KAPAKLI'DA Sabah kahvaltısından Horasan harcına

Kapaklı'da gündeme getirilecek bir başka mevzuu da park ve bahçe yapımı ya da genel ismiyle çevre düzenlemesi adı altında yer altı çalışmalarının düşünülüp düşünülmediğiy

GÜNDEM 30.12.2014 09:46:00 0
KAPAKLI

Marmara Haber/ Analiz



Aslında daha 2009 yılında nallanmıştı soruşturmaya mevzu bahis konu… Nallayan da dönemin MHP Milletvekili Kemalettin Nalcı idi… Onun isimsiz bir ihbar mektubu fitili ateşleyivermişti.

Kapaklı Belediyesindeki söylentiler yargı sürecine taşınmıştı. Beraberinde Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı ile bazı belediye personeli ve müteahhitler gözaltına alınmış ve tutuklanmalar yaşanmıştı.

Geçtiğimiz günlerde Kapaklı Belediyesi eski zabıtalarından Cüneyt Enez’in gündeme oturan iddialarının ardından, bu defa Çerkezköy Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilen yeni bir ihbar mektubunda yer alan iddialar üzerine savcılık, Atıcı Spor Kompleksi ihalesi ve Akın Yılmaz’ın arabasına yapılan saldırı başta olmak üzere ihbar mektubunda belirtilen diğer iddialar doğrultusunda geçtiğimiz günlerde yeni bir soruşturmanın startını vermişti.

Çerkezköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında hafta içinde Akın Yılmaz ve dönemin belediye başkan vekili Ayhan Arslan’ı kurşunlayarak yaralayan Cüneyt Enez’in ifadelerine başvurulması beklenirken, soruşturma kapsamında birçok tanığın da yeniden dinleneceği söylenmişti.

Şüphelilerin arasında Kapaklı Belediye personelinin yanı sıra, Belediye Başkanına yakın isimlerden M.K. ve İ.E. ile ilçenin bazı müteahhitlerinin de yer alacağı hatta soruşturma derinleştikçe şüpheli sayısının da artacağı kaydedilmişti…

Neydi ihbar mektubunda soruşturmaya sebep olan konu başlıkları?

“Rüşvet almak ve rüşvet vermek”

“Kamuyu zarara uğratmak”

“İhaleye fesat karıştırmak”

“Görevi kötüye kullanmak”

***

Nerden geliyordu bu ihbarlar?

Niye Kapaklı’nın üzerinde dolanıyordu bu kara bulutlar?

İşi gücü yok muydu milletin?

Yoksa attığı twitler ile her devasında Türkiye gündemine bomba gibi düşen bilgileri paylaşan Fuat Avni, Türkiye’yi bırakıp da Kapaklı’ya mı atmıştı kapağı?

Hem verilen bilgiler de öyle eften püften değildi… Her biri bir kapak olurdu rüşvet dosyasına inanın…

Cumhuriyet Başsavcılığı’nı harekete geçiren ihbar mektubunda yer alan imar yolsuzlukları, usulsüzlükler ve rüşvet iddiaları hem de parsel parsel, isim isim anlatılıyordu.

E haliyle kamuoyu bir beklenti içine giriyordu.

O beklenti de şuydu: Çerkezköy Cumhuriyet Savcılığı’na gelen şikâyet dilekçesi değerlendirilecek olup Sayın Cumhuriyet Savcısının, Belediye Başkanı Sayın İrfan Mandalı ve belediyedeki söz konusu görevliler hakkında soruşturma açmak için harekete geçmesi.

Eğer bu konuda Kaymakam Mehmet Ali Gürbüz’den soruşturma izin gerekiyorsa bu iznin istenmesi…

Kamuoyu bu… Bekliyordu işte… Beklemeden edemiyordu…

Kamuoyu nasıl beklemesin ki?

Bölgenin nice fakiri ayağına giyecek ayakkabı bulamayıp apartman koridorlarında koynuna ayakkabı saklarken bile utanıyor iken öte yandan kaç ayakkabı kutusu eder onu bilmeyiz Fuat Avni tarzı yayılan haberlere göre savcılığa ulaştırılan şikâyet dilekçesinde imar yolsuzluğu ve rüşvet çarkında aylık 5 trilyon lira haksız kazanç elde edildiğinden söz ediliyordu.

Kapaklı halkının bu soruşturmanın yürütülmesini beklemesi kadar doğal ne olabilirdi ki?

Kamuoyu beklese de pek umursanmamıştı konu…

Çünkü

Söylenti önemli değildi? Nice söylentiler çıkmıştı şimdiye kadar…

“A be biz nicelerini görmüşüz be yav” diyordu kapak üstünde oturup kapak kapatanlar…

Ne var ki Fuat Avni galiba kafayı bu kapak işlerine de takmıştı? Kolay kapatılsın istemiyordu Kapaklı mevzuu…

Dolayısıyla sen tut Cumhuriyet Savcılığı’nı harekete geçiren ihbar mektubunun bir örneğini de Marmara Haber’e uçuruver…

Bu twit de çok olmuştu inan ki… Kimdi bu fenomen? Gündeme bomba olup nereye ne zaman düşeceği belli olmuyordu…

İhbar mektubu da twiter fenomeni Fuat Avni’nin taktiği gibiydi… Yani öyle sadece “ihbar ediyorum” demiyordu…

Ya ne yapıyordu?

İhbarın ardından bir ihbarı daha haber veriyordu. Hem de o ihbar mektubunda ne yapacağını da açık açık söyleyerek.

Bak sen şu aksiliğe ya…

Şimdiye kadar sadece imar konularındaki yolsuzluk ve usulsüzlüklerin anlatılması yetmezmiş gibi bir de ihale ve diğer işlemlerle ilgili yolsuzluk ve usulsüzlükleri de mi ihbar edecekti?

Eyvah… Bir de ihbar mektubunda yer alan ve soruşturmaya konu olan kişi ve arsaları da kamuoyuyla paylaşıyordu.

Aman Aman… Rüşvet çarkında soruşturulacak olan şu isimlere bir bakar mısınız?

Belediye Başkanı İrfan Mandalı ve Belediye adına rüşvet aldığı iddia edilen İ.E., rüşvet çarkında müteahhitlere aracılık ettiği iddia edilen M.K., M.A, A.S., İ.G., C.Y., ile bu isimlerle rant sağlayan müteahhitler İ.Y.- Y. İnşaat, S.H.- H. İnşaat, M.A.-S. Derneği Başkanı, Z.Ç.-Ç. İnşaat, B.B.-B. İnşaat, S.D.-D. İnşaat, E.B.-B. İnşaat, B.D.-K. İnşaat, T. Ç.- B. M. Üyesi.

Soruşturmaya konu olan arsa ve parseller ise hem de isim isim parsel persel adres verilerek sıralanıyordu. Bir değil beş değil tam 22 gayrimenkul hakkında değişik miktarlarda Türk lirası bazında rüşvet verildiği iddiası.

Kamuoyu hâlâ bekliyordu…

Neyi?

Neyi olacak Kapaklı’daki imar yolsuzluğu ve rüşvet çarkıyla ilgili ihbar mektubunun gereğinin yapılıp yapılmadığını…

***

Öyleyse acele bir şeyler yapılmalıydı?

Hiçbir şey yapılamazsa korkunun kendisi korkutulmalıydı. Şimdiye kadar nice kapakları bir şekilde kapatıp “tıp tıpa tıp” yapan telaşeciler, bu telaş içinde bir büyük buluşma tertip ettiler.

Şöyle masum görünümlü bir kahvaltı hayal ettiler. Devletin meşru temsilcisi pırıl pırıl iki insan biri Kaymakam, biri ilçesinde “Halk için Emniyet Adalet için Hizmet” parolasından başka hiçbir şey düşünmeyen İlçe Emniyet Müdürü…

Bu iki şaibesiz ismi bu şaibeli kahvaltıya “kahvaltı” diyerek davet ettiler.

Fakat Fuat Avni duymasın diye olsa gerek, bir tekerlekli sandalye verirken bile bütün gazetelere haber salan Sayın Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, hem de İlçe Kaymakamı ve İlçe Emniyet Müdürünü davet ettiği bu sosyal (!) kahvaltıya basını çağırmayı akıl etmemişti.

Peki bu kahvaltı basına kapalı olamaz mıydı?

Olurdu olmasına ama o da haftalık bir gazetede görev alan tek bir gazeteci çağrılınca bu toplantı kusura bakmayın basına kapalı olamıyordu…

O da bir yana, tutup o kahvaltıda öyle bir açıklama yapmıştı ki Sayın mandalı herkesi şok etmişti…

27 Aralık 2014 Cumartesi günü verdiği sabah kahvaltısında biraya geldiği bazı müteahhitlere bir konuşma irat buyurmuştu ki bu irat kulislerde bomba gibi patlamıştı.

“İmza attıracak memur bulamıyorum. Herkes kendine avukat tutsun” dediği konuşuluyordu.

Hayret ki ne hayret?

Bugüne kadar iftar sofraları da dâhil uzun zamandan beri müteahhitlerle bir araya gelmeyen Sayın Mandalı, ilçedeki müteahhitlerle hem de sabah sabah hem de gözden ırak bir yerde hem de bir müteahhidin ofisinde buluşuyordu.

Nereden gerekmişti acaba sabah sabah, bu sabah buluşması?

Yoksa Marmara Haber’de yayınlanan ‘Fuat Avni Kapaklı’ya üs kurdu’ haberi mi telaşlandırmıştı birilerini?

Sayın Başkan Mandalı’nın Facebook hesabından tek kare fotoğrafını paylaştığı kahvaltıya ofisin sahibi Ceylan Yanar, Adem Sekmen, İrfan Demir, Mehmet Aktürk, Selahattin Dursun, Zarif Çavdar, Şakir Demirel, İsmail Gökben, Bilal Acar, İsmet Aktürk, Yakup Torun, Fazlı Kaya, Hasan Acar, Ruhi Özden ve Karaağaç eski Belediye Başkanı Özkan Yücel gibi isimler katılmıştı.

Ve kahvaltıya bir tek gazeteci çağrıldığına göre acaba bu ofis türü kahvaltı, davet edilen mülki amirler sayesinde masum bir iş adamı kahvaltısı gibi gösterilmeye çalışılırken amirlerin kısa bir süre sonra oradan ayrılmalarının ardından “görüntü tamam şimdi gelelim mevzua” mı yapılmıştı?

Kahvaltıda konuşan Sayın Mandalı, Marmara Haber’de yayınlanan ‘Soruşturma’ haberleriyle ilgili müteahhitleri mi uyarıyordu? “Bir an önce herkes kendisine avukat tutsun ve konunun peşinden gitsin” diye yakınmak da neyin nesiydi?

Müteahhit niçin avukat tutacaktı?

Avukatlık ne işleri vardı?

***

Anlaşıldı…

Galiba bu gidişle Twitter fenomeni Fuat Avni’nin Kapaklı’ya kapak attığından kimsenin şüphesi kalmayacak.

Niye derseniz…

Kapaklı’da gündeme getirilecek bir başka mevzuu da park ve bahçe yapımı ya da genel ismiyle çevre düzenlemesi adı altında yer altı çalışmalarının düşünülüp düşünülmediğiyle alakalı…

Twıtter fenomeni Fuat Avni’nin Kapaklı’da gündeme bomba gibi düşürdüğü bir başka konu ise bu…

Yani iddiaya göre yerin üstündeki getiriler birilerinin iştahını kabarttığı gibi yerin altındakiler de ayrı bir iştah kabartıyormuş…

Öyle kazma kürekle yapılamıyormuş bu çevre düzenlemesi… Çünkü işin içinde Horasan harcı varmış…

Bu harç ki kırmak için, parçalamak için definecilerin kullandığı kazma kürek yetmiyor; belediye kepçesi gerek…

Lakin kamuoyu bilmeli ki…

Bu harcı kırmak her babayiğidin harcı değil…

2015 yılının halk için halkla ve Hakla birlikte olanların yılı olması dileğiyle herkese gönül huzuru diliyoruz.

İyi seneler…





Horasan harcı:

“Horasan harcı olarak bilinen harç, Türkler tarafından bulunan, içinde pişirilmiş ve öğütülmüş toprak ürünleri katılan bir malzemedir. Eski dönemlerde yapı ustalarının, kullandıkları malzemelerin mukavemetini arttırmak için; malzemenin içine yumurta akı, peynir, reçine, pişmiş toprak gibi katkı maddeleri katarak meydana getirdikleri harçtır. Çok kuvvetli ve Suya dayanıklı bileşimdir. Dayanımı yüksek olan bu harç birçok Türk yapısında kullanılmıştır. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin restarosyonunda geniş ölçüde kullanılmış olan Horasan harcı, özellikle 15. yüzyıldan sonra kullanım alanını genişletmiştir.