Meme kanseri teşhisi ve tedavisi?

Edirne Belediye Başkanlığı Sağlık İşleri Birimi Halk Sağlığı Bilgilendirme Toplantıları kapsamında, Trakya Meme Hastalıkları Derneği'nin katkılarıyla, Meme Kanseri, Teşhis ve Tedavisi h

YAŞAM SAĞLIK 10.05.2016 19:19:00 0
Meme kanseri teşhisi ve tedavisi?

Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen konferansa Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ile Trakya Meme Hastalıkları Derneği Üyeleri; Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Çiçin, Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Tunçbilek, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Atakan Sezer, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ruşen Coşar, Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Funda Üstün, Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hilmi Tozkır ve Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Taştekin ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Trakya Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Atakan Sezer’in moderatörlüğünü yaptığı konferansta “Bugün burada, kadınlarda en sık görülen kanser türü olan Meme Kanseri hakkında farkındalık yaratmak istiyoruz.” dedi. Sezer, “Dünyada bir numaralı ölüm nedeni kalp hastalığı iken ikincisi kanserdir. Dünyada her yıl 11 milyon kanser olgusu ortaya çıkmaktadır. Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir ve her 8 kadından birinde görülmektedir.Meme Kanseri’nin ülkemizdeki durumuna kısaca bakarsak, Türkiye’de her yıl 30 bin kadına meme kanseri tanısı konuyor. Türkiye’de kadın kanserleri arasından en sık görülen kanser türü meme kanseridir ve bütün kadın kanserlerinin yüzde 25’i meme kanseridir. Meme Kanseri, çok yavaş gelişir. 1cm’lik büyüklüğe 15-20 yılda erişir. ” dedi.

YAŞ ÖNEMLİ
Meme Kanseri’nde yaşın çok önemli olduğu vurgulanırken, kişinin yakın akrabalarında meme kanseri varsa riskin iki kat daha arttığı belirtildi.Meme Kanseri’nin tanımının üç basmağı olduğunu; birincisinin muayene, ikincisinin görüntüleme, üçüncüsünün de doku tanımı olduğunu belirten Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Tunçbilek, “40 yaşın üzerindeki tüm kadınlara 1 yıl aralarla düzenli olarak mamografi öneriyoruz. Tabiki öncelikle muayene yapıyoruz. Mamografide halk arasında radyasyon tehdidi olduğu söyleniyor. Ancak, mamografi de x ışını kullanılsa da radyasyon oldukça düşüktür. Birçok kişinin 3 ayda normal olarak maruz kaldığı ya da uzun bir uçak yolcuğunda alınan radyasyon dozu mamografiye eşittir. Cihazların düzenli bakım ve kontrolünün yapıldığı modern merkezlerde mamografik taramadan endişe edilmemesi gerekiyor. Doğru ve erken tanıyla elde edilecek fayda riske göre çok daha fazla.40 yaşın altındaki kadınlara mamografi taraması yapmıyoruz. Ancak kişinin ailesinde risk varsa, meme başından akıntı geliyorsa, memede kitle gibi bulgular varsa erken yaşta da olsa mamografi yapılabiliyor.” dedi.

TEDAVİDE İLAÇLAR ÇOK ÖNEMLİ
Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Çiçin, “Hastalarımıza verdiğimiz ilaçlar oldukça pahalı ve tabiki hastalığın tedavisinde çok önemli. Bu nedenle hastalarımızın ilaç tedavisi süresince, internetten yada başka birilerinde duydukları mesela bulantıyı gideriyor diye başka bir ilaç yada bitkisel bir şeyler kullanmamaları gerekiyor. Çünkü bu tür bitkisel yada başka türlü, biz doktorların tavsiyesi dışında kullanılan her türlü ilaçlar, kemoterapinin etkisini azalttığı gibi birçok başka yan etkileri olabilmektedir.Meme Kanseri’nin nedenlerinden biri beslenme olsa da yine de meme kanserine yakalanmamak için özel bir sihirli beslenme formülü bulunmamaktadır. Bir yerlerden duyduğunuz beslenme formülleri sizlerin sağlığına farklı zararlar verdiği gibi bizlerinde uyguladığı tedavi sürecini sekteye uğratabilmektedir.” dedi.