“Adliye Saraylarında da TC yok”

Basın mensupları ile kahvaltıda bir araya gelen ve gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Yazıcı, Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda da tabelalardaki TC ibaresinin kaldırılıp kaldırılmayacağının sorulması üzerine “TC uygulamasıyla ilgili bakan arkadaşımız bir açıklama yaptı. Söylenilecek bir şey yok. Ama burada anlaşılan yanlış bir algılama var. ‘Bu uygulama yaygın hale getiriliyor’ demek yanlış şeyler. Cumhuriyetimizin kazanımı bizim kamu kurumlarımızın başında TC olarak yer alır. Kamu kurumlarını tanıma amacıyla bu simge kullanılır. Kamu kuruluşlarının dışında pek kullanılmaz. Kamu hizmetlerinin hangi alanlarda sürdürüldüğü belli. Sağlık sektöründe hem devlet hem de özel sektör faaliyet gösteriyor” cevabını verdi.

 

Sağlık kurumlarındaki tabelalardan TC ibaresinin kaldırılmasını örnek vererek açıklayan Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Adalet saraylarına bakın mesela. Hiçbir yerde Türkiye Cumhuriyeti Adalet Sarayı yazmaz. Ama herkes bilir ki bu Türkiye Cumhuriyeti’nin adliye sarayıdır. Bu konulara fazla takılmayalım. İcraat yapıldı. Bakanlıklar yeniden yapılandırıldı. Bakanlıkların amblemleri değişti yeni tasarımlar yapıldı. Bakanlığın ana logosunda Türkiye Cumhuriyeti var. Her detayda var mı? Yok mu? Bunun üzerinde fazla durmaya gerek yok. Cumhuriyetle hiçbir kimsenin tartışması olamaz. Rahat olalım. Kimsenin Cumhuriyetle bir sıkıntısı olamaz.” Daha sonra ‘Kolay Ticaret Büyük Türkiye’ projesinin tanıtım toplantısına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye’nin ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olmasını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Bakan Yazıcı, Türkiye’de 3 milyonu aşkın ticari işletme, 1 trilyon doların üzerinde de mal ve hizmet üretimi olduğunu belirterek “400 milyar dolara yaklaşan dış ticaretimiz, gümrük kapılarımızdan gerçekleştiriliyor. 76 milyon tüketicimiz, bu mal ve hizmetlerden yararlanmaktadır. Sınırlarımızdan her yıl milyonlarca insan ve araç, giriş ve çıkış yapmaktadır. Bütün bunlarla ilgili işlemler ve süreçler Bakanlığımızca takip edilmekte, güvenli ve kolay ticaretin yol alacağı kanallar, hızla ve büyük bir titizlikle inşa edilmektedir” ifadesini kullandı.

 

Bakan Yazıcı, Türkiye’yi terör belasında kurtaracaklarını ve teröre karşı çok güçlü bir duruş ortaya koyduklarını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Terörle 30 yıldır mücadele ediliyor. Onlarca insanımızı kaybettik. Her insanın yaşama hakkı var. Şeyh Edibali’nin dediği gibi, ‘İnsanı yaşat ki millet yaşasın’ diyoruz. Kamusal düzenlemelerle yaşam hakkını polisimiz ve jandarmamızla sağlıyoruz. Yaşam hakkının sağlanamadığı yerde, seyahat etme ticaret yapma hakkı da sağlanamaz. Terör ülkenin başında bir bela. Bu sorunu birlikte çözeceğiz. Bir yol belirledik bu yola doğru gidiyoruz. Doğru bir yoldayız. Bir barış zemini oluşturduk. Bu zemini bozacak silahlı unsurların olmaması lazım. Çıksınlar ülkemizden gitsinler. Büyük hedefimiz Türkiye’yi terör belasında kurtarmaktır. Bizim en büyük zenginliğimiz bizim kardeşliğimizdir. Ufkumuzu geniş tutmalıyız. Bu topraklarda yaşayan hiç kimse yabancı değil. Bizim kardeşliğimizde Hz. Adem’den geliyor. Toplumumuz var eden unsurlar olan Türkler, Kürtler, Zazalar, Lazlardır. Bu süreci yönetirken güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Terörle mücadele iradesini 14 Ağustos 2001’deki programımızda ortaya koyduk. Bir sorurunun çözümü için şartların oluşması gerekiyordu. 3-4 aydır kan yok. Şehit cenazeleri yok. Bunlar mutluluk olmamalı. Bu süreç çok kıymetli bir zemin. Devam etmesini istemeyenler var. Bunlara takılmayalım. Bizim ölçümüz insan odaklı. Biz Başbakanımızın dediği gibi ‘tek millet tek bayrak’ diyoruz. Bu süreçte deformasyonlar olacaktır. Türkiye’yi bu beladan hep birlikte kurtaracağız. Türkiye terör belasında kurtulursa uçar. Türkiye’yi uçurmaya var mısınız?”