Komisyonun meşruiyeti yok

Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu, anayasayı baştan sona değiştirmek amacıyla kurulan Uzlaşma Komisyonu'nun meşruiyetinin olmadığını iddia etti.

GÜNDEM 26.11.2012 21:52:00 0
Komisyonun meşruiyeti yok

Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Edirne Belediyesi'nin düzenlediği 1. Eğitim ve Kültür Festivali'ne onur konuğu olarak katıldı.

ANAYASA YAPMA HAKKI YOK

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) konferans salonunda düzenlenen 'Çağdaş Demokrasi' konulu toplantıda konuşan Sabih Kanadoğlu, İsviçre, Bulgaristan, Almanya, Finlandiya, İspanya gibi ülkelerde, kurucu iktidarın, tali iktidarlara yeni bir anayasa yetkisini verdiğini belirtti. Türkiye'de böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyleyen Kanadoğlu, ilk üç maddesinin değiştirilmesi teklif dahi edemeyecek olan bir yasamanın, baştan sona yeni bir anayasa yapma hakkının olmadığını kabul etmek zorunda olduğunu savundu.

SORUMLULUĞU TAŞIMAK ZORUNDALAR

Yasamanın her şeyden önce meşruiyet içerisinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Kanadoğlu, "Bunun üzerine de yemin ettiniz. O halde anayasayı baştan sona değiştirmek için bir Uzlaşma Komisyonu kuruyorsanız iyi biliniz ki, o meşruiyeti olmayan bir komisyondur. O halde meşruiyeti bulunmayan bir komisyona katılarak bu sorumluluğu üzerinde taşıyan bütün siyasi partiler eğer sonuç alırlarsa bunun sorumluluğunu taşımak zorunda kalacaklardır" dedi.

MEŞRUTİYETTEN ÇIKIYORSUNUZ DEMEKTİR

Yasama ve yürütmenin başının da anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağına dair aynı yemini ettiğinin altını çizen Kanadoğlu, "Ancak anayasanın değiştirilmesi gerekiyorsa, anayasa bu imkanı siyasi iktidarlara verir. Bugün anayasanın 175. maddesi, gerektiği yerde dokunulmayacak üç madde hariç her türlü değişikliği yapabileceğini ortaya koyar. Bu anayasa daha çağdaş ve uygar olma arzusu sizin için tabii bir haktır. Ama siz kurala uymadan, 'ben seçimi kazandım o halde anayasayı değiştireceğim' diyorsanız, meşruiyetten çıkıyorsunuz demektir" açıklamasını yaptı.

AYDINLARIN AZLIĞI YÜZÜNDEN BU HALDEYİZ

2 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip olan demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerine açılan bir kapı olduğunu dile getiren Sabih Kanadoğlu, çağdaş demokrasilerde 4 evrenin bulunduğunu hatırlattı. Bunların tam, yarı, hibrit (karma) ve dikta rejimler olduğunu kaydeden Kanadoğlu, "Kendi kendimizi ileri demokrasi diye ne kadar kandırırsak kandıralım, Türkiye'nin dünya gözündeki yeri hibrit (karma) demokrasidir. Her şeyden önce demokrasi kültürü, etiği, uzlaşıyı, anlaşmayı ve hoşgörüyü ister. Maalesef bunların hiçbirisi bizde pek fazla yok” dedi. Kanadoğlu ülkenin, 'adam gibi aydınların azlığı', 'kendisine ve bilime saygısı olmayan bilim adamlarının çokluğu' yüzünden bu halde olduğunu sözlerine ekledi.

Marmara Haber / Haber Merkezi