Palak, “Obezite arttıkça, diyabette artar”

Diyabetinin önemine değinen Çerkezköy İlçe Sağlık Müdürü Olcay Palak, konferansın gerçekleştirilmesinde büyük emeği olan Naciye Biber’e teşekkür ederek, Kendileri dünya diyabet günü ile ilgili etkinlik düzenleyebilirmiyiz diye bizlerle irtibata geçtiler. Biz de konuyla ilgili Çerkezköy Kaymakamlığı ile görüştük” dedi. Obezite arttıkça, diyabet hastalığının da artacağına dikkat çeken Palak, hareketli bir yaşam ve beslenmeye dikkat edilmesi halinde diyabet hastalığından korunulabileceğini ifade etti. Program, Çorlu Toplum Sağlığı diyetisyen hekimi Begümhan Ömeroğlu’nun ‘Diyabette Diyet ve Beslenme’ konulu semineri ile devam etti. Karbonhidrat sayımının, ana ve ara öğünlerde tüketilen karbonhidrat miktarının hesaplanması olduğunu söyleyen Ömeroğlu, “Karbonhidrat sayımı yapılırken, bireyin tükettiği besinlerdeki karbonhidrat miktarının kan şekerine etkisi de tahmin edebilir. Kişi, öğün öncesi alınacak insülin dozunu öğünde tüketeceği besinlerin içeriğini hesaplayarak ayarlayabilir” dedi.

 

Kan şekerini etkileyen faktörlerin ise tüketilen karbonhidrat miktarı, protein ve yağ içeriği, posa içeriği ve glisemiks indeks olarak sıralanabileceğini kaydeden Ömeroğlu, “Karbonhidrat, tüketildikten 5-15 dakika sonra kan şekerini yükseltmeye başlar. Yaklaşık iki saat içinde tüketilen tüm karbonhidratlar şekere dönüşür. Besin öğeleri arasında kan şekeri düzeyini ve insülin gereksinimini belirleyen asıl öğe karbonhidrattır. Tam tahıl taneleri, un ve undan yapılan besinler, ekmek, makarna, yufka, bazlama, erişte, pirinç, kuru baklagil, meyve, sebze, süt ve süt ürünleri, tatlı, kola, sade gazoz, meyve suyu, şeker alkolleri ise karbonhidrat içeriyor” ifadelerini kullandı.

 

Besinlerin bir porsiyonunun 10 gram karbonhidrat içerdiğini belirten Ömeroğlu, “Ekmek değişimlerinde 15 gram, meyve değişimlerinde ise her bir porsiyon 15 gram karbonhidrat içerir. Her ana ve ara öğünde tüketilen karbonhidrat miktarı uyumlu  olmalıdır. Ara öğünlerdeki karbonhidrat miktarı yaklaşık 15 gram olmalı gece ara öğünü ise 30 gramı aşmamalıdır” dedi. Yüksek yağ alımının, emilimi yavaşlattığı için kan şekerinin yükselmesine sebep olduğunu belirten Ömeroğlu, “Vücutta her besin öğesi sonunda glikoza dönüştüğü için fazla alınan protein de kan şekerinde yükselmeye sebep oluyor. Karbonhidrat içermeyen et grubu ve yağ grubu tek seferde 100 gramdan fazla tüketilirse 15 gram olarak hesaplanmalı” açıklamalarında bulundu.

 

Glisemik indeksin, karbonhidrattan zengin besinlerin kan şekerini ne kadar zamanda ne kadar yükselttiğini gösteren değerler listesi olduğunu söyleyen Ömeroğlu, “Glisemik indeksi yüksek olan besinler kan şekerini daha kısa sürede yükseltir ya da düşürür. Düşük glisemik indeksli besinler ise tam tersine kan şekerini  yükseltir ya da düşürür. Şeker hastalarında, tansiyon, kal damar, böbrek hastalarının kontrol altına alınması için tuz tüketimi azaltılmalıdır. Hazır gıdalarla beslediğimiz için ihtiyacımız olan tuz tüketiminden fazla tuz tüketiyoruz. Bunun için yemeklerimizde tuzu azaltabildiğimiz kadar azaltmalıyız. İnsanın günde en az 2 litre suya ihtiyaç vardır. Nasıl ki elimiz kirlendiğinde çay, kola ve diğer sıvılarla yıkayamıyorsak,  susadığımız zamanda suyun dışında susuzluğumuzu hiç bir şeyle gideremeyiz. Şeker hastalığında böbrek hastalıklarının gelişmemesi için diyabette oluşan sıvı kaybına dikkat edilmelidir. Böbrekler balık gibidir, susuz kalınca ölürler. Kısaca diyabetle yaşamı öğrenmek, sağlıklı yaşamak demektir” dedi. Konferansa, AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, İlçe Sağlık Müdürü Olcay Palak, Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy Belediye Başkan Aday adayı Ensar Sivri, diyabet hastaları, öğrenciler ve veliler katıldı.