EDİRNE TÜRBELERİ VE MEZARLARI-2

Beylerbeyi Camisi Mezarlığı Tek ve yarım kubbeden oluşan bu cami, Sultan II.Murat döneminde Beylerbeyi Yusuf Paşa tarafından yaptırılmıştı. 1964 yılında gördüğü onarım sırasında minaresi d

KÜLTÜR SANAT 4.08.2015 18:35:00 0
EDİRNE TÜRBELERİ VE MEZARLARI-2

İçinde çok ilginç Türk-İslam Mezartaşı örneklerinin bulunduğu geniş bir mezarlığı vardır. Bu haliyle Orjinal Türk-İslam Mezartaşları Açık Hava Müzesi görünümündedir. Mezarlık ortasında bulunan Türbe önemli ölçüde tahrip edilmiştir ve halk arasında bu türbenin İncili Çavuş'a ait olduğu inancı yaygındır.

 

Selimiye Bahçesindeki Tarihi Mezarlar

 

Selimiye'nin doğu yönünde iki medrese binası arasında kalan alan mezarlık olarak kullanılmıştır. Burada Edirne'nin eski ünlü Belediye Başkanlarından Dilaver Bey'in mezarı görülebilir. Mezar buradaki yerine, şimdi 25 Kasım Stadyumu olarak kullanılan alandan; yani tarihi Tatarhaniler Mezarlığı'ndan nakledilmiştir. Ayrıca burada Sultan III.Ahmet'in oğlu Şehzade Selim'in türbesi bulunmaktadır. Türk Bayrağı resminin bulunduğu mezar ise Edirne'ye 1913 yılında Bulgar işgalinden kurtaran öncü güçler arasında şehit olan Yüzbaşı Reşit'e aittir. (Kapıkule yolunda adına yapılan şehitlik mevcuttur.

 

Karamanoğlu Mehmet Beyin Mezarı

 

Dar-ül Hadis'in doğu yönünde Edirne Valilerinden(Beşinci Vali) 1471 yılında Çirmen'de vefat eden Karamanoğlu Mehmet Bey'in mezarı bulunmaktadır. Zamanla bulunan türbe ve türbe direkleri günümüze ulaşmamıştır. Mezar Taşı Edirne'deki en güzel mezar taşlarından olup, üzerindeki taş işlemeler ayrıca görülmeye değerdir. Bu mezarı 1905 yılında Dr. Rıfat Osman Bey onartmıştır.

 

Hadım Balaban Mezarı

 

Saray Hamamı'nın doğusunda bulunan bu mezar, burada daha önce var olan mescidi yaptıran kişiye, yani, Hadım Balaban'a aittir. Hadım Balaban Sultan II.Murat'ın rütbeli askerlerindendir.

 

Yeni imaret Mezarlığı

 

Saraçhane Köprüsünden Sultan II.Beyazid Külliyesi arasında, günümüze ancak bir parçacığı ulaşabilmiş Yeniimaret Mezarlığı bulunmaktadır. Buraya Yeniimaret Semtinde oturanlarla İç Sarayda oturanlar gömülmekteydi. Bu mezarlık yakınında eskiden Hadım Firuz Mescidi ile Mesut Camisi bulunmaktaymış.

 

Yeniimaret Mahallesi Hakkında

 

Fethedildikten sonra bir anlamda imaretler yoluyla adeta yeniden kurulan Edirne'deki imaret yerleşimlerindendir. Osmanlı Saray'ının bitişiğinde bulunduğundan padişah yakınları ve saray ileri gelenlerinin oturduğu mahalleydi. Burada oturanların konakları ve köşkleri İmaret sırtlarından başlayıp Tunca kıyısını izler ve Tunca Köprüsü'ne kadar uzanırdı. Eskiden Edirne'de İmaretli olmak, üstün bir ayrıcalığı ifade ediyordu. Bir de, Ali Paşa Çarşısı esnafı olmak.

 

Bademlik Mezarlığı

 

Eski yıllarda badem ağaçlarının çokluğu nedeniyle bu adı aldığı söylenen Bademlik Mezarlığı Edirne'de hala gömü yapılan en büyük ve en eski mezarlıklardandır.

 

Kıyık Baba Türbesi

 

Kıyık (Kıyak Baba)  Türbesi Edirne’nin Kıyık semtindedir. Buçuk Tepe Söylenceye göre bu semt adını, Edirne'ye ilk girenlerden ve sonradan adına bir zaviye ve türbe kurulan Kıyak Baba'dan almıştır. Kentin kuzeydoğu yönünde uzanan cadde bugün de aynı adla anılmaktadır. Fetihte baruthane ile Yeniçeri ortaları burada yapılmıştır. Kıyak Baba'nın mezarı da Kıyık Halkı tarafından yaptırılan Kıyık Camisi yanındadır. Kıyık yönünden Edirne'ye giriş, Selimiye Camisi'nin en güzel göründüğü açılardan birini oluşturur. Edirne'nin 104 metreyle en yüksek tepesi olan ve günümüzde mezarlık olarak kullanılan Buçuk Tepe bir isyanla ünlenmiş ve adını bu olaydan almıştır. Küçük yaşta padişah olan Fatih Sultan Mehmet döneminde, o zamanki deyimle "Tağşiş"; günümüzde ise devalüasyon denilen paranın değerini düşürme olayı ilk kez yaşanmış ve bundan kaynaklanan hayat pahalılığı Yeniçerilerin ayaklanmasına yol açmıştır. Ancak Yeniçerilerin maaşlarına Sultan II.Murat tarafından "buçuk akçe" zam yapılıp ikna edilince isyan bastırılmış; olaydan sonra da tepenin adı Buçuk Tepe olarak kalmıştır.

 

Edirne’nin İlk Şehir Tarihçisi Hibri

 

Uzun yıllar Yunanistan Serez'de olduğu iddia edilen Edirne'nin ilk şehir tarihçisi Abdurrahman Çelebi'nin mezarı 1995 yılında Yıldırım Mezarlığı'nda ortaya çıkarılmış, Edirne Belediyesince bir anıt mezara dönüştürülerek 14 Aralık 2000 tarihinde ziyarete açılmıştır.

 

Seyit SÜREN