Kurban bayramı öncesi hükümet açılım paketi adı altında andımızın kaldırılması, farklı ana dillerde eğitim hakkı tanınmasıyla ilgili yaptığı değişikliklerin milli birliği ve beraberliği bozacağını öne süren Muzaffer Doğan, “Demokratikleşme paketi adı altında bir paket çıkarıldı ve özel okullarda ana dilde eğitimin kapısı aralandı. Eğitim dilinin Türkçe olmasını sağından, solundan delmeye çalışıyorlar. Oysa Anayasanın 42. Maddesi, eğitim dilinin Türkçe olduğu şeklinde düzenlenmiştir. Sözde demokratikleşme adı verilen pakette yer alan hususlar, milletimizin birlik ve beraberliğini bozacaktır. Bu milletin adı -etnik kökeni ne olursa olsun- Türk milletidir. Kim rahatsız olursa olsun, bu böyle olmak zorundadır” dedi. Bu coğrafyada yaşayan insanların ortak adının olması gerektiğini kaydeden Doğan, “Başbakan, ‘Tek millet, tek devlet, tek bayrak’ diyor. Başbakana ‘Bu milletin adı nedir?’ diye sormak lazım. Bu milletin adı, etnik kökeni ne olursa olsun Türk milletidir” diye konuştu.
HÜR YAŞAMAK İSTİYORSAK, ANDIMIZA SAHİP ÇIKACAÐIZ
Andımızı kaldırmayı, sadece okullarda sabahları öğrencilere okutulan metni kaldırmak olarak nitelemenin yanlış olacağını kaydeden Muzaffer Doğan, “Öğrenci Andında Türk kimliğine vurgu yapılmaktadır. Bundan rahatsız olan çevreler öteden beri bunun kaldırılmasını istemiştir. Adı, soyu, sopu belli olmayan bir toplumun bu coğrafyada tutunabilmesi mümkün değildir. Hür yaşamak istiyorsak, adımıza sahip çıkacağız. Hür yaşamak istiyorsak, andımıza sahip çıkacağız. Biz, milli kimliğimizle varız. Milli kimliğimiz olmazsa, bu coğrafyada nasıl tutunacağız? Adımızı kullanma irademizi ortaya koymamız kadar tabi bir hak olamaz. ‘Ne mutlu Türk olana’ demiyoruz, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ diyoruz. Türklüğü hiçbir zaman kanda aramadık. Önümüzdeki günlerde sokaklarda halkımıza Andımızı dağıtacağız. Andımızı evlerimize asacağız. Bunu yapmazsak, ‘kaybettik’ demektir” açıklamalarında bulundu.
BİRLİĞİMİZİ SAVUNMAK ZORUNDAYIZ
“Etnik mikrop Türkiye’de her insanın gönlüne ekilirse, o zaman paramparça oluruz” diyen Muzaffer Doğan, Türkiye’de 500-600 bin Suriyeli olduğunu, bu insanların vatanından edildiğini kaydetti. Yarın, Türklerin de bu duruma düşmeyeceğinin garantisi olmadığını söyleyen Doğan, “Böyle giderse, onların durumuna biz de düşeriz. Bu nedenle birliğimizi savunmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Haber / Ahmet KILVUZ
