İĞNEADA LONGOS MİLLİ PARKI

Kırklareli'nin Demirköy İlçesi'ne bağlı İğneada'da 3155 hektar alanı kaplayan İğneada Longos Ormanları, günümüze değin çeşitli koruma statülerine sahipken, 3 Kasım 2007 tarih

KÜLTÜR SANAT 26.05.2015 19:53:00 0
İĞNEADA LONGOS MİLLİ PARKI

Longos ( Subasar ) Ormanları, Avrupa ölçeğinde ve orta kuşakta ender bir yayılış gösteren, kendisini çevreleyen farklı doğal sistemlerin bir araya gelmesiyle eşsiz bir denge oluşturan bir ekosistemdir. Türkiye’nin en büyük, Avrupa'nın ise 2. büyük longos ormanları ekosistemi İğneada’da bulunmaktadır.

 

Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, yaban hayatı varlığı, eşsiz  muhteşem seyirlikler sunan manzarası ile İğneada longosu her yıl akademik saha çalışmalarına kaynaklık etmesi, kültür turları, fotoğrafçılık, doğa turizmi ve av turizmi gibi çeşitli  nedenlerle birçok ziyaretçiyi yöreye çekmektedir. Turizmin çeşitli dallarına kaynaklık eden milli parkın doğru ve etkin bir tanıtımla ileriki yıllarda daha da önem kazanacağı umut edilmektedir.

 

İĞNEADA DENİZ FENERİ ( FRANSIZ FENERİ )

 

İğneada Deniz Feneri, beldenin Limanköy isimli köyünde yer almaktadır. Burası Karadeniz'in Bulgaristan yönünden gelen denizcileri için, İğneada’nın güvenli koyuna kavuşmanın da habercisi olan aynı zamanda bir sınır feneridir. 1866 yılında Fransız mühendislere yaptırılmış olması  dolayısıyla halk arasında Fransız Feneri olarak da anılmaktadır. Fener 4 kuşak boyunca aynı aile tarafından işletilmiştir. 

 

BEĞENDİK KÖYÜ 

 

Beğendik Köyü, Türkiye'nin Karadeniz’deki en batı ucudur. Bir "Son Sığınak". Kimilerine göre Atatürk, kimilerine göre İsmet Paşa, hatta darbe paşalarının adının geçtiği bile iddia edilir, hemen kumsalın bitişinde, Rezve Deresi'nin karşı tarafındaki tepede kurulu olan, Bulgaristan’a ait bakımlı Rezova köyünü görünce bu durumdan rahatsız olur. Çünkü şimdiki yerine göre daha aşağıda kurulu olan köy yıkık dökük, perişalıktır. Köyün Bulgaristan'ı gören tepeye taşınıp, imrenilesi bir köy haline getirilmesini emreder. Seneler sonra sınır karakolunu ziyarete geldiği bir gün, köyü de ziyaret eden paşaya muhtar kendini tutamayarak sorar : - Beğendiniz mi Paşam ?

 

Paşanın cevabı köyün şimdiki adının da kaynağıdır. – ‘Pek ala ! Beğendik, beğendik.’der ve köyün adı Beğendik kalır.

 

Köyün ismi ile ilgili bir şehir efsanesine dönüşmüş bu hikaye ne kadar doğrudur bilemiyoruz. ama bu hikayeyi farklı şekillerde  yorumlayan yaşlıların aktardığı sözlü tarihten öğrenebiliyoruz . Buna rağmen köyün Bulgaristan sınırında yer alan ülkemizin en batısındaki köy olması itibari ile bu hikayede doğruluk payları olabileceğini düşünmek akla  çok yatkındır. Ev pansiyonculuğunun el yordamıyla yapıldığı köyün geçim kaynağı özellikle balıkçılık, tarım ve hayvancılıktır. Ayrıca İğneada'nın meşhur ballarının elde edildiği kovanların konulduğu ve o lezzetli organik özelliğe sahip ballarının elde edildiği köylerden biri olduğunu da önemle belirtiyoruz.  Köyün Bulgaristan sınırına değin uzanan kumsalını ve kumsalı seyredebileceğiniz seyir terasını mutlaka görmelisiniz. Ayrıca köyün girişinde yer alan ağılları görmelisiniz. Bugün küçükbaş hayvanların bakıldığı ağılların çatıları antik Trak dönemi mimari izlerinin bir uzantısı kabul edilen sap-saman-çavdar bağlama tekniğini günümüze taşımaktadır.

 

İĞNEADA'NIN TARİHİ VE KÜLTÜR VARLIKLARI

 

Özellikle Traklar döneminde Thynias-Thyn kavimlerinin yerleşim yeri olmuş İğneada ve çevresi onu takip eden dönemlerde de çok önemli olmuştur. Çoğu Ceneviz deniz kolonistleri tarafından, Trakya’nın içlerinden İğneada, Ayastefanos ( Beğendik ), Kastro ( Kıyıköy ), Panayır İskelesi gibi koylara uzanan ticaret yollarını korumak için bir dizi kale yapılmıştır. Bu kalelerden günümüze az bir kısmı ancak kalıntıları görülebilecek şekilde ulaşabilmiştir.Bunlardan birisi İğneada beldesi yakınlarında yer alan Sislioba köyünde yer alan Sislioba Ceneviz Kalesi'ne ait kalıntılardır. 

 

İğneada-Sislioba arasında yer alan Trak yerleşim alanında yer lan Trak'lara ait olduğu düşünülen mezar kalıntıları araştırılmaya muhtaçtır. Öte yandan Avcılar köyünde yer alan Osmanlı mezarlığı 1700'lü yıllara tarihlenirken, köyde bir de Çerkez mezarlığı yer almaktadır.

 

İğneada'ya ait liman mevkiinde yer alan Liman Baba Türbesi ile Avcılar köyünde yer alan Ali Baba Türbesi, yatır-türbe ziyaretleri geleneği çerçevesinde ziyaret edilen yerler arasındadır. Bu iki zatın İstanbul'da bulunan ve en çok ziyaret edilen türbelerden birine sahip olan "Telli Baba" isimli zatın 7 kardeşinden ikisi olduğuna inanılır. Liman baba'nın Karadeniz'de zorda kalan denizcileri koruyup gözetmesine dair denizci hikayeleri yörede dilden dile dolaşmaktadır.

 

Hazırlayan/Seyit SÜREN