EDİRNE SELİMİYE CAMİ-2

Edirne Selimiye Camisi Hakkında Ayrıntılar "TAŞ DEHAYA ULAŞTI DEHA TAŞ KESİLDİ!" Yazımız, dün başlayan tarihi Selimiye Camii'nin tanıtımıyla devam ediyor.

GÜNDEM 23.06.2015 15:51:00 0
EDİRNE SELİMİYE CAMİ-2

Selimiye, varlığı ile,Türk Tarihindeki Edirne’ye güç katarak Ona simgesel bir nitelik kazandırmıştır. Yalnız zamanımızın araştırmacıları değil, eski yazarlar da Selimiye’nin bir başyapıt olduğu konusunda birleşirler. Ernist Diez bu cami için şunları söyler: “Selimiye; mekan büyüklük, yükseklik, topluluk ve ışık etkisi bakımından yeryüzündeki bütün yapılardan üstündür.” Bu cami Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki gücünün hala devam ettiği 16. yüzyıldaki politik egemenliğini de vurgulayan “son sultan yapısıdır.” Bir başka anlatımla Selimiye, Osmanlı Mimari Söyleminin ideal bir ifadesidir. Günün her saatinde kullanılan bu “Kent Tacı” politik gücün dini yapıda somutlaşan gösterisi anlamında, simgesel bir amacı da yerine getirir.

Selimiye’nin Yapı Malzemeleri

Edirne piyasasından sağlanmıştır. İnşaata ilişkin belgelerde, Enez’den bazı direklerin, Fere’den bir renkli Taşocağı ürünlerinin ayrıca, Marmara Adası'ndan ve Kavala'dan mermer getirildiği yazmaktadır. Evliya Çelebi, beyaz mermerden yapılan avlu için Atina’dan ve Temaşalık denen bir yerden gelen altı sütundan söz eder. Yine Evliya Çelebi Kıbrıs’tan ve Hüdavendigar Sancağı’nın Aydıncık Kasabasından Getirilen diğer sütunların birer Mısır Hazinesi kadar harcama yapmayı gerektirdiğini belirtir. Bazı Kaynaklarda Selimiye Caminin yapım masrafının Kıbrıs’ın Fethinden elde edilen gelirle karşılandığı da söylenmektedir.

 Ne Zaman ve Neden Edirne’de?

Selimiye’yi yaptırtan Kanuni’nin oğlu İkinci Selim, 22 Haziran 1567’de İstanbul’dan Edirne’ye gelmiş ve Avusturyalılar’la yapılan barış anlaşmasına kadar burada kalmıştır. Caminin yapım kararının o günlerde verildiğini söyleyenler vardır. Bir başka anlatıma göre ise Türkler tarafından "Seddi İslam" olarak algılanan Edirne’nin seçilmesinde padişahın gördüğü bir rüya rol oynamıştır. Buna göre Hz. Muhammet, bu rüyada Padişaha Edirne’yi ve şimdiki yeri işaret etmiştir. Diğer yandan, İkinci Selim’in kentle ilgisinin gençlik yıllarında başladığı,Kanuni’nin İran Seferine çıkarken onu tahtının korunması için Edirne’de bıraktığını ve Padişahın Edirne’ye özel bir sevgiyle bağlı olduğunu hatırlatarak; Edirne Tercihinin bu durumdan etkilendiğini ileri sürenler vardır. Bunun nedenini o dönemde İstanbul’da uygun bir arsa bulunmayışıyla açıklayan değerlendirmelere de rastlanılmaktadır. Selimiye inşaatı 1568’de başlatılmış, 27 Kasım 1574 günü açılması kararlaştırılmış, 1575 Yılında ibadete açılmıştır.

Yapıldığı Zemin

Selimiye’nin yapıldığı alanda, Sultan I.Murat’ın emriyle başlatılan ancak Sultan Yıldırım Beyazit’in geliştirdiği Eski Saray (Saray-ı Atik) olarak anılan Edirne’nin ilk Sarayı ve Baltacı Muhafızları Kışlası bulunmaktaydı. Evliya Çelebi bu alana Kavak Meydanı demiştir. Tümüyle 2475 m2, iç bölüm olarak 1475 m2 (Bazılarına göre 1620 m2) bir alanı kaplayan Selimiye’nin bu meydanda yapılışını da yine Sultan II. Selim’in rüyasına bağlayanlar olmakla birlikte, Mimar Sinan’ın yer seçiminde gelişi güzel davranmayıp bilinçli bir hesaplama içinde bulunduğu görüşünü benimseyenler az değildir. Sinan bu seçimde Selimiye’nin merkezi bir yapı olma özelliğini dikkate alırken ustalığını ve hayal gücünü de kullanmıştır.

Selimiye Avlusu

Selimiye’nin Avlusu yaklaşık birbirine eş iki dikdörtgen alandan oluşur. Avluya giren kapıların en görkemlisi batı yönüne açılır. Buradaki kapıdan girildiğinde beyaz mermerden çatısız ve çanak şeklinde bir şadırvanla karşılaşılır. Bu şadırvan Osmanlı Mimarisi Klasik Döneminin en güzel tasarımlarından biridir. Şadırvanla avluda 18 kubbe 16 sütun bulunur. Selimiye’nin dış avlusu Camiyi üç taraftan çevirir. Selimiye Camisi’nin taş duvarlarla çevrili geniş dış avlusunda Dar-ül Sübyan, Dar-ül Kur-a ve Dar-ül Hadis yapıları bulunmaktadır. Bahçe kapılarının sayısı sekizdir. Bunlardan Mimar Sinan Caddesi’ne doğru açılana, önceleri, Alay Kapısı, Kıble tarafındaki küçük kapıya, Dilenci Kapısı, doğuya dönük ortadakine de, Darphane Kapısı denmekteymiş. Caminin batıdaki büyük kapısıyla birlikte dört kapısı vardır. Selimiye bahçesinde üç Anıt Ağaç (Londra ve Doğu Çınarı) bulunmaktadır.

Hazırlayan/Seyit SÜREN