Gözden kaçırmayın

24 Kasım Öğretmenler Günü Geleneksel Resim Sergisi açıldı24 Kasım Öğretmenler Günü Geleneksel Resim Sergisi açıldı

Fatih Sultan Mehmet dönemi ve daha öncesinde yöredeki zengin demir yatakları göz önünde tutularak, buraya demir döküm merkezi kurulmuştur. Fatih'in, İstanbul'un fethinde burada dökülen top güllerini kullandığı bilinmektedir. İlçenin ismi de buradan gelmektedir. Dönemin en ileri teknolojisiyle döküm yapılan, Demirköy Tophane-i Amiriye İşletmeleri olarak anılan dökümhanede, 15. yüzyıl ortalarından 19. yüzyıl sonlarına kadar aralıksız üretim yapılmıştır. Dökümhanede, büyük ve küçük olmak üzere iki dökümhane bulunmaktadır. Büyük dökümhaneye 230 metre mesafede bulunan küçük dökümhanede iki ergitme fırını bulunmaktadır.
Daha önce kapsamlı bir işletme olduğu anlaşılan Dökümhâne’nin, II. Mahmud (M.1808-1839) döneminde esaslı bir biçimde ihya edildiği anlaşılmaktadır. 1924 yılında Kırklareli İline bağlı İlçe merkezi haline getirilmiştir. 27 Temmuz 1920’de Yunan işgaline uğrayan ilçe 11 Kasım 1922’de işgalden kurtarılmıştır.
3 BİN 155 HEKTARLIK MİLLİ PARK BURADA
Demirköy Doğal yapısıyla da harika bir yer. 3155 hektarlık Milli park alanı, Demirköy ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıktadır ve İğneada beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yıldız (Istranca) Dağlarından Karadeniz sahillerine doğru akan derelerin taşıdığı alüvyonların birikmesi ve mevsimsel olarak sular altında kalması sonucunda milli parktaki longoz ormanları oluşmuştur. Ulusal ve Avrupa ölçeğinde korunabilmiş en önemli subasar ormanının yer aldığı İğneada bölgesi içerdiği farklı ekosistemleriyle yöredeki birçok hayvan türü için kaliteli ve farklı yaşam alanları oluşturmaktadır. İlçe sınırları içerisinde geçen Velikadere, Bulanıkdere, Üçdere, Bıçkıdere ve Bulgaristan ile sınırımızı çizen Rezve Deresi bulunmaktadır. Ayrıca İğneada arazisi içinde ve kıyıda çeşitli büyüklükte göller bulunmaktadır. Bu göller Mert, Saka, Pedina, Erikli ve Hamam gölleridir.
FARKLI YAŞAM ALANLARINA SAHİP
Zengin biyolojik çeşitliliği, birbiriyle doğrudan ilişkili ve farklı yaşam alanları ile İğneada Longozları, ülkemizin de içinde bulunduğu ılıman kuşakta eşsiz bir konuma sahiptir. Bölge; tatlı ve tuzlu su gölleri, kıyı kumulları, tatlı ve hafif tuzlu bataklıkları, subasar ormanları, yaprak döken meşe, kayın, gürgen, dişbudak, kızılağaç gibi karışık ağaç türlerinden oluşan orman tiplerinin hepsini barındırmaktadır.
İlçe daha ziyade Karadeniz ikliminin etkisi altındadır. Buna mukabil yazları sıcak ve kurak geçer. Yağışlar baharlara ve kışa toplanmış gibi görülür. Yaz ve Kış ortalamaları arasında büyük ısı farkı vardır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk, zaman zaman kar yağışlı geçer. Kışın kalın bir kar tabakası toprağı örter. Yıllık ortalama yağış 850-1000 mm’ye yaklaşır. Karadeniz’in nemli havası her zaman hakimdir. İlçenin doğal bitki örtüsünün % 91,3’ü meşe ve kayın ormanları ile kaplıdır. İğneada Beldesinde birbirinden bağımsız 3 adet longoz (subasar) ormanı bulunmaktadır.
180 Milyon Yıllık Dupnisa mağarası Demirköy’de
Yaklaşık 180 milyon yıl önce oluşmuş olan Dupnisa Mağarası mermerler içerisinde gelişen, birbirine bağlı iki kat ve üç mağaradan oluşmuştur. Toplam uzunluğu 2720 metre olan sistemin üst katını, Kuru ve Kız mağaraları oluşturmaktadır. Gelişimini tamamlamış bu mağaralardan 50-60 metre aşağıda Sulu Mağara yer alır. İçinden devamlı akışı olan bir yer altı nehri akan ve deniz yüzeyinden 345 metre yukarıda giriş ağzı bulunan bu mağaranın toplam uzunluğu 1977 metredir. Son noktası ise, girişten 61 metre daha yukarıda yer alır. Istıranca Dağları’nı derin vadilerle yardığı, vahşi görünüme sahip bir bölgede yer alır. İlçemize bağlı Sarpdere Köyü yakınındaki mağaraların İstanbul’a uzaklığı 230 kilometredir.
DEMİRKÖY MAĞARA ZENGİNİDİR
Dupnisa mağarası sistemi iki mağaradan oluşur. Üstteki mağara kuru mağara, alttaki mağara sulu mağara ya da dupnisa diye bilinir. Bu iki mağara birbiri ile bağlantılı olup ikisi arasında 30 metre kot farkı bulunmaktadır. Kuru mağara 900 metre sulu mağara 1700 metre olmak üzere toplam uzunluğu 2600 metre olup üstteki mağara sarkıt, dikit, sütun ve damlataş yönüyle sulu mağaraya göre daha zengindir. Sulu mağaranın girişinde karstik olarak oluşmuş bir kemer yer almaktadır. Ortalama sıcaklık kuru mağarada 17 derece, sulu mağarada ise 10 derecedir. Sulu mağarada ki bu oluşumlar halen devam etmektedir.
EKONOMİSİ
Demirköy’ün ekonomisi Tarım, hayvancılık, orman ürünleri ve deniz ürünleridir. Demirköy son yıllarda az da olsa kültür turizmi için gelenlere de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca arıcılıkta son yıllarda gelişmiş ve özellikle meyvecilikte ilerlemiş durumdadır. Demirköy çileği Trakya bölgesinde son yıllarda aranan bir meyve olmuş ve her yılda üretimi giderek artırılmaktadır. Doğal ortamda yetiştirilen Demirköy Çileğinin lezzeti ise çok güzeldir. Demirköy’de bağcılıkta önemli yer tutmaktadır. Demirköy’ü merak eden ya da tarihi atmosferini ve doğal güzelliklerini görmek isteyenler bu şirin ilçeye mutlaka gitmelidir.
Seyit SÜREN