Trakya'daki il, ilçe ve beldelerimizi tanıyalım...

Kırklareli'de bayramlar ve özel günler çok renkli kutlamalara sahne oluyor

KÜLTÜR SANAT 18.02.2015 20:28:00 0
Trakya

Kırklareli’de Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Mart Dokuzu ve Hıdrellez gelenekleri halk tarafından kutlanan bayramlardır. Ramazan ve Kurban Bayramları yaklaşırken evlerde temizlik yapılır, baklavalar hazırlanır. Yeni giysiler için alışveriş yapılır. Ramazan Bayramının arefesinde kuşların bile oruç tuttuğuna inanılır, herkesin oruç tutması istenir. Arefe günü doğan çocuklara Arife, Arif, Ramazan Bayramında doğan çocuklara da Ramazan, Ramize, Bayram gibi isimler konur.Arefe akşamı herkes banyo yapar, temizlenir ve erkenden yatar. Bayram sabahı erken kalkılır, erkekler bayram namazına gider. Erkekler bayram namazından dönene kadar evdeki kadın ve çocuklar yemek yemez, su içmez. Bayram namazı sonrasında küçükler büyüklerin ellerinden, büyükler de küçüklerin gözlerinden öper, hediyeleşme olur. Topluca yapılan kahvaltı sonrasında mezarlıklara ziyarete gidilir. Kurban bayramında,aile varlıklı ise kurban kesilir. Yaşı küçük olanlar, büyüklere ziyarete gider, el öpüp bayramlaşırlar. Bayramlarda dargınlar barıştırılır.

NEVRUZ 22 MARTTA ŞÖLEN ŞEKLİNDE KUTLANIYOR

Mart Dokuzu (Nevruz) Kutlamaları Nevruz, Kırklareli’de Mart Dokuzu ismiyle bilinmekte ve 22 Mart tarihinde kutlanmaktadır. Mart Dokuzu’yla birlikte havaların iyileşeceğine inanılmaktadır. 22 Mart tarihinde, ikindi ile akşam saatleri arasında kutlamaların yapılacağı il merkezindeki Çamlık bölgesinde kurabiye, poğaça ve diğer yiyeceklerini alan halk toplanır. Kutlama yerinde çocuklar uçurtma uçurur, genç kızlar ip atlar, salıncaklarda sallanılır, istop, körebe, ip çekme, yakar topu gibi oyunlar oynanır. Akşam ezanı sıralarında, herkes evine gitmek üzere kutlama alanından ayrılır.

 Kırklareli’nde Hıdrellez tam bir bayram havasında kutlanmakta

Kırklareli’de Hıdrellez kışın sonu, yazın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Özellikle köylerde, halk takvimine göre yıl iki bölüm olarak kabul edilmektedir. Bunların biri yaz, diğeri de kıştır. 6 Mayıs ile 7 Kasım arasındaki 186 gün yaz, 8 Kasım ile 5 Mayıs arasındaki 179 gün de kış günleridir. 8 Kasım’da başlayıp 5 Mayıs’ta sona eren kış günlerine ise Kasım günleri denmektedir. Hızır ve İlyas peygamberlerin buluştuğu gün olarak kabul edilen Hıdrellez, halk arasında değişik şekillerde söylenmektedir; Hıdrellez, Hederlez, Ederlez, Hiderlez,İderlez, İlkyaz gibi.30-35 yıl öncesine kadar Kırklareli halkı, 5 Mayıs günü kırlardan 41 çeşit ot toplamakta, bunları içi su dolu bir küp veya kazana koymaktaydılar. Sabah kalkınca bu suyla tüm aile bireyleri yıkanmaktaydı. Bununla ailenin temiz olacağına, cildin güzelleşeceğine ve hastalıklardan arınıp, zindelik kazanılacağına inanılırdı. Bu gelenek kısmen de olsa halen devam etmektedir. 6 Mayıs gecesi, ateş yakılıp üzerinden atlanır. Bununla, yıl içinde kazanılmış olumsuz ve kötü olan her şeyin yok olacağına inanılır. Bu ateşte hasırlar yakılmakta, böylece bit, pire ve günahlardan da arınıldığına inanılmaktadır. Eski yıllarda, Hıdrelleze bir hafta kala hazırlıklar başlamaktaydı. Evlerde temizlik yapılır ve Hıdrellez pikniği için yiyecekler önceden hazırlanırdı. Ekonomik durumu iyi olanlar, 6 Mayıs günü çevirme yapıp yemek için oğlak ve kuzu almaya gayret gösterirler.

Hıdrellez ‘Hıdırlık’ denilen Şeytan Derede 6 Mayıs günü Karagöz Kültür ve Kakava  şenlikleri olarak kutlanıyor

Kırklareli’de çok uzun yıllar önce Hıdrellez’in kutlandığı yerlere “Hıdırlık“ denilmekteydi. Kent merkezine 36 km. mesafedeki Azizbaba Köyü’nün yanında bulunan ve “Hıdırlık” denilen bölgede, 6 Mayıs günü Hıdrellez eğlenceleri yapılmaktaydı. Daha sonra Kırklareli il merkezine 5 km. mesafedeki Şeytandere ve Asilbeyli Deresi kenarlarında kutlamalar yapılmaya başlanmıştır. Eğlenceler 1990 yılından beri, Mayıs ayının güneşli bir hafta sonunda (genellikle ikinci haftasından itibaren) Kırklareli Belediyesi’nin organize ettiği “Karagöz Kültür, Sanat ve Kakava Şenlikleri” ismiyle, Şeytandere’de kutlanmaktadır. Hıdrellez kutlamalarının yapılacağı günden bir gün önce, yer kalmayacak endişesiyle, Şeytandere’ye çadırlar kurulur, yerler ayrılır. Şenlik kutlamalarında, Şeytandere’nin her iki yakasında yer bulmakta zorluk çekilmektedir. Kilometrelerce uzunluktaki bu alanda binlerce insan çadırlarını kurarak, yaktıkları ateşte ızgara yaparlar, çaylarını demler, yiyip içip gönüllerince doyasıya eğlenirler. Köprüye yakın bir yere kurulan sahnede ünlü sanatçılar tarafından konserler verilir, davul ve zurnalar eşliğinde çeşitli oyunlar tertip edilir.Gün sonunda da bu etkinliğe katılanlar mutlu ve keyifli bir gün geçirmenin mutluluğu içinde evlerine şen şakrak mutlu şekilde gider.

Hazırlayan/Seyit SÜREN