MİDYE KRALI ÜNLÜ BİR FALCI İDİ

Kıyıköy'ün (Midye) tarih içerisinde çok görkemli ve önemli bir geçmişi vardı. Bir ticaret, kültür ve sayfiye yeri olarak hükümdarın, kral ve prenslerin hep ilgisini çekmiştir.

KÜLTÜR SANAT 5.05.2015 18:27:00 0
MİDYE KRALI ÜNLÜ BİR FALCI İDİ

Roma İmparatoru Neron İ.S 38 yılından önce bir süre Trakya'da görevli iken Kıyıköy'de kalmıştır. M.S 43 yılında Midye'nin kralı Phineus'tu. Phineus aynı zamanda ünlü bir falcıydı. Bu yüzden Roma’nın önde gelenleri sık sık Midye'ye gelir, gelecekleri hakkında  görüş alışverişinde bulunurlar ve bir birlerinden bilgi alırlardı.  Midye kralı Phineus üvey annesine iftira ettiği için oğlu Agenor'un gözlerini kör etmekle meşhurdu. Falcı kralın bir de söylencesi vardı.Bu söylenceye göre ''Tanrı Apollon, ona falcılık öğretmişti.İnsanların bilmemeleri gereken sırları açığa vurduğundan, tanrılar bu falcı kralın gözlerini kör ederek, onu sonsuz karanlıklar içinde yaşamaya mahkum ettiler.Onu büyücülerin eline bıraktılar (bkz. Mitolojide Trakya, Pınarhisar,Kıyıköy, Kırklareli).

 

1. Murat’ın  Sefer dönüşlerinde istirahat ettiği Yer

 

Kıyıköy eski adı ile Midye, Vize kralları için sürekli bir sayfiye yeri olmuştur. I.Murat'ın da Bulgaristan'dan Karadeniz kıyılarını fetihten dönerken bir süre Kıyıköy'de kalıp istirahat ettiği söylenmektedir. Hatta Osmanlı sultanlarının bazen günü birliğine, bazen de bir süre kalmak ve avlanmak maksadıyla Kıyıköy'e  sıkca geldikleri yer olarakta bilinmektedir.

 

     KIYIKÖY TÜRKLER'İN OLUYOR

 

Türkler, Trakya'da fetih harekatını tamamladıktan sonra Kıyıköy, Osmanlı topraklarına en son katılan Bizans kalesi oldu. I.Murat 1369'da Vize bölgesini aldığında Kıyıköy fetih sınırları dışında kalmıştı. Kıyıköy büyük olasılıkla 1385 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı  topraklarına kesin dahil edilmiştir. Ancak 1402-1413 yılları arasında Beyazıt'ın oğulları arasında çıkan taht kavgaları sırasında Kıyıköy bir ödün olarak, Mehmet Çelebi tarafından Bizanslılar'a bırakılmıştır. Mehmet Çelebi kardeşlerini ortadan kaldırdıktan, Osmanlı devletinin başına geçtikten bir süre sonra, 1421 yılında Kıyıköy'ü Bizanslılar'dan tekrar geri aldı. Yalnız kalesi ele geçirilememişti. Kaleyi 1440'lı yıllarda Fatih'in bu yöreleri fethe memur ettiği Karaca Paşa aldı. Kıyıköy 1878 yılına kadar bir kez Bulgarlar, bir kez de Haçlılar tarafından işgal edildi ve  büyük tahribata uğradı. 

 

OSMANLI RUS SAVAŞINDA RUSLARIN İŞGALİNE UĞRADI

 

 Kıyıköy 1877-1878  Osmanlı-Rus Savaşı sırasında bir yıl kadar Rusların işgali altında kaldı. Ruslar burasını denizden denetim altına almışlardı. Bu sıra Kıyıköy bir hayli sıkıntılı yıllar yaşadı. Ruslar 1878 Berlin Kongresi'nde varılan anlaşma gereğince geri  çekilmek zorunda kalınca Kıyıköy Trakya'nın bir parçası olarak tekrar Türkler'in eline geçti. Bu durum 1912 Balkan Savaşına kadar devam etti.

 

KIYIKÖY’ÜN PARA-BİLET KAĞIT PARASI 

 

Türkler’de ilk kağıt paraya geçiş çalışmaları 1840'lı yıllarda, Padişah Abdülmecit zamanında başladı.O zaman paranın adı Kaime/Bankanot idi.1877-1878 Osmanlı Rus savaşı Trakya ve Balkanların işgal edilmesiyle kalmamış ekonomiyi de çökertmiş, maliyeyi de sarsmıştı. İşte bu ortam ve koşullarda paranın yerine geçmek üzere para bilet olayı ortaya çıktı. Para-biletler basıldıkları yerler için geçerliydi. Başka yerde geçmiyordu. Midye için basılan Para-Bilet parası da böyleydi. Para-Bilet'in üzerinde Aya Andrea adı bulunuyordu. Aya  Andrea bir Hıristiyan azizidir.1871  yılında burada yaptırılan Aya Andrea Kilisesi ile ilgisi vardır. Trakya'da bu paralar Lüleburgaz ve Tekirdağ'da basılmışlardır.

 

   MİDYE-ENEZ HATTI 

 

1912-1913 Balkan Savaşı’nda Kıyıköy işgal edildi. Bulgarlar’la Vize bölgesinde yapılan savaşlarda Kıyıköy çok acılı  korkunç günler yaşadı. Bu bölgede yaşayan yerli Rum ve Bulgarlar'ın da yerli halka zararları çok oldu. İşgal bir yıl sürdü. Savaşta Bulgarlar Çatalca'ya kadar gelmişlerdi. Büyük devletlerin araya girmeleriyle 29.09.1913'de yapılan İstanbul ateşkes görüşmelerinde Bulgarlar,Midye ile Enez arasında kabul edilen hattın batısına çekilecekler, bu hatta kadar da Türkler Trakya'nın içerilerine ilerleyeceklerdi. Sonunda İkinci Balkan Savaşı'nda Bulgarlar Çatalca önünde yenilgiye uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldılar.18 Eylül 1913 tarihinde Bulgarlarla yapılan bir anlaşma ile de Türk Bulgar sınırı tespit edildi. Kıyıköy'de bulunan Rum ve Bulgarlar daha sonra yapılan mübadele anlaşmaları sonunda buradan ayrıldılar.

 

1920’DE YUNAN İŞGALİNE UĞRADI

 

 Balkan Savaşı'ndan bir yıl  sonra,1920'de Kıyıköy, bu kez Yunanlılar tarafından işgal edildi. Kıyıköy halkı bu işgal sırasında çok zulüm gördü.Kale içerisinde yaşayan tüm Türkleri evlerinden çıkarıp atmışlardı. O zaman Kıyıköy'de yerli Rumlar da vardı. Türkler onlara ''Çorbacılar'' derdi ve bunlar orman ve balıkçılık ile geçinirlerdi. Odun kömürü yaparlar ve bunu İstanbul'a sevk ederlerdi. Belediye başkanı Istıramet adında bir Rum'du. Pazar günleri Aya Nikola Manastırı'na giderler, sonra kale içindeki kiliseye gelirlerdi. Hatta surlar içinde bir Kıyıköylü'yü ayaklarından asarak altında ateş yakarak yakmışlar.

 

30 AĞUSTOS 1922’DE ATATÜRK KIYIKÖY’Ü YUNANLILARDAN GERİ ALDI

 

 Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa'nın 30 Ağustos 1922'de Yunan ordularını büyük bir yenilgiye uğratmasından sonra yapılan Mudanya ateşkes mütarekesi anlaşmasıyla 2 Kasım 1922’de Kıyıköy Yunanlılar’dan geri alındı.Bu tarihte yeniden özgürlüğüne kavuşan Kıyıköy halkı her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının ardından kurtuluş gününüde kutlamaktadır.

 

Hazırlayan/Seyit SÜREN