Yüceer: Bu anayasa meşru değildir

Gazeteci Şaban Kardeş'in Gündem Özel programına Cumartesi günü saat 13.00'da konuk olan CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, ülke gündeminin zirvesinde yer alan referandum süreci hakkında açıkl

GÜNDEM 5.02.2017 17:29:00 0
Yüceer: Bu anayasa meşru değildir

BU ANAYASA MEŞRU DEĞİLDİR

 

Bölgenin güçlü sesi 106. 9 Radyo Haber'in Gündem Özel programına konuk olan Yüceer, gazeteci Şaban Kardeş'in sorularını yanıtladı. İzleyicilerin de yönelttiği sorulara yanıt veren Yüceer, ülke gündeminin zirvesini bir süredir meşgul eden ve referandum sürecinde yer alan Anayasa değişikliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yüceer, "Anayasalar  toplumsal uzlaşı metinleridir. Toplumun her kesiminin görüşünün alınması gereken metinlerdir, bizlerde darbe anayasası istemeyiz bu konuda hemfikiriz fakat; baktığımız zaman önümüze sunulan maddeler tamamıyla bir dayatmanın ürünüdür. Bunun sivil bir anayasa olduğunu söyleyemezsiniz. Boş kağıda atılan imzalarla, aklını ipotek ettiren vekillerin oylarını satışa sunduğu bir panayır alanı ile ve bilimden uzak, hukukçuların görüşü alınmamış bir anayasa tamamıyla dayatma ve meşruluğu bulunmayan bir anayasadır. Kadın vekillerin dahi kavga ettiği, engelli vekilimizin yerde sürüklendiği, basın mensuplarının meclise alınmadığı; 330'u kavgayla geçmeye çalışan bir ortam gördük" dedi.

 

TÜRKİYE SORUNLAR YUMAĞI HALİNE GELDİ

 

15 Temmuz sürecinde yaşananları ve sonrasında henüz darbe girişiminin açtığı yaralar kapanmadan iç dinamiklerin birlik ve beraberlik ruhundan uzaklaştırılarak başkanlık sistemini konuşur olmasının bilinçli olarak yapıldığını kaydeden Yüceer, "Türkiye sorunlar yumağı haline geldi. İstikrarsızlık ve kaos sorunu var. Aklını ipotek ettirmiş insanlar bir anda kendi halkına silah sıkar, kendi meclisini bombalar haldeyken buldular kendilerini. Bize düşen 15 Temmuz'u iyi okumaktı. Demokrasimizdeki eksikliği düzelteceğimize birileri 15 Temmuz için ''Bu Allah'ın bir lütfudur'' dediler. Gazeteciler derdest edildi, günahsız binlerce insan FETÖ yaftası ile hapse mahkum edildi. Böylelikle muhalefeti sindirmeye çalıştılar. Yeni Kapı ruhunu miting alanında dahi yakalayamadık bırakın sonrasını" dedi.

 

OSLO, HABUR, DOLMABAHÇE GÖRÜŞMELERİNİ DEĞERLENDİRDİ

 

2 buçuk yıl boyunca Anayasa uzlaşı komisyonunun çalıştığını, 60 maddede uzlaşı sağlanmasına rağmen uzlaşı masasının AK Parti üyeleri tarafından yıkıldığını dile getiren Yüceer, çözüm sürecinde yaşananları da hatırlatarak eleştirilerinde haklı çıktıklarını kaydetti. Oslo, Habur görüşmelerinin ve Dolmabahçe mutabakatının ülkede şiddeti arttırdığını ifade eden Yüceer, "15 Temmuz'u yaratan da, ekonomik krizi yaratan da, dış politikanın düş politikasına dönüşmesinin ve terörün tırmanmasın sebebi sizlersiniz" dedi.

 

HENDEKLER KAZILIRKEN NEREDEYDİNİZ?

 

Gazeteci Şaban Kardeş'in "Madem bu kadar başarısız bir hükümet, vatandaş neden CHP'yi ya da MHP'yi iktidar olarak düşünmüyor da AK Parti'yi istiyor" sorusuna yanıt veren Yüceer, "Bir tek şehidimiz vicdanımızı yüreğimizi sızlatıyor. Bunun için politika üretirken işin içine politik hesap koyarsanız olmaz. 2002'de AK Parti iktidar olduğunda pkk terörü durmak üzeriydi ne olduysa terör arttı. Kişisel kariyerimiz için memleketin sorunlarını görmezden gelemeyiz. Keşke eleştirilerimizde haklı olmasaydık. Kişisel kariyer hesaplarınız için Oslo'da, Habur'da ve Dolmabahçe'de o pozları verdiniz; o gün onlarla aynı mutabakata imza attınız. Terör işin içinden çıkılmaz boyutta. Hendekler kazılırken CHP mi iktidardaydı? Fransa'da bomba patladı 'Sizin istihbaratınız ne işe yarar?' dedi,  bizde her hafta bomba patlıyor asıl senin istihbaratın nerede? dedi. AK Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'e de göndermede bulunan Yüceer, FETÖ'ye dön artık diyerek, devlet arazilerini peşkeş çekenler bizler miydik?" şeklinde konuşurken, İşid tarafından yakılarak katledildiği iddia edilen 2 Türk askeri hakkında henüz net bir açıklama yapılmadığını ifade etti.

 

DEDESİNİN KEMİKLERİNİ SIZLATAN TORUNA CEVAP VERDİ

 

Türk halkının az ile geçinmeyi bilen bir halk olduğunu kaydeden Yüceer, siyasilerin vatandaşa haksızlık yaptığını ifade etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun son padişahı Vahdetti'in torunlarının ''İstanbul'un yarısı bizim'' şeklindeki pervasız ve küstahça çıkışı zihinlerdeki yerini korurken, Yüceer, "Anadolu insani, dedelerimiz dişiyle tırnağıyla kazandı bu memleketi. Bizim dedemiz onun dedesi gibi kaçmadı, vatanı, namusu  için canını verdi. Şimdi gelmiş hak talep ediyor. Ortadoğu ülkelerinin hali ortada maalesef, siz her şey bende toplansın derseniz, sonu Libya, Suriye, Irak gibi olur" dedi.

 

YSK TİTİZLİKLE ÇALIŞMALI

 

Meclis oylamalarında kötü manzaralarla karşılaştıklarını ifade eden Yüceer, seçim sürecinde YSK'nın titiz çalışması gerektiğini söyledi. Seçim süreci ile ilgili kaygılarının olduğunu ifade eden Yüceer, "Biliyorsunuz seçim zamanı kediler trafolara giriyor. Bu mesele parti değil, memleket meselesidir. Hayır diyenlere karşı bir link kampanyası yürütülüyor. Herkes başımızın tacıdır" şeklinde konuştu.

 

MUHALEFETİ YOK ETME AMACI TAŞIYOR

 

Parlamenter sistem ile başkanlık sistemini karşılaştıran Yüceer, oylamadan evet oyu çıkması dahilinde sistemin nasıl işleyeceğine dair ip uçları verdi. Parlamenter sistemde hükümeti denetleyecek sistem olan muhalefetin gensoru önergeleri ile bakan ve hükümeti denetleyebilme hakkın varken, başkanlık sisteminde ise milletvekillerinin kukla pozisyonda kalacağını ifade etti. Yüceer, "Meclise getirilen teklifte gerçekten padişahlıkta olmayan şeyler var. Yetki 80 milyondan alınıp 1 kişiye veriliyor. Kuvvetler ayrılığının tamamen ortadan kalktığı, otoriterliğin arttığı bu kaçınılmaz son; denetleme yok fren yok gibi unsurları barındıran muhalefeti yok etme amacı taşıyor. Başkanın keyfilikle meclisi feshetme hakkı var. Seçim kampanyasını da genel başkan olarak o yapıyor, çok saçma" dedi.

 

EMPERYALİST ROL ÇALMA PEŞİNDEYİZ

 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın "Atatürk dönemine dönüyoruz" tarzındaki söylemlerine atıfta bulunan Yüceer, "Bu dönemle o dönemi karşılaştırmak elmasla kömürü karşılaştırmak oluyor. Element aynı ama durum farklı. 1930'lardan bahsedilerek dünyada daha demokrasi yerleşmemişken, reformları yapabilmek için emperyalistlerden ülkeyi kurtarmak için çaba gösterilmiş ama şimdi emperyalist rol çalma peşindeyiz. Bir ulustan kabile devletine dönmeye çalışıyoruz. İsviçre'de kadınlara seçme seçilme hakkı tanınmamışken bizde tanınıyordu. Böyle bir sistem Afrika ülkelerinde var, hiç bir  gelişmiş ülkede bu sistem yok" diye konuştu.

 

DAR BÖLGE SİSTEMİ Mİ GELECEK?

 

18 maddelik Anayasa değişikliği teklifi içersinde yer alan başkanın meclisi feshetme yetkisinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Yüceer, "Vekilin sayısın arttırırken meclisi feshediyorsunuz. Vekiller her şeye yetişemiyor diye bir şey olsa amenna ama gensoru veremiyor, denetleyemiyoruz bu sistemde. Yasama yetkimi kullandığımda başkan iki dudağının ağzından çıkacak kararla veto edebiliyor. Bütçe yapma hakkını benden alıp kendisi yapıyor. Sözlü soru önergesini bile kaldırıyor. ben sadece seyirci olarak kalıyorum" dedi. Dar bölge sistemi olarak ifade edilen sistem ile ülkenin eyaletler halinde bölünmesinin ön görüldüğü sistemin bilinçli ve üzerine profesyonelce tasarlanmış bir proje olduğunu ifade eden Yüceer, "Dar bölge sistemi tamamıyla tek adam ve tek parti egemenliğini sağlamak amacıyla isteniyor ve vekil sayısının 600'e çıkartılmak istenmesindeki sebep budur.

 

HDP'nin başkanlık sistemine dair henüz net bir ifade kullanmamasına rağmen gönüllerinde dar bölge sistemi yattığı için başkanlığa evet diyebileceklerine dair kaygılarının olduğunu kaydeden Yüceer, yine de HDP tabanının böyle dayatmacı bir sisteme evet diyemeyeceğini ve MHP ile diğer STK kuruluşlarının hayır diyeceğini düşündüğünü söyledi.

 

TÜRKİYE ŞU AN GRİ RENK

 

"Referandumdan hayır oyu çıkması halinde bizi nasıl bir Türkiye bekliyor" sorusuna cevap veren Yüceer, "Türkiye şu anda gri renk, aydınlık göremiyoruz. 3 para kurumu ''yatırım yapılamaz ülke'' diye  açıklama yaptı. Dolar 4 TL'ye dayanmış durumda. Hayvancılık, çiftçilik bitmiş, dış politikada köşeye sıkıştırılmış durumdayız. Irak Türkiye'yi işgalci olarak nitelendirdi. 15 yıllık AK Parti iktidarında ellerine yüzlerine bulaştırmadıkları bir şey kalmadı. 330, 7 milyar dolar dış para girmiş bu ülkeye ve bunu kullanmışlar. Sümerbank, Etibank, Demir yoları, Tekel bunları haraç mezat sattılar 70 milyar dolarlık özelleştirmeden para elde ettiler. İşsizlik yüzde 20'ye dayanmış, sadece devlet ihaleleri var. Bunların hepsi yapımcı firmaya belli bir gelir miktarı önerilerek ve garanti edilerek, sizin benim ödediğim vergilere yüklenerek yapılmış şeyler. Köprüden geçsek de geçmesek de onun parasını ödüyoruz. Ekonomik istikrar ayakkabı kutularındaki para değil, işçinin kalkınması demektir. 101 bin 600'ün üzerinde esnaf kepenk kapattı, Tekel yandaşlara 292 milyon dolara satıldı, 7 yıl sonra  2,9 milyar dolara satıldı" ifadelerine yer verdi.

 

TÜRKİYE UÇURUMA SÜRÜKLENİYOR

 

2002 yılında AK Parti'nin iktidara geldikten sonra çıkarttığı bir kısım yasaları desteklediklerini ardından bu çıkan yasaların devamı gelmediği için bir hükmü kalmadığını ifade eden Yüceer, "2002'de iktidara geldiklerinde 3Y'yi kaldıracağız dediler. Yasakları konuşmak bile yasaklanır bir hale geldik, yolsuzluğu bitireceğiz dediler en büyük yolsuzluğu kendileri yaptılar, yoksulluğu bitireceğiz dediler 6 milyon işsiz var. Şu an geldiğimiz nokta itibariyle kaybettiklerimiz çok fazla. Türkiye uçuruma sürükleniyor, bunu görüp de söylememek vatana ihanettir. Gerçekten halkımla üzüm yemek istiyorum amacımız bağcıyı dövmek değil" diye konuştu.

 

TÜKETİM YOK BORÇLANMA VAR

 

Son yıllarda artan intihar vakaları ve boşanma oranında yaşanan artışın ardında insanların mutsuzluğu olduğunu savunan Yüceer, "Şu an tüketim yok ama borçlanma var. Bu ne demek? Borcu borç ile ödeyen bir toplum var demek. Borcunu borç çekerek ödeyen bir toplum varsa, adaletsizlik, hukuksuzluk, eşitsizlik diz boyu ise; keyfi olarak devletin her kurumuna teröristler tesir etmişse insanların mutsuz olması çok normaldir" dedi.

 

TÜM SİYASİLERİN AYIBIDIR

 

Tekirdağ'ın büyükşehir olma sürecine değinen Yüceer, "Büyükşehir olurken bizim eleştirilerimiz olmuştu. Buranın kendi dinamikleri coğrafyası farklıdır. Ekonomi tarıma da dayanıyor. Bu kadar olumsuzluğa rağmen üretmeye çalışıyor. Meralarımız imara açmayın dedik, yerel dinamiklere neden sormuyorsunuz? Bürokratların yazmasıyla bir gece de oldu hatta yönetmelik 1 yıl sonra çıktı. Tekirdağ 7/24 çalışan, üreten bir şehir. Çok ciddi firmalara ev sahipliği yapan bir kent, çalışan nüfusa sahip, en fazla genç dinamik göç alanı fakat bunlara rağmen Çerkezköy ise en az toprağı olan ilçe ama en fazla göç alan ilçe. Tekirdağ'ın bir diğer sorunu da vergide ilk 10'dayız ama ödediğimiz vergiden almaya gelince son  10'dayız. Sivas'a Erzurum'a baktım bizden çok ödenek alıyor. Bu tüm siyasilerin, STK'ların ayıbıdır.

 

ERGENE YÜZÜCÜLERİ NEREDE?

 

Ergene Derin Deşarj Projesi'nin birtakım nedenlerle tamamlanmak istenmediğini, ve Trakya'nın kanayan yarası haline geldiğini ifade eden Yüceer, "2011'de her iki bakan da geldiğinde ''Haliç'i temizledik biz burada balık tutarız" dediler, Bakan Müezzinoğlu geldiğinde ''biz burada yüzeriz'' dediler. 4 milyar TL para harcadık, 13 artıma tesisi yaptık diyorlar. 4'ncü derece su kirliliği mevcut, kanserojen maddeler var. Hal böyleyken Marmara'ya derin deşarj, yani pisliği halının altına atacağız diyorsunuz. Marmara benim denizim değil mi? Neden Marmara pislenecek. Çıkan maddeler ise sanayi atığı, cıva, siyanür, ağır metal. Niye artmayı desteklemiyorsun, neden denetlemiyorsun?" dedi.

 

NÜKLEER SANTRAL KURULUNCA ORDA KİM YAŞAYACAK

 

Ergene Nehri'nin sorunu çözülmeden Çerkezköy'e yapılmak istenen termik santral sorunuyla karşı karşıya kalındığını kaydeden Yüceer, "Kamu üstün yararı gerekçe gösterilerek ÇED raporu göz ardı edildi. Taş ocakları, 3. köprü bahanesiyle orman kesildi, böyle bir mantık olabilir mi? Trakya'da gerçekten bir yağma, yok etme çabası var. Topraklarımızın üretim alanlarına yakın olması, İstanbul ve Avrupa'ya yakın olması birilerinin iştahını kabartıyor. Safaalan'da millete küfreden yandaş firma var. Tüm dünya ekonomi ve ekolojiyi bir denge içinde yürütürken siz daha Ergene'yi bitiremediniz. İgneada'da nükleer santral diyorlar şimdi de. Sen enerji ürettin de bana mı üretiyorsun? Benim cebimden çıkan para daha mı azalacak? Biz fabrikaların kapısı kapatılsın demiyoruz, illaki fabrikanın olduğu yerde kirlilik olacak ama denetim yapamıyoruz. AK Partili vekillerle bir görüşmemiz oldu ama ikinci bir değerlendirme yapmadık. İgneada'ya nükleer santral kurulunca kim yaşayacak o güzelim yerde?

 

 AKAY İLE HİÇBİR KİŞİSEL SORUNUM YOK

 

En ucuz içme suyu veren büyükşehir illerden birinin de Tekirdağ olduğunu ifade eden Yüceer, Saray, Kapaklı, Çerkezköy, Çorlu, Ergene bu kanadın daha farklı sorunları var. Hızlı göç alıyoruz, sağlık, eğitim, emniyet, kadro konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Şarköy'den İstanbul'a ulaşımı çözmeye çalışıyoruz. Marmara Ereğlisi ile Şarköy turist alıyor. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Albayrak'a 10 üzerinden 9 verdiğini ifade eden Yüceer, Büyükşehir Belediyesi'nin az zamanda çok fazla işi başardığını kaydetti. Büyükşehir'in 630 kilometre yolu asfaltladığını ifade eden Yüceer, Çerkezköy Belediyesi Başkanı Vahap Akay'a da 1o üzerinden 9 puan verdi. Akay ile aralarında bir gerginlik olmadığını kaydeden Yüceer,"Siyasi yoldaşlık yapıyoruz, kişisel olarak muhakkak ki daha çok sevdiğimiz insanlar vardır ama bizim öyle limoni olma gibi şansımız olamaz. Rakip olduğumuz yerler olmuştur, ama limonilik diye bir şey olamaz. Seçimlerde bir günde 3 ayrı ilçede miting yaptım. Kimseyi kimseden ayırt edemem, özellikle örgütlerimizin çok yoğun desteği var. Fikir ayrılıkları oluyor aile içinde oluyor ama kişisel hiçbir sorunumuz yok.

 

Haber / Celal KARAKURT