç olmadığını bilmeliler. Ayrıca aile içinde yetişmiş kedi ve köpeklerin dış ortamda yaşama şansları çok azdır. Yiyecek bulamazlar ve dövüşemezler. O zamana kadar hayatta kalmayı başarmış olan kediler ve köpekler tarafından ve tabiki insansı yaratıklar tarafından katledilmeleri işten bile değildir.
TEDAVİ EDECEK ÇOK HAYVANIMIZ VAR
- Hayvan besleyenlerin, hayvanlarının sağlık problemi yaşadığı süreçlerin dışında onları veterinere götürme alışkanlığı nedir?
- Medeni ülkelerin ortalamalarına göre oldukça düşük bir ilgi var bunun farkındayız ama bizdeki sokak canları gibi sorunlar onlarda yok. Bizim uğraşacak çok işimiz tedavi edecek çok hayvanımız var. Duyarlı empati yeteneği gelişmiş gerçek hayvansever dostlarımızın destekleriyle çok güzel işler yapıyoruz. Bu örgütlenme şekli giderek daha da gelişiyor.
BELEDİYELER KLİNİKLERDEN HİZMET SATIN ALMALI
- Silivri ve civar belediyelerde olması gerektiği şekilde veterinerlik kadrosu var mı, bu kadrolar dolu mu? Hukuk veya belediye kanunu bu konuda ne diyor?
- Bence kadroları yeterli fakat sadece farklı bir yol denemelerinde fayda görüyorum. Örneğin bizim bölgemizde 4-5 ruhsatlı özel klinik var. Bu kliniklere yetki verseler ve denetleseler buralarda da kısırlaştırmalar ve diğer operasyonlar acil müdahaleler yapılabilir. Üstelik özel işletmeler olduğu için kamu tarafından rahatlıkla sürekli denetlenebilir. Bütün sokak hayvanlarının sorunlarını bir klinikte çözemeye çalışmaları bence yetersiz kalıyor. Özellikle belediyeler için aşırı bir iş yükü. Bu öneriyi özel çalışan bir klinik olduğum için söylemiyorum. Bu benim yıllardır edindiğim bir gözlem. Birçok alanda devlet dışarıdan özel işletmelerden yardım alıyor. İç ekonomiyi de kalkındırıyor bu türden çalışmalar. İşin içinde fitne girmesin yeter ki !!
- Sokak hayvanları sorununu nasıl çözeriz onunla ilgili bir iki şey söylemek istiyorum. Sokak hayvanları sorunu sahipleri tarafından sokağa atılmalarının önüne geçmedenbitmeyecektir. Bence sahiplenilen kedi ve köpekler sahiplerinin nüfus kütüklerine kadar işlenmeli ve yapılan eziyetler ciddi cezalarla karşılık bulmalı. Eziyet şuçları TCK’ ya girmeli. Birde buna mukabil polis teşkilatı bünyesinde hayvan polisleri ve savcılık bünyesinde hayvan hakları konusunda çalışan hakimlikler oluşturulmalı. Hepsi bir bütün bunların. Ayrı bir yapı şart. Eğer bunlar yapılırsa zoonoz hastalıklarda zamanla azalır. Toplum sağlığı komple kontrol altına alınmış olur. Hem ekonomik hem manen ciddi bir hamle bu.
