Yeni hayata bu merkezde adım atıyorlar

Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM Kliniği'nde bağımlılıklarından kurtulmak isteyen hastalara ayakta ya da yatarak tedavi hizmeti sunuluyor.

GÜNDEM 14.01.2016 14:46:00 0
Yeni hayata bu merkezde adım atıyorlar

AMATEM Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Rabia Bilici, merkezin hem yatarak hem de ayakta tedavi hizmeti verdiğini belirterek, ilk önce hastaların ayakta tedavi birimlerine başvurduğunu anlattı.

ALO 191 HATTI

Bilici, hastaların merkeze "ALO 191" uyuşturucuyla mücadele, danışma ve destek hattından ya da farklı kaynaklardan yönlendirilebildiğini belirterek, ayakta tedavi merkezine yapılan ilk başvuruda kişilere yönelik, içerisinde tıbbi taramanın da bulunduğu geniş bir değerlendirme yapıldığını kaydetti.

Merkezde hekim görüşmeleri, ilaç tedavileri ve psikoeğitim gibi tedavi programlarının birlikte yürütüldüğünü anlatan Bilici, şöyle devam etti:

"Tüm bu değerlendirmeler ve tedavi programlarıyla eğer seyir, istenilen şekilde gidiyorsa ayakta tedaviyi her zaman öncelikli olarak tercih ediyoruz. Yatarak tedavi kişinin dışarıdaki hayatını bir şekilde bloke eden bir süreçtir. O nedenle ilk önceliğimiz ayakta tedavidir ama bunlara rağmen seyir istediğimiz şekilde gitmiyorsa o zaman aileyle yatarak tedaviyi alternatif olabilir mi düşüncesiyle yeniden değerlendiriyoruz. Ortalama yatarak tedavi süresi 21-28 gün arasındadır. Bazen hastalarımızın dışarı çıkmakla ilgili endişeleri, kaygıları varsa tedavi süresi 28 günün üzerinde de gelişebiliyor. Biz hastalarımızın her birine ilişkin yeniden bir değerlendirme yapıyoruz. Eğer burada daha uzun süre kalmanın kişiye daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyorsak o zaman tedavi sürecini uzatabiliyoruz."

Bilici, merkezin açılışının duyulmasıyla hasta yoğunluğunun da arttığına işaret ederek, "Son bir yılda merkezimize ayakta 8 bin kişi başvurdu. Yaklaşık 4 bin 500 kişi adli makamlarca, özellikle denetimli serbestlik birimlerince yönlendirilen hastalar oldu. Yatarak da yaklaşık 600 kişiyi almışız" dedi. 

DÜZENLİ YAŞAMLARI YOK

Merkeze başvuran hastaların hayatlarının büyük bir kısmını alkol ya da maddenin kapladığını, bu nedenle kişilerin planlı ya da düzenli bir yaşamlarının olmadığını dile getiren Bilici, şöyle devam etti:

"Hastalar ilk geldiklerinde düzenli bir yaşama ayak uydurmakta zorluk çekebiliyorlar. Sabah belirli bir saatte kalkmak onlara zor gelebiliyor. Biz onların öz bakımlarını yerine getirmelerini bekliyoruz. Ya da spor faaliyetlerine katılmalarını istediğimizde bundan başta çok hoşlanmıyorlar ama hepsi bizimle şunu paylaşıyor, süreç ilerledikçe aslında kendilerine bakmanın, spor yapmanın bilincine vardıklarında aslında düzenli yaşamı daha çok sevdiklerini dile getiriyorlar."

Bilici, Dünya Sağlık Örgütünün, bu kapsamda hazırlanan "Uyuşturucuyla Mücadele Acil Eylem Planı"nın model olarak üyelerine tavsiye etme kararı aldığını da sözlerine ekledi.

 "HEDEFLERİME ULAŞMAM İÇİN ALKOLDEN KURTULMAM GEREKİYOR"

Son 6 yıldır alkol bağımlısı olduğunu belirten 24 yaşındaki bir hasta, yaklaşık bir yıldır tedavi gördüğünü vurgulayarak, şunları anlattı:

"Ben tedaviye kendim isteyerek başladım. Şu an 19. günüm ve tedavim iyi gidiyor. Bazı hedeflerim vardı bu hedeflere ulaşmam için de alkolü bırakmam gerektiğini düşündüm. Şu anda güzel sanatlara hazırlanıyorum ve o yüzden de alkolü bırakmak zorundayım. Ailemin çok büyük desteği var. Zaten biraz da onların iyi olmasını istediğim için bu yolda yürüyorum. Tedavi hizmetinden memnunum. Dışarıdaki arkadaşlara da buraya gelmeleri konusunda çağrıda bulunuyorum. Kendi başına tedavi olmuyor. Buraya gelip yardım ve destek almak bırakmaları açısından daha iyi olacak."

 "EVLENMEM İÇİN ÖNCE BUNDAN KURTULMAM LAZIM"

Uyuşturucuyla 14 yaşında tanıştığını belirten 24 yaşındaki başka bir hasta da uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve bu nedenle 14 ay önce ayakta tedaviye başladığını anlattı.

Yoksunluk döneminin çok ağır geçtiğini belirten hasta, "Burada ilk gün ayaktaydım, ikinci gün de top koşturmaya başladım. Dışarıda daha çok kayıp yaşamadan bağımlıların buraya gelmelerini tavsiye ediyorum. Ailem hep arkamda oldu, destek çıktı. Bundan sonra kafamda bir hayat planım var. Önce iş, sonra da güzel bir ilişkim var, evleneceğim ama evlenmeden önce bundan kurtulmam lazım" diye konuştu.