Tüm Uygulamalar Kaldırılmalı

Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, 16 Nisan'da gerçekleşecek referandumda sağduyu çağrısı yaptı. Yaşar, "Kutuplaşma ve gerilimin tarafı olmayız. Halkımızın vereceÄ

GÜNDEM 22.03.2017 21:05:00 0
Tüm Uygulamalar Kaldırılmalı

Anayasa’nın toplumsal mutabakatla hazırlanması gerektiğini savunan Yaşar, “ Özelleştirme, esnek çalışma gibi emek düşmanı uygulamaların ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeler yer almalıdır” diye konuştu.

 

Malum, memleketin gündemi referandum. İçinde bulunduğumuz süreçte sandıktan gerek “Evet”, gerek “Hayır” oyu çıkması isteyenler her alanda çalışmalarını sürdürüyorlar. Sonuca kararsızların çok etkisi olacağı söyleniyor, bugünden 16 Nisan’a sonuç üzerinde kararsızların etkisi hayli olacak. Öte yandan sandığa gidecek seçmeni siyasi duruşları, alt kimliklerinin dışından statüleri açısından değerlendirdiğimizde çoğunluk işçisi memuruyla, emekçide. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar  ile biraz referandumu, biraz farklı konuları görüştük. Yaşar Şaban Kardeş’in sorularını yanıtladı:

 

TOPLUMSAL MUTABAKAT OLMALI

 

  • 16 Nisan’da gerçekleşecek referanduma ilişkin bir tavrınız nedir?

 

  • Sendikamızın bu dönemki beşinci olağan başkanlar kurulu bir süre önce Denizli’de gerçekleşti.  Sendika olarak, 12 Eylül Darbe Anayasası’nın en fazla zararı emekçilere verdiğini ve emeğin birçok kazanımını ortadan kaldırdığını yıllardır söylemekte, temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan, yasakları kaldıran, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesini merkeze alan yeni bir Anayasa’nın toplumsal mutabakatla hazırlanması gerektiğini belirtmekteyiz. Anayasada çalışma hakkı başta olmak üzere, iş güvencesi, uluslararası normlar ve ILO standartlarında sendikal hak ve özgürlüklerin herhangi bir kısıtlamaya gidilmeden tanınması gerekmektedir. Özelleştirme, esnek çalışma ve taşeronlaştırma gibi emek düşmanı uygulamaların ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeler yer almalıdır. Ülkemizin acil ihtiyacı olan asıl Anayasa değişiklikleri, bu eksende olmalıdır. Demokrasi ve hukukun en çok, emekçilerin yararına olduğunu biliyoruz.

 

KUTUPLAŞMANIN TARAFI OLMAYACAĞIZ

 

  • Bu gerçeklerden hareketle Petrol-İş olarak referandum sürecinde sağduyu çağrısı yapıyor, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde kutuplaşma ve gerilimin asla tarafı olmayacağımızı duyuruyor, halkımızın vereceği kararı saygıyla karşılıyoruz.

 

BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ MİLLETİN BİRLİĞİDİR

 

  •  15 Temmuz darbe girişimi sonrası sendika olarak tavrınız, duruşunuz yayınladığınız mesajlar ile de biliniyor. Öte yandan sizin de belirttiğiniz gibi darbeler en büyük darbeyi emek hareketine vurmuştur. Sizce sermaye, hele ki sendikal örgütlülük karşıtı sermaye bu süreci bir fırsata çevirdi mi? Buna karşı kamunun tavrı ne, ne olmalıydı?

 

  • Ülkemiz coğrafyasına dair emperyalist güçlerin ve taşeronlarının hesap defterlerinde daima bir not bulunduğunu her konuşmamda dile getiriyorum. Elbette içeriden ve dışarıdan gelebilecek her türlü duruma karşı uyanık olmamız gerektiğini de hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Bugün ülkemizin içerisinde bulunduğu zor süreci de yakından takip etmekteyiz. Vatansever birisi olarak elbette birinci önceliğimiz dosta düşmana karşı vatanın bütünlüğü, milletin birliğidir. Ancak bu zor dönemde ülkesini düşünen çalışanların her ne bahaneyle olursa olsun hak ve menfaatlerine halel getirecek uygulamaları bir fırsatçılık olarak görürüz. Zaman zaman buna dair açıklamalarımızı kamuoyuna deklare ediyoruz. Elbette, milletin sadakatinden, devletin adaletinden ödün vermemesi bizim için önemlidir.

 

ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜ AÇILMALIDIR

  •  2002’den bugüne sendikal örgütlülüğün önündeki engellerin kaldırılmasında pozitif/negatif neler yaşandı. Kağıt üzerinde güvence altına alınan bu örgütlenme hakkı, kağıt üzerini aşmakta sanki zorlanıyor. Değerlendirir misiniz?

 

  •  Örgütlenmede hep söylediğimiz bir şey var. Devlet kayıt dışını kontrol etmek istiyorsa, işyerlerinin sendikalı olması esastır. Örgütlü toplum, devletlerin de gelişmişliğinin göstergesidir. Demokrasi ve insan haklarından bahseden işverenlerin, bu anayasal haktan çalışanlarını mahrum etmeleri büyük eksikliktir. Çalışma hayatı yüzde 11'ler seviyesindeki örgütlenmeyi hak etmiyor. Örgütlenmede en büyük sorun, uzun hukuki sürecin bizi engellemesidir. Hukuki süreç tekrar ele alınmalı, örgütlenmenin önü mutlaka açılmalıdır.

 

İŞ CİNAYETLERİNDE DE ÖNLEYİCİ OLACAKTIR

 

  • İSG açısından da durumu değerlendirir misiniz?

 

  • İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği temelinde biraz detaylara indiğimizde görüyoruz ki, yaşanan iş cinayetlerinin çok büyük bir bölümü, örgütlülüğün olmadığı, hatta kayıt dışı çalışmanın olduğu işyerlerinde meydana geliyor. Bu bağlamda; sendikal örgütlülüğün iş kazalarının önlenmesi noktasında da etkili bir argüman olduğu görülüyor.

 

KOŞULLARA RAĞMEN MEVCUDU KORUDUK

 

  • Göreve geldiğinizde kaç şube, kaç örgütlü işyeri, kaç üyeniz vardı? Günümüzde durum nedir?

 

  • Göreve geldiğimizden bu yana örgütlülüğümüz, üye sayısı bakımından hemen hemen aynıdır. Ülkemizde hiç yaşanmamış hadiselerin yaşandığı olağanüstü bir dönemden geçmemize rağmen, bu yapımız aynen korunmakta hatta güçlenerek devam etmektedir. Göreve geldiğimizden bu yana geçen süre içerisinde, birçok işyerinde yeni örgütlenme çalışmaları başlattık. Aslına bu; hayatı normalleştirmek gerektiği için de önemlidir.

 

ENERJİMİZİ SENDİKASIZ İŞYERLERİNDE HARCAMALIYIZ

  • Aynı iş kolunda farklı bir sendikanın örgütlü olduğu bir işyerinde örgütlenme çalışması yaptınız mı veya tam tersi bir duruma maruz kaldınız mı? Sendikal örgütlenmede bu pratiği yorumlar mısınız?

 

  • Bizim prensibimiz, örgütlülüğün olduğu hiç bir işyerine müdahil olmamaktır. Zaman zaman bu tür talepler, işverenden veya işçiden gelse de, ne örgütlü olduğumuz bir yerden ödün veririz ne de örgütlü bir yapıyı bozmaya çalışırız. Kaldı ki, sektörümüzde 450 bin çalışan var ve bunun sadece yüzde 10'u örgütlü. Henüz örgütlenmemiş birçok işyeri var. Enerjimizi, örgütlülüğün olmadığı işyerleri üzerinde harcamalıyız.

 

TEK ÇATI OLMASA DA TEK AMAÇTA BİRLEŞMELİ

  • Hep tartışılır. Emek hareketinin tek çatıda, hatta işçisi memuruyla tek çatıda birlikteliğine ilişkin düşünceleriniz nedir?

 

  • Emek hareketi tek bir çatı altında olmasa da tek bir amaç uğrunda olmalıdır. Bu amaç da; emeğin hak ve hukukunu korumaktır.

 

TAKSİM GEREKÇESİYLE SABOTE EDİLEMEZ

 

  • 1 Mayıs bu sene ne şekilde kutlanmalı. Taksim yine tartışılacak. Sizce tek yer Taksim mi, her yer Taksim mi? Niçin?

 

  • 1 Mayıs'ın anlam itibariyle Taksim'de olması istenebilir ancak bu yüzden kutlamaların sabote edilmesine karşıyım. Dediğim gibi bir gün değil, bir hafta boyunca çeşitli panellerle, etkinliklerle kutlanmalı, finalde bir mitingle sonlandırılmalıdır.

 

ÜYE BAZLI SOSYAL SORUMLULUKLAR

 

  • Ülke genelinde üyelerinizin sporda başarılı olan çocuklarını ödüllendirdiniz. Hangi fikir, düşünce üzerinden türedi?

 

  •  Sosyal sorumluluk projelerimiz var. İstanbul'da misafirhane, milli sporcularımıza ödül verilmesi, ödüllü şiir yarışması gibi. Tüm bunlar sosyal sorumluluk çerçevesinde değerlendirdiğimiz, üyelerimizin aidiyet duygusunu geliştirmek amaçlı hayata geçirdiğimiz etkinliklerdir.

 

BARIŞIN DEĞERİNİ KOMŞULARDAN ANLIYORUZ

 

  • İlave olarak…
  • Komşu ülkelerde yaşanan hadiseler, bize barış içerisinde huzurlu bir vatanda yaşamanın önemini gösteriyor. Şu anda Suriye'de, işçi haklarından bahsetmek mümkün mü? Hayatta kalma mücadelesinin yaşandığı bir ortamda, çalışanların hak ve hukuku son derece tali bir mesele olarak kalıyor.

 

TÜM DÜNYAYA BARIŞ DİLİYORUM

 

Yaşanılan savaşlar, huzursuzluklar elbette sadece yaşandığı yeri etkilemiyor. Yakın komşulardan başlamak üzere, tüm dünyaya çeşitli ölçülerde etkisi olduğunu, rahatlıkla görebiliyoruz. Kuvvetli olanın haklı olduğu, ulusal menfaatlerin her türlü sömürü ve haksızlığa cevaz verdiği anlayışın, bütün dünyayı yangın yerine çevirdiği ortada. Dünyayı sömürerek varlıklarını devam ettirebileceklerini sanan emperyalist güç odaklarının, sebep oldukları ateş içerisinde kendilerinin de yanacağını görebilmeleri gerekiyor. Başta ülkemiz olmak üzere, tüm dünyaya barış içerisinde bir gelecek diliyorum.

 

Haber / Şaban KARDEŞ