Padişahlar döneminde Edirne'nin konumu

Edirne, Bursa'nın oğlu, İstanbul'un babası' olarak adlandırılan ve Osmanlı Devletinin ikinci başkenti ve 'müze şehir'idir. Klasik dönem Edirne'si Anadolu-Avrupa yolu üzerindeki önemli konumunu ko

GÜNDEM 17.06.2015 17:34:00 0
Padişahlar döneminde Edirne

Adriyatik’ten başlayan ve İstanbul’a uzanan tarihi Roma yolu (Via Egnetia) üzerinde bir merkez olan Edirne; Tekirdağ yoluyla denize ve İstanbul'a uzanıyordu.

 

DÜNYANIN ÖNEMLİ TİCARET MERKEZİ İDİ

 

Meriç Köprüsü yanındaki İskelebaşı denilen yer ise bir Edirne Limanı durumundaki Enez ile bağlantılıydı. Mısır'dan, Ege adalarından, İzmir'den gelen ticari mallar Enez yoluyla ve küçük sallarla İskelebaşı'na getirilir; Filibe'den yüklenen pirinç aynı yolla Enez'e, buradan da İstanbul'a ulaştırılırdı. Kaynaklar, bir zamanlar Edirne ile Enez arasında 300 teknenin işlediğini yazarlar. Edirne pazarları yerli ve yabancı tüccarların odak yeriydi ve dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Sonuçta Edirne’nin Osmanlılar dönemindeki önemli yeri, yalnızca Başkent olduğu dönemlerde değil, sonraki yıllarda da korunmuştur. Tarihçiler, “Osmanlı Tarihinde Edirne adının geçtiği yerler silinse Osmanlı tarihi kalbura döner.”der.

 

 EDİRNE 1878 YILINDA YİNE RUSLAR TARAFINDAN İŞGAL EDİLDİ

 

Bu parlak dönemden sonra kentin talihinin dönmesine neden olan unsurlardan işgaller, 1829 yılında Ruslar ile başlar, 1878 yılında yine Ruslar tarafından işgal edilir. Bu işgalin gerçekleştiği savaşa halk arasında 93 Harbi denir. Edirne, üçüncü işgali 1913 yılında yaşamış olup; bu işgalin mümessili de Bulgarlardır. Son işgal 1920'deki Yunan işgalidir. Ayrıca 1745, 1905 yangınları ve 1752 depremi Edirne'nin işgallerle birlikte en çok zarar gördüğü dönemleri teşkil eder. 1800 yıllarında İstanbul, Paris ve Napoli'den sonra Avrupa'nın dördüncü büyük şehri olup, İstanbul ve Bursa’dan sonra Osmanlı Eserleri bakımından en zengin üçüncü şehrimizdir.

 

EDİRNE OSMANLI DÖNEMİNDE ÇOK GELİŞTİ

 

Edirne fethedildiği dönemde hemen tümüyle 2-3 kilise ve 5-10 mahalleyle sınırlı Kale İçi semtinden oluşuyordu. Bu semtin dışında bir de Tunca'nın karşı yakasında bulunan ve bir köprü ile Kale İçi'ne bağlanan Aina (bugünkü Yıldırım Mahallesi) varoşu bulunuyordu. Edirne Osmanlı İdaresi altında bir yüzyıl gibi, bir kent yaşamında kısa sayılabilecek bir zaman içinde çok genişlemiş ve Kale dışında geniş yerleşimler olarak nitelenebilecek yeni bir kente dönmüştür. Kentleşme, önce Kale çevresinde başlamasına rağmen, zaman zaman gelgitli dönemler geçirmiş ve Edirne 17. yüzyıl sonlarında en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda kentlerin oluşmasında, Eski Bizans Kale ve Kasabalarının tipik birer Türk - Müslüman kenti olarak gelişmesinde ve genellikle İmparatorluğun toplumsal ve ekonomik olarak ilerleyişinde rol oynayanlar, birinci derecede Padişah, ayrıca Devlet yönetiminde belli başlı mevkii ve görevi olanlardı. Bunun yanında ikinci ve üçüncü derecedeki kişilerin de kentlerin gelişmesine türlü yollarla hizmet ettikleri görülmektedir.

 

MAHALLELERİ  KURUCULARIN ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR

 

Edirne'deki Eski İmaret, Orta İmaret, Yeni İmaret, Beylerbeyi İmareti ,Darüssiyade İmareti, Muradiye İmareti vb. imaret sistemlerinin yanında, daha basit biçimde mescidi, zaviyesi, odaları, bazen hanı ve hamam gibi tesislerin tümünü kapsayan mahalleler de, birer kurucu özelliği taşıyan kişilerin adına bağlanmaktadır.

 

Hazırlayan/Seyit SÜREN