Edirne'nin Osmanlı dönemine kadar kentsel gelişimi

Edirne, tarihi boyunca adım adım giderek büyüyen, gelişen tipik bir kentleşmeden çok, zaman zaman geriye dönümlü bir kentleşme süreci izlenmiştir. Bu durum esas olarak Edirne'nin coğrafi konumunun önemin

GÜNDEM 15.06.2015 17:52:00 0
Edirne

Denebilir ki, hiç bir kent, coğrafi konumuna Edirne kadar bağlı bir kentleşme süreci izlememiştir. Öyle ki, elverişli coğrafi konumu, Edirne’nin hem kentleşmesinin en önemli itici nedeni olmuş, hem de tam tersi, zaman zaman gerilemesinin ve sönükleşmesinin kaynağı olmuştur. Bu nedenle Edirne’de bir çok medeniyetlerin izleri hakimdir.

 

EDİRNE’NİN GERİYE DÖNÜŞÜMLÜ GELİŞİMİNDE DOĞAL OLAYLARINDA PAYI VAR

 

Edirne'nin, son derece elverişli coğrafi konumu, onun tarihi, sosyal, siyasi ve ekonomik yaşamını derinden etkilemiş, hatta kenti bütün yönleriyle belirleyen ana etken olmuştur. Ancak, kentin bu geriye dönümlü gelişmesinde doğal olayların da payı olmuştur. Edirne, tarihi boyunca sayısız saldırı ve işgale uğradığı gibi, çeşitli zamanlarda yangın, yer sarsıntısı, su baskını, salgın hastalık gibi olaylarla da karşı karşıya kalmıştır. Kent, her saldırı, işgal, hastalık ve doğal afetle yıkıma uğramış, harap olmuş ve nüfusu azalmıştır. Edirne, kurulduğu ilk dönemden günümüze kadar benzeri olayları her zaman yoğun şekilde yaşamıştır. Ancak şehir, bütün huzursuzluğuna rağmen bir ticaret merkezi olmayı sürdürmüştür. Osmanlılarca fethedilene kadar uzun bir dönem kumaş ticareti merkezi olmuştur. Bu nedenle burada bir çok Avrupalı tüccar yaşamıştır. Fetihten sonra da sağlanan özgürlük ortamı nedeniyle bir ticaret merkezi olarak cazibesini sürdürmüştür. Adriyatik'ten başlayarak İstanbul'a uzanan tarihi Roma Yolu (Via Egnatia) üzerinde bir merkez olarak, her dönem Edirne pazarları yerli ve yabancı tüccarların odak noktası olmuştur.

 

EDİRNE’NİN YAŞADIĞI İŞGALLER - DÖRT İŞGAL DÖNEMİ

 

1361 yılında fethedilen Edirne, 1829 Rus işgaline dek 459 yıl işgal yaşamamıştır. 1829 Rus İşgaline gelene kadar gerçekleşen tarihi olaylar ise şu şekildedir;

 

İlk Rus İşgali Dönemi

 

Sultan III.Selim'den sonra tahta çıkan Sultan II.Mahmut'un kararıyla, "Vakayi Hayriye

 

-Hayırlı Olay" olarak anılan ve Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla sonuçlanan olaydan sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun yeni kurulan, daha yeterince teşkilatlandırılamamış bir Ordu'yla neredeyse Ordusuz denilebilecek bir döneminde, Ruslar bu zaafı değerlendirip savaş ilan ederler ve ünlü 1828-1829 Osmanlı - Rus Savaşı böylece başlamış olur. İki yıl süren bu savaşta, 1828 yılındaki ilk Rus saldırısı durdurulduysa da, 1829 yılındaki ikinci saldırılarıyla Ruslar, Sadrazam Reşit Paşa yönetimindeki Osmanlı Ordusunu yenilgiye uğratırlar ve Edirne fetihten beri ilk kez işgal yaşar. Kent, savaşın bitiminde Osmanlı Tarihinin en ağır anlaşmalarından birine tanık olur.

 

Edirne Anlaşması

 

Osmanlı İmparatorluğu'nun Küçük Kaynarca Anlaşmasından sonra imzaladığı en ağır anlaşmadır. Önemli maddeleri özetle şunlardır:

 

1-Ruslar, aldıkları toprakları geri verecek, Prut Nehri sınır olmaya devam edecekti.

 

2-Rus Ticaret Gemilerine boğazlardan geçiş hakkı tanınacak, Rus uyruklular Osmanlı topraklarında serbestçe ticaret yapabileceklerdi.

 

3-Eflak ve Boğdan'da Osmanlı Askeri bulunmayacaktı.

 

4-Osmanlı İmparatorluğu 11.5 milyon duka altın savaş tazminatı ödeyecekti.

 

 İkinci Rus İşgali Dönemi

 

 Edirne'nin ikinci kez işgali, halk arasında 93 Harbi olarak ta bilinen 1877-78 Osmanlı -Rus Savaşı'na rastlar. Nisan 1877'de başlayan savaş, irili ufaklı bir dizi çatışmanın ardından Rusların Edirne üzerine yürümesiyle gelişir. Bunun üzerine Kentteki askeri birliklerin komutanı Ahmet Eyüp Paşa kenti boşaltır ve 20 Ocak 1878'de teslim olur. Savaş, 31 Ocak 1878'de Edirne'de barış ilkelerini saptayan bir anlaşmayla kesilir. Savaşı sonuçlandıran asıl anlaşma ise 3 Mart 1878'de imzalanan Ayestefanos Anlaşmasıdır.1903 yılındaki Bulgar İsyanı dışında Edirne, 1877-78 savaşını izleyen yaklaşık 30 yılda savaş görmedi, barış içinde yaşadı.

 

Bulgar İşgali - Üçüncü İşgal Altındaki Dönem

 

Edirne, üçüncü kez 1913'te işgal edildi. 22 Eylül 1912'de Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan temsilcileri, Sofya'da toplanarak saldırıya yönelik bir bağlaşma anlaşması imzaladılar. Bağlaşıklar, Ekim ayı ortalarında Osmanlı Topraklarına saldırdılar.9 Ekim 1912'de de Bulgarlar'ın Edirne saldırısı başlar. Ünlü Edirne Müdafii Şükrü Paşa'nın örgütlediği Edirne Savunması, her türlü yokluk ve yoksunluğa rağmen altı aya yakın sürer. 26 Mart 1913'te kent Bulgarlara teslim edilir.

 

Balkan Savaşı’ndan Tarihi bir kesit: Hıdırlık Tabyası

 

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı nedeniyle inşa edilen ve en son Balkan Savaşlarında kullanılan Tabyaların en büyüğü Hıdırlık Tabyası'dır. Diğer önemli bir Tabya olarak Kıyık Tabyası Balkan Savaşı Müzesi haline getirilmiştir. Ancak tarihi açıdan Hıdırlık Tabyası daha büyük önem arz eder. Bu tabya; ünlü Edirne Savunması sırasında Komutan Şükrü Paşa'nın karargah olarak kullandığı ve Edirne teslim olduğunda beyaz teslim bayrağının çekildiği tarihi yer olarak bilinir.

 

 Hazırlayan/Seyit SÜREN