Topluma can verendir

Dün saat 14.00’da düzenlenen program saygı duruşu ve akabinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda konuşan Okul Aile Birliği Başkanı Semra Arslan, öğretmenlerin, dünyayı aydınlatan güneş olduğunu ifade ederek “Kasım ayında olmamız nedeni ile bizler soğuğu hissederken, bizim gibi üşümeyen ve içlerinde irfan ateşinin varlığıyla hizmet eden ve güneş gibi dünyamızı ısıtıp, ışıtan öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü’nü kutluyorum” dedi.

Güneşin tabiata can verdiği gibi, öğretmenlerin de topluma hayat verdiğini vurgulayan Arslan “Nasıl can verirse güneş, havaya, toprağa, suya. Nasıl fer verirse bahar için kışın ayazından donmuş doğaya. Öğretmen de öyle can verir bir topluma. İnsanlık medeniyetle öğretmen sayesinde tanışmıştır. Öğretmendir karanlıktan aydınlığa çıkaran. Odur geleceğimizin ışık kaynağı. Sihirli bir el gibidir onun eli. En anlamsız sanılan her şey onun eli değdiğinde anlam kazanır.  Kimi zaman şiirler, kimi zaman kafanıza takılan problemler, kimi zaman hayatın anlamı, onun elinden dökülür satırlara” dedi.

 

Program akışı içerisinde öğrencilerin şiirleri ile öğretmenliğin anlatıldığı programda, slâyt ve müzik gösterileri de yer aldı. Özellikle ana sınıfı öğrencilerinin söylediği şarkılar programa renk kattı. Öğretmenler günü dolayısıyla düzenlenmiş olan kutlama etkinliği çerçevesinde daha sonra Özel Gülerçin Koleji Müdürü Süleyman Sezgin öğretmen ve öğretmenlik görevinin kutsallığı üzerine konuşma yaptı.

 

Öğretmenler Günü’nün mana ve öneminin her zaman hissedilmesi gerektiğini ifade eden Sezgin “Yapmakta olduğumuz görev, gelecek nesilleri yetiştirmemiz bakımından, diğer mesleklerle karıştırılmamalıdır. Burada insanın yetiştirilmesi söz konusudur. Söz konusu insan olunca, bu görevi icra edenlerinde çok daha titiz davranmaları gerekmektedir. Her şey öğretmenin eseridir. İyi ya da kötü, toplumu oluşturan bireyler,  hangi yöne eğilim gösteriyorlarsa, bunun temelinde öğretmeninin etkisi, diğer etkenlerin çok daha üzerindedir. Bunun için öğretmen toplumu şekillendiren bir mimar ya da zanaatkârdır” dedi.  

 

Eğitim ve öğretimin idamesi aşamasında öğrenciyi zorlamadıklarını ifade eden Sezgin “Sadece öğrenciye yapıp ya da yapmaması gereken hususular dikte edilmemelidir. Bunu yaparken,  öğretmenler de davranış ve yaşayış tarzıyla, öğrencilerine örnek olmak zorundadır. Eğitim,  öğretim ve hayatın diğer aşamalarında, öğretmenin, öğrencilerine örnek hayat tarzı sergilememesi durumunda,  öğrenciden olumlu davranışlar beklemenin hiçbir mantığı olamaz. Bu nedenle yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızı yetiştirirken, her yönümüzle onlara örnek olmak zorundayız. Sözümüzün kalıcı tesir bırakması açısından, öğretmenler olarak bizlerin, mutlaka davranışlarımıza dikkat etmemiz, eğitimim ve öğretimin vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul edilmelidir” diye konuştu.